Kuzu: HSYK’nın değişiklik kararı Anayasa’ya külliyen aykırı değil

AK Parti Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, HSYK değişikliğinin külliyen Anayasa'ya aykırı olmadığını savundu.

Kuzu: HSYKnın değişiklik kararı Anayasaya külliyen aykırı değil
11 Ocak 2014 Cumartesi 19:03 tarihinde eklendi.

Kanunun Anayasa Mahkemesi’ne götürüleceğini ifade eden Kuzu, “HSYK veya Anayasa Mahkemesi gibi kurumlara başka ülkelerde olduğu gibi bir şekilde siyasetçinin girmesi gerekiyor.” dedi.

Prof. Dr. Burhan Kuzu, Bahçeşehir Üniversitesi’nin düzenlediği Siyaset Okulu programında öğrencilere seslendi. Kuzu, Türkiye’de güçler ayrılığı sorunu ve çözüm arayışı konusunda görüşlerini dile getirdi. Darbe veya teşebbüslerden bahseden Kuzu, “12 Mart Muhtırası 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan bildirisi ve şu an yargılanmakta olan Balyoz ve Ergenekon içindeki yapılanma Sarıkız, Ayışığı, Karakız, Yakamozdur, bunlar da bir takım teşebbüsler. Bütün bunlar milli irade oluşumuna karşı. Genel olarak baktığımız zaman milli irade kesintiye uğratılmıştır.” diye konuştu.

Siyasetçilerin her şeyi eline almak istiyor diye bir şey olmadığını ifade eden Kuzu, şöyle devam etti: “Asker askerliğini, yargı yargılığını, yürütme yürütmeliğini, yasama yasamalığını bilirse zaten sorun yok. Yasama yanlış yapmaz mı, tonlarca yanlış yapabilir. Hesabını da gider millete verir. Ama burada konu şu, hakim cübbeyi giydiği anda kafasında ne varsa bırakır. Yargıda en küçük bir siyah leke yeter. Şüpheye yer yoktur. Adalet mülkün temeli derken bu anlatılıyor. Siyasetçi yanlış yapabilir, seçimle gider. Ama yargıdaki yanlışa kim müdahale edecek?”

Yargı konusunda iki şeyin karıştırıldığını ifade eden Kuzu, “Biri Anayasa Mahkemesi, biri Hakimler Yüksek Kurulu. Anayasa Mahkemesi evet bir mahkeme. Ama siz bunu bir Yargıtay, Danıştay gibi düşünürseniz yanlış yapmış olursunuz. Başka ülkelerde Anayasa Mahkemesi oluşumunda farklı kesimlerden gelenler var. İktisatçı, işletmeci, sosyolog, psikolog da var. Çünkü o mahkemeyi ahmet-hasan arasında bir alacak davasını, tarla meselesini çözen bir yapı yok orada. Zaten siyasi bir işe bakıyor. O yüzden oluşumunu siyasetçilerin etkisiyle yapıyor.” ifadelerini kullandı.

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yıllardan beri tartışılan konulardan biri olduğunu belirten Kuzu, “Bu kurulun bizdeki algılaması bir mahkeme, hatta mahkemenin de en yüksek mahkemesi gibi düşünülüyor. Böyle bir şey yok. Yüksek Hakimler Kurulu denilen kurul aslında RTÜK gibi bir üst kuruldur. Dolayısıyla yapısının mutlaka hakim sınıfı olacak diye bir şey yok. Ama maalesef bizde bu zamana kadar hukukçu olmayanı oraya almadılar. Birçok ülkede sosyolog da psikolog da var. Hele hele seçiminde mutlaka yasamanın etkisi vardır.” şeklinde konuştu.

HSYK’nın şu an Adalet Bakanlığı’nı kilitleyen bir oluşum içerisinde olduğunu ileri süren Kuzu, şöyle devam etti: “Mesela, hiçbir şekilde duymadım ki, bir Hakimler Yüksek Kurulu üyesi çıkıp açıklama yapsın, bildiri dağıtsın, ben hiçbir ülkede böyle bir şey duymadım. Bu kurulun başkanı kim şu anda, adalet bakanı. Anayasa onu yazmış bu kadar basit. Mevcut kanunda yetkiler kurula verilmiş, biz anayasaya aykırı olmayacak şekilde yetkiyi başkana veriyoruz. Tartışılabilir ama yapılan Anayasaya Mahkemesi'ne gidecek, o ne der bilmiyorum. Ama külliyen anayasaya aykırı dersek doğru yapmış olmayız.”

Yüksek Hakimler Kurulu ya da başka bir makamın yanlış yaptığında hesap vermediğine dikkat çeken Kuzu, “Yaptığı yanlışın hesabını kime verecek. Demokrasi bir hesap işidir. Halka veririz ya da halkın seçtiği kişilere veririz. Başka türlüsü yok, çünkü sonra ben bunun hesabını halka veriyorum. 30 Mart yaklaşıyor. En azından hakimlerden sorumlu olan bir sınıf HSYK gibi veya Anayasa Mahkemesi gibi buralara başka ülkelerde olduğu gibi bir şekilde siyasetçinin girmesi gerekiyor.” diye konuştu.


CİHAN