"Korkunç bir provokasyon gerçekleşebilirdi"

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CNN Türk'te yayınlanan 5N1K'ya konuk olarak Gazeteci Cüneyt Özdemir'in bugün Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davası ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Korkunç bir provokasyon gerçekleşebilirdi
03 Şubat 2014 Pazartesi 22:13 tarihinde eklendi.
Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davasında yaşanan olaylara ilişkin, "Korkunç bir provokasyon hareketi gerçekleşebilir. Allah göstermesin. Sadece Kayseri Valisi'nin daha birkaç dakika sonra hayır cep telefonuymuş şeklindeki mesajını yadırgadım. Çünkü, sevgili Ali İsmail'in katledilmesinden sonra da Eskişehir Valisi: Arkadaşları öldürmüştür de bizimkilerin üzerine atıyorlar demişti.

Yani elinde silah varsa bunu kullanmak isterse ateş alanı kesinlikle orada oturan baro başkanları, avukatlar ve aile" dedi. Feyzioğlu, "Aynı Eskişehir Valisi, yılın valisi ödülü falan aldı. Eskişehir Valisi'nin Hükümete bir çağrıda bulunayım: Yüzlerce, binlerce polisi görevden aldılar.

Ama bu kadar sorumsuzca açıklamayı yapan bir valiyi, görevden almadılar. Türk milleti olarak avukatlar olarak görevden alınmasını bekliyoruz. Ali İsmail'in alınması da bekliyor" diye konuştu.
 
"TABANCAYLA TELEFONU BİRBİRİNDEN AYIRABİLİRİM DİYOR ARKADAŞLARIMIZ"
 
Dava sırasında yaşanan arbedeye ilişkin Feyzioğlu, "Olayı çok yakından gözleyenlerle görüştüm. Son derece Moda tabirle 'manidar' bir durum. Avukat arkadaşlarım, o sırada kendisine müdahale ettiklerini hatta elini bu silah olabileceğini düşündükleri kabarıklığa attıklarında kabzayı tuttuklarını, avukat arkadaşımız kabzasından tuttuğunu ve bunun üstüne o kişinin avukat arkadaşımızın eline vurarak elini bıraktırdığını ifade etti.

Söylediği şey şu: Ben herhalde bir tabancayla telefonu birbirinden ayırabilirim diyor arkadaşlarımız. Yani elinde silah varsa bunu kullanmak isterse ateş alanı kesinlikle orada oturan baro başkanları avukatlar ve aile" diye konuştu.
 
"AVUKATLAR, 'ELİNDE SİLAH VARDI' DİYOR"
 
Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davasında yaşanan olayların incelenmesi gerektiğini belirten Feyzioğlu şöyle konuştu: "Bunun üzerine gidilmesi lazım. Ciddiye alınması gereken avukatlar, 'elinde silah vardı' diyor. Bir arbede yaşanıyor. Görüntüler var. Eminim polis de o sırada kameraya çekmiştir. Yurttaşalar da, gazeteciler de çekmiştir.

Arbedenin içinde ihtimaldir ki polis olmayanlar da vardır. Yanında çok rahatlıkla silahın değiş tokuş edilebileceği bir arbede yaşanıyor. Belinde silah olan şahıs, kaloriferin üzerine çıkıyor. Hakim bir konum alıyor. Hakim konumunda tam atış menzilinde, baro başkanları, avukatlar ve aile var."
 
"KORKUNÇ BİR PROVOKASYON HAREKETİ GERÇEKLEŞEBİLİR"
 
Provokasyon uyarısında bulunan Feyzioğlu, "Korkunç bir provokasyon hareketi gerçekleşebilir. Allah göstermesin. Sadece Kayseri Valisi'nin daha birkaç dakika sonra hayır cep telefonuymuş şeklindeki mesajını yadırgadım. Çünkü, sevgili Ali İsmail'in katledilmesinden sonra da Eskişehir Valisi: Arkadaşları öldürmüştür de bizimkilerin üzerine atıyorlar demişti.

Dolayısıyla ben bir valinin, valilerimizin enine boyuna bir araştırma yapmadan hemen sonuca atlamasını bir şeyler ortaya çıkabilecekken, çıkmasını önleyecek davranışlar olarak gördüm. Yadırgadım. Bunun incelenmesi lazım" dedi.
 
Feyzioğlu, "Aynı Eskişehir Valisi, yılın valisi ödülü falan aldı. Niçin aldığını bilmiyorum. Hükümete bir çağrıda bulunayım: Yüzlerce, binlerce polisi görevden aldılar. Ama bu kadar sorumsuzca açıklamayı yapan bir valiyi, görevden almadılar. Türk milleti olarak avukatlar olarak görevden alınmasını bekliyoruz. Ali İsmail'in alınması da bekliyor" dedi.
 
"MAHKEMENİN SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMASI GEREKİR"
 
Suç duyurusunda bulunacak mısınız? Şeklindeki soruya Feyzioğlu, Olayın herkesin gözü önünde olduğunu, mahkemenin, savcının suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledi.
 
"TÜRKİYE'DE YARGIDA GİDİŞ BİR KADILIK SİSTEMİ GİDİŞİ"
 
Feyzioğlu, "Türkiye'de yargıda gidiş bir kadılık sistemi gidişi. Yani savunmayı dinlemeyen, saymayan bir gidiş. Bu gidişin de bir numaralı sebebi, Türkiye'de özel görevli mahkeme yapısı. Virüs gibi bu çok tehlikeli düşünce, genel mahkemelere de yayılıyor" dedi.
 
"CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK ADIM GEÇİYOR"
 
Siyasete girip girmeyeceğine ilişkin bir soruya Feyzioğlu, "1136 sayılı Avukatlık Kanununun 110. Maddesi gereği Türkiye Barolar Birliği'nin alanında ki bu bizim alnımız. Kanun önerisi götürme görevini yerine getirdiğim için mi cumhurbaşkanı adayı olarak adım geçiyor? Gizli tanıklığın kaldırılmasını talep ettiğim için mi acaba. Teklif gelirse oturur konuşuruz. Böyle bir teklif yok ki" diye yanıt verdi.
 
"5 YILDA MAKUL BİR SÜRE DEĞİL"
 
Başbakan Erdoğan'ın "Uzun tutukluluk süresini 5 yıla indiriyoruz" şeklindeki açıklamasını değerlendirmesi istenen Feyzioğlu, "Tek başına yetmez. Sadece makyaj yapılmış olur. Bir kişiyi, 1 yıl, 3 gün 6 ay özgürlüğünden haksız yere koparmak zaten haksızlıktır.

Nasıl telafi edeceksiniz. İçeridekiler üzerinden pirim yapmak isteyenler varsa, kapıyı 3 saat üzerlerine kilitlesinler bakalım nasıl düşünüyorlar çıktıktan sonra. 5 yılda makul bir süre değil ki" ifadelerine yer verdi.

DHA