"Mahkemece suç işlediler"

Kulüpten ihraç edildiğine yönelik bir kararın kendisine henüz tebliğ edilmediğini belirten Recep Özcan, "Eğer böyle bir karar verdilerse, bu karar alenen Fenerbahçe'nin sadece kötü yönetilmediğini, aynı zamanda Fenerbahçe tüzel kişiliğinin mevcut kurullarının, başta disiplin kurulu olmak üzere çok kötü yönetildiğini, hukuktan ahlaktan ve etik kurallardan bihaber hukukçuların disiplin kurulunda bir takım emir ve talimatlarla karar verdiğini göstermektedir.

Bu da disiplin yargısının bağımsızlığını ortadan kaldırır ve dolayısıyla disiplin kurulu üyeleri suç işlemiş olur. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün tüzüğünün, üyeliğin kaybedilmesiyle ilgili disiplin kurulunca verilecek kararlara ilişkin bir maddesinde, 'Eğer taraflar arasında karşılıklı şikayet varsa, bu şikayetlerin sonucu beklenene kadar sadece tedbir karar verilir, ihraç uygulanmaz' ifadesi yer alır.

Şimdi Bay Başkan, kendi imzasıyla beni bizzat disiplin kuruluna nisan ayında şikayet etmiştir. Onun şikayeti üzerine disiplin kurulu olağandışı bir şekilde toplantı yapmış, aynı gün toplantıda tedbir kararı vermiştir. İki duruşma yapmıştır, bu duruşmaların sonucunda da tedbir kararının devamına karar verilmiştir. Konunun bu olduğuna ilişkin de 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kendilerine sormuş olduğu yazıya cevaben benim halen Fenerbahçe üyesi olduğum, ancak disiplin kurulunun vermiş olduğu tedbir kararının bulunduğu bildirilmiştir.

Mahkeme 24 Haziran itibarıyla karar verince, yargı kararının uygulanmasını engellemek ve kanuna karşı hile yolunu kullanarak benim açtığım davayı düşürmeyi hedeflemektedirler. Ancak bu hayalleri gerçekleşemez, çünkü benim dava açtığım tarihte tedbir kararım varken, bu konuyu sayın mahkemeye bildirmişler ve kendilerini bağlamışlardır.

Bugün itibarıyla verilmiş böyle bir karar var ise, bu karara imza imza atan tüm yöneticiler hakkında cezai sorumlulukları için yargı yoluna giderim. Böyle bir ihraç kararı varsa, Fenerbahçe Kulübü'nün ahlak kurallarına ve en önemlisi anayasanın fırsat eşitliğine aykırıdır. Çünkü Recep Özcan olarak ben, Aziz Yıldırım'ı, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de açıkça belirtildiğine göre kötü şöhret sahibi ve şike suçlusu olması sebebiyle disiplin kuruluna sevk ettim.

Benim için bir gün içinde toplanan disiplin kurulu, aynı gün tedbir kararı vermiş, ancak benim Aziz Yıldırım hakkındaki şikayetimi bugüne kadar işleme koymamıştır. Sonuç olarak böyle bir karar varsa da İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin vermiş olduğu üç isim hakkındaki görevden uzaklaştırma kararına alenen aykırılıktır. Dolayısıyla yok hükmündedir" diye konuştu.

 

"BU KARARI ALDILARSA, MAHKEME KARARINA RAĞMEN EYLEM VE İŞLEM YAPTIKLARI İÇİN MAHKEMECE SUÇ İŞLEMİŞLERDİR"

 

Recep Özcan, hakkında ihraç kararı çıktığı takdirde yönetimin çok büyük suç işlemiş olacağını ifade ederek, şunları söyledi:

 

"İhraç kararının yönetim tarafından onaylanması lazım. Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu, yönetim kurulu başkanı ya da üyeleri sıfatıyla buna imza atamazlar. Bu kararı aldılarsa, mahkeme kararına rağmen eylem ve işlem yaptıkları için mahkemece suç işlemişlerdir.

Fenerbahçe kulübü üyesi olduğum ve hakkımda tedbir kararı yazılıdır. Tedbir kararında kulüp merkez binalarıyla işletmelerine giremez ve tedbir olduğu için oy kullanamazsınız. Mahkemeye verdiği cevap, üyeliğim devam ettiği yönünde. Dünkü karardan sonra böyle bir işlemi onayladılarsa, bu 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen yargı kararının uygulanmasını engellemek suçunu oluşturur. Bu suç da ayrıca Cumhuriyet Savcılığınca takip edilir.

Eğer bu imzaları 3 kişiden biri attı ise, yargı kararı kabul edilmemiş olur ve suçtur. Bir kişi eğer yasal hakkını kullanıyorsa o suç değildir ve cezai müeyyide uygulanamaz. Disiplin yargılaması da buna tabiidir."