Kürsüye çanta ile çıktı

Tanal, kürsüye çıkarken AK Parti sıralarından, 'Çantada ne var' şeklindeki seslenmeleri üzerine, ''AKP'li arkadaşlarımız Baransu'nun valizinden çok korkuyorlar. Korkularınızın ecele faydası yok'' şeklinde karşılık verdi.

CHP'li Tunal, "Sayın Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu kararında açıklarken MGK kararlarının bir devlet sırrı olduğunu, MGK kararını yayınlayan gazetelerin suç işlediklerini, Cumhuriyet savcılarını göreve davet ettiğini adeta basının tehdit, baskı unsurunu kullanarak yani adeta bundan sonra bizim çanta taşıyanlar, valiz taşıyanlar, belge bilgimiz olanlar yani kirli ilişkileri kim açıklarsa bunu bir tehdit olarak savcıları göreve davet ettiklerini kamuoyuna açıkladılar" dedi.

Anayasanın 'Basın sansür edilemez' maddesini hatırlatan Tanal, şunları söyledi; ''Basının bu şekilde sansür edilmesi, haberleri yapmasının engellenmesi, vatandaşımızın öğrenme ve bilgilenme hakkının da kısıtlanması anlamına gelir. Haberleri yapanlar, yazanlar, çizenler, ya siyasal iktidarın ceza baskısı tehdidi altında, veyahut da tazminat davasıyla karşı karşıya.

Devlet yönetiminin amacı özgürlüktür. Devlet yönetiminin amacı baskı, korkutma, sindirme olmamalıdır. Ama gelinen bu durumda, kamu kurumlarının tamamında adeta bir sindirme vardır, bir baskı vardır. Netice itibarıyla, demokratik hukuk devletlerine kuvvetler ayrılığı vardır; yasama, yürütme, yargı. Basında dördüncü kuvvettir. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde anayasa yoktur.

Şu aşamada yürütme, kuvvetler ayrılığının hepsini ele geçirmiş durumda, adeta, toplumun her kesimi abluka altına alınmış durumda.''