‘Koliform’ adlı bakteri TBMM’ye taşındı

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na, en kurak dönemini yaşayan Türkiye'de yaşanan su sorunlarını, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na sordu.

Koliform adlı bakteri TBMMye taşındı
03 Eylül 2014 Çarşamba 10:47 tarihinde eklendi, 1.376 kez okundu.

Bakan Müezzinoğlu’nun yazılı cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Mahmut Tanal, içme sularına, lağım sularının bulaşmasıyla ‘koliform’ adlı bakterinin karıştığı tespit edildiğini belirterek, “İçme suyu aracılığıyla insan vücuduna giren mikroplar özellikle mide bağırsak sisteminde rahatsızlıklara ve tifo, kolera, hepatit, dizanteri gibi enfeksiyonlara yol açıyor. Bu bakteri şayet doğru tedavi edilemezse çocuklarda ölümle sonuçlanabilecek kadar tehlikeli.” dedi.

Tanal, Müezzinoğlu’na yönelttiği sorular şöyle:

İçme sularında “koliform” adlı bakterinin olduğu iddiaları doğru mudur?

“Koliform” adlı bakteri içme sularına nasıl karışır? Çoğunlukla lağım sularının içme sularına bulaşması sonucu bu bakterinin içme sularına karıştığı iddiası doğru mudur? Lağım suyu, içme suyuna nasıl bulaşabilir? Burada ağır bir ihmal yok mudur? Şayet iddialar doğru ise, sorumlular hakkında bugüne kadar herhangi bir işlem başlatılmış mıdır?

“Koliform” adlı bakterinin özellikle mide bağırsak sisteminde rahatsızlıklara; tifo, kolera, hepatit, dizanteri gibi enfeksiyonlara sebep olduğu doğru mudur? Bugüne kadar içme suyundan etkilenerek sağlık kuruluşuna başvuran vatandaşlarımız var mıdır?

Uygun dönemde, doğru tedavi gerçekleştirilmediği takdirde, “koliform” adlı bakterinin özellikle bebeklik çağındaki çocuklarda ölümle sonuçlanabilecek kadar tehlikeli olduğu doğru mudur? Bugüne kadar bu sebeple hayatını kaybeden çocuk var mıdır?

Herhangi bir sebeple mikrop bulaşmış suyu, rengi, kokusu ve tadı ile anlamak mümkün müdür? Mümkün değilse vatandaşlar bu konuda bilinçlendirilmiş midir? Vatandaşlara musluk suyunu kullanmamaları veya kullanacaklarsa nasıl dezenfekte edeceklerini anlatma maksadıyla hiçbir girişimde bulunulmuş mudur? Yoksa vatandaşlarımız göz göre göre devlet eliyle zehirlenmekte midir?


CİHAN