Manisa'da dernek operasyonunda üçüncü dalga

MANİSA'da, paralel yapıya yönelik 1 dernek ile bu derneğe bağlı olduğu belirtilen 5 okuma salonunda daha polis tarafından eş zamanlı arama yapıldı. Dernek ve okuma salonlarındaki bilgisayar kayıtlarıyla dokümanların incelendiği bildirildi.

Manisada dernek operasyonunda üçüncü dalga
06 Mayıs 2015 Çarşamba 16:22 tarihinde eklendi.
MANİSA'da, paralel yapıya yönelik 1 dernek ile bu derneğe bağlı olduğu belirtilen 5 okuma salonunda daha polis tarafından eş zamanlı arama yapıldı.
 
Dernek ve okuma salonlarındaki bilgisayar kayıtlarıyla dokümanların incelendiği bildirildi. Olayların münferit bir olay olmadığını söyleyen Vali Erdoğan Bektaş, kolluk güçlerinin görevini yaptığını, suç yoksa kimsenin korkmaması gerektiğini söyledi. NTV'de programa katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise bu derneklere yapılan operasyonları eleştirdi. 
 
Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, bugün saat 09.00 sıralarında, Hafsa Sultan Mahallesi'ndeki Ufuk Okumayı Teşvik Eğitim Kültür Yardımlaşma Derneği ile bu derneğe bağlı Gazi Hacı Nusrettin Kara Okula Salonu ve Eğitim Kültür Merkezi Okuma Salonu, Nurlupınar Mahallesi'ndeki Altıntaş Okuma Salonu ve Eğitim Merkezi, Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki Bekir Sacide Filiz Keleşoğlu Okuma Salonu ve Eğitim Merkezi, Yeni Mahalle'deki Zümrüt Okuma Salonu ve Ege Mahallesi'ndeki Yakutağa Okuma Salonu'na operasyon yaptı. Evrak ve dokümanlar incelenirken, kopyalarına el konuldu. Yaklaşık altı saat süren incelemenin ardından ekipler, kopyalarını aldıkları evrak ve hard diskler ile emniyete döndü. 
 
VALİ: HERKES SAVUNMASINI YAPACAK 
 
Konuyla ilgili açıklama yapan Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, olayın münferit bir olay olmadığını belirterek şunları söyledi:
 
"Türkiye'de paralel devlet yapılanması ile bir olgunun varlığı ve buna karşı bir mücadelenin olduğu söz konusu. Manisa'da Türkiye'nin bir parçası. Türkiye bu durumdan ne kadar etkileniyorsa, Manisa da bu durumun bir parçasıdır. Manisa da Türkiye'deki durum gibi az ya da çok etkileniyor. İşin adli boyutu daha çok adliye bünyesinde devam ediyor. Şikayetler var. İtiraflar var. Bunlarla ilgili istihbarat faaliyetleri var. Bu materyaller toplanır. Adliye önüne gelir. Adliye bu işi bir soruşturma dosyası haline getirir. Emniyet ya da jandarmaya görev verir, onlar da işlerini yapar. Bu artık rutin ve genel bir uygulama halini aldı. Bizim ayrıca söylemek istediğimiz bir şey yok. Türkiye genelinde uygulamalar devam ediyor. Sivil toplum faaliyeti olarak denetleyeceğimiz bu cemaat faaliyetlerinin belirli bir kurallara tabi olması gerekir. Bu kurallar aşıldığı zaman konunun bir sonucu olacak. Karşılığını da ilgili kurumlara vereceklerdir. Umarız sıkıntı vermez. Biz demokratik kuralların dışına çıkarak bir şey yapmak istemiyoruz. Uygulamada zorluk çıkartmıyoruz. İnsan hakları çerçevesi dışında bir şey yapmıyoruz. Adliyeden gelen dosya ne gerektiriyorsa o kadar gereği yapılır. Ortaya bir delil çıkarsa gereği yapılır. Elimize bir itiraf, bir şikayet, bir delil bulgusu ulaştığı zaman devlet buna kayıtsız kalamaz. Devletin harekete geçmesini sağlayan mekanizma adliyedir. Adliye kolluktan gereğini istiyor. Kolluk da gereğini yapıyor. İşi kişiselleştirmenin bir anlamı yoktur. Bu emniyet müdürünün kişisel bir işi değil. Manisa'nın da değil. Kanunların kabul ettiği sınırların dışına çıkılmadıkça kimsenin rahatsız olmasına gerek yok. Türkiye de ki bağımsız mahkemeler herkes için. Herkes savunmasını yapacak, ifadesini verecek. Ortada bir suç yoksa kimse bir şey yapamaz." 
 
'PARALEL YAPIYLA' BAĞLANTILARI ARAŞTIRILIYOR
 
Geçen 2 Mayıs'ta Manisa Çalışanlar Derneği, Manisa Eğitim Gönüllüleri Derneği, Manisa Aktif Eğitimciler Derneği, Manisa Milenyum Memurlar Derneği ve Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği'nde altı saat süreyle arama yapılmış, bilgisayar kayıtları ve bazı dokümanlara el konulmuştu. Bu operasyonun ardından polis, dün de Kimse Yok mu Yardım Derneği, Sağlık ve Eğitim Derneği, Morris Şinasi Milletlerarası Çocuk Sağlığı Derneği, Manisa Halk Eğitim ve Öğretim Sağlık Sosyal Yardım Derneği, Havacılık Topluluğu Spor Kulübü Derneği, Feza Eğitim ve Kültür Vakfı'nda beş saat süreyle inceleme yapmıştı. Operasyonun bu derneklerin 'Paralel yapıyla' bağlantısını araştırmak için gerçekleştirildiği öne sürülmüştü. 
 
BÜLENT ARINÇ'TAN ELEŞTİRİ
 
NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç kendisinin de Manisa'da uzun yıllar politika yaptığını, aranan dernek ve STK'ların birçoğunu tanıdığını söyledi. Arınç, operasyonları eleştirirken şunları söyledi:
 
"Manisa'da son günlerde bir şeyler oluyor. STK örgütlerine baskın yapılıyor. İş adamları örgütü var, aktif öğretmen derneğiydi galiba. Eğitimciler derneğiydi. Giriyorlar, dosyalarına bakacaklar ama polisler geliyor güpegündüz. Acaba bunlar ne arıyorlar? Bunlar masum STK'lar. Bunların bir terör evi gibi basılıp deşifre edilmesi, o insanlar için çok hayati önemli. Bugün de ayrıca beş tane derneğe baskın yapılmış. Bunlar kurban derisi topladı mı, bağış öbür tarafa mı gitti? Bunların yanlış olduğunu düşünüyorum. Bunlar bir hükümete karşı komplo yapılmış olabilir. Ben şimdi Manisa'ya oy verin diyeceğim, dedim de zaten. Bana demezler mi 'Biz seni tanıyoruz, seviyoruz. Ama sen de bizim sevdiğimiz adamları basıyorsun örgütçü gibi. Emniyet müdürü şöyle yapıyor, böyle yapıyor' dese ben ne diyeceğim? Ayıptır günahtır. Haklarında yeterli delil bulunmadıkça, makul şüphe bunların ötesine geçmek lazım. Bunların hepsi mimar, öğretmen, esnaf. Manisa'nın eşrafı hakkında. 'Makul şüphe var basayım, derileri nereye vermişler?' Bütün bunlar bu mücadeleyi de yolundan saptıracak şeylerdir. Emniyet müdürünü çağırıp soramadım ama akıllı bir mücadele hukuk içinde bir mücadele, yargı kararına bağlanmadıkça herkesi masum sayan bir mücadele yapmamız lazım." 

DHA