Kurtlar Vadisi'nde garip hata

Leb demeden... 

Bu hafta Polat Alemdar ve ekibinin zekasına bir kez daha hayran kaldım. Polat, kaçırılan eşi İnci'ye ulaşmak için İzzet'in yeğenini sorguluyordu. Genç adam, son nefesinde "Kartal'da top sahası... " diyebildi.

Bizimkiler bu tarif üzerine İzzet ve İnci'nin bulunduğu yeri 'şıp' diye buluverdiler. Merak edip navigasyon sistemiyle Kartal ve çevresini inceledim. İrili ufaklı en az 10 tane top sahası vardı. İyi de bizimkiler nasıl olup da bunca seçenek arasında İzzet'in inini buldular? Demek ki en güvenilir yer bulma yöntemi, Polat Navigasyon!

Diğer yandan bahtsız Polat bir türlü çocuklarının 40'ını göremiyor. Kızı Elif, doğumundan çok kısa bir süre sonra öldü süsü verilerek Amerikalılar tarafından kaçırılıp bir manastırda büyütülmüştü. İnci'den doğacak çocuğu ise bu kez anne karnından sezaryenle alınıp kaçırıldı.

Bu arada Savcı Leyla'nın aşk konusundaki fedakarlığına şapka çıkarmamak elde değil! Hastane odasında İzzet'in karısının dilini çözmek için Polat'a karşı hissettiklerini bir bir sayıp döktü. Amacı, sevdiği adamın resmi eşinden doğacak çocuğunun hayatını kurtarmaktı. Dedi ki, "Ben Polat'a asla bir çocuk veremeyeceğim. Ama onu çocuğunun başını okşarken görmek, benim için mutlulukların en büyüğü... Onun bu mutluluğu yaşayabilmesi için bir ömür boyu mutsuz olmaya razıyım... "

Bu diyalog, kadınlık ve annelik erdemini yüceltmeye mi yaradı, yoksa kadını 'çocuk doğurup yaşatmakla mükellef kuluçka makinesi' yerine mi koydu, karar veremedim.