Metin Turan babaevinde

Annesi, ağabeyi ve yakınlarıyla kucaklaşarak hasret gideren Turan, gözaltına alınmasını ve daha sonra yaşadıklarını anlattı. Turan, kendisi hapisteyken oğlunun dünyaya geldiğini, bundan 8 gün sonra haberdar olduğunu kaydetti.

 

TRT Muhabiri Metin Turan, 3 Temmuz 2013’de Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el-Sisi komutasındaki Mısır Silahlı Kuvvetleri’nin askerî darbeyle yönetime el koymasından sonra başgösteren sokak gösterilerini takip ettiği sırada camide gözaltına alınmıştı. 116 gün Mısır’da bir hapishanede tutulan Turan, daha sonra tutuksuz olarak yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. 

 

Hapiste kaldığı günlerde ailesi, çocukları, annesi ve kardeşlerini çok özlediğini dile getiren Metin Turan, “Mutluyum, evime geldim. Annem, kaçırıldığımı bir hafta sonra öğrenmişti. Çok üzülmüştü. Perişan olmuştu ama şimdi mutluyuz. Biz de orada haber yapıyoruz, biz de insanlara mikrofon tutuyoruz. Allah kimseye vermesin böyle bir şeyi. Ben haber için gittim oraya. Haberimi yaptığıma inanıyorum. TRT olarak iyi bir görev yaptık. Tek yabancı gazeteciydik. Zor bir gündü. Ben Mısır halkını da Mısır’ı da seven bir insanım. Zaten 22 yıldır oradayım.” dedi. 

 

Mısır halkının zor bir dönemden geçtiğini aktaran Turan, “İnşallah bu siyasi krizi kısa sürede atlatırlar. Orada görev yaparken biz de göstericilerle aynı kefeye konulduk. Ondan dolayı 4 ay hapiste kaldım. Ben Mısır’da Enformasyon Bakanlığı’ndan izni olan gazeteciyim. Beni çok kişi tanır. Hüsnü Mübarek’i 11 yıl takip ettim ama o gün ana baba günüydü, kimse kimseyi tanımıyordu. 4 ay hapiste kaldık. Ben tutuksuz yargılanıyorum. Savcılıktan Türkiye’ye gelmek için izin aldım, sağolsunlar izin verdiler. Türkiye-Mısır ilişkilerinin kötü olduğu bir zamanda ben içeriye girdim. Ondan dolayı bu 4 ay uzadı. 4 ay her gün çıkacakmış gibi kapının açılacağını bekledim. Bir kapı açıldığı zaman, acaba beni almaya mı geldiler diye düşündüm. Haberci olarak gittiğim için her gün bekliyordum. Kapı açıldığı anda gardiyanlarla konuşuyordum, var mı bir gelişme gibi. 116 gün orada hapiste kaldık. Mısır şartları tabii iyi değil. Mısır mahkemelerine teşekkür ediyorum. Zaten karışıklıktan ve Türkiye-Mısır ilişkilerinden dolayı bu aksamalar oldu.” diye konuştu.

 

Göstericilerin sığındığı bir camide haber yaptığını, baskın olduğu anda TRT Türk’e canlı yayın yaptığını aktaran Metin Turan, “Son bağlantımı orada anlattım. Biber gazı atıldı. Camide o esnada görevimizi yaparken tabii biz de göstericilerle birlikte aynı yere girdik. Ben basın kartımı çıkardım, çıkarmama rağmen beni sol tarafa alıp beklettiler. Kötü bir durum, orası karışıktı. Ondan dolayı biz de 4 ay gibi kötü bir şeyden geçtik. İçimde tabii bir korku vardı. Cami içinde ben devamlı hareket halindeydim, olayları takip ediyordum. Dışarı çıkarken orada biraz darp yedik tabii.” dedi. 

 

'OĞLUMUN DOĞDUĞUNU 8 GÜN SONRA ÖĞRENDİM'

 

Kendisi hapishanedeyken oğlunun dünyaya geldiğini ancak kendisinin bunu 8 gün sonra ailesi ziyaretine geldiğinde öğrendiğini aktaran Turan, “İki kızım, bir oğlum vardı. Bir de hapisteyken, bayramın birinci günü dördüncü çocuğum dünyaya geldi. Adını ne koyacağımıza karar vermedik ancak Yusuf olmasını düşünüyoruz. Eşim de bu süreçte çok sıkıntı çekti ama hem Kahire Büyükelçiğilimiz hem de Dışişleri Bakanlığımız bizimle çok ilgilendi. Onlara çok teşekkür ediyoruz.” dedi. 

 

Turan, mahkemede kendisine yöneltilen suçlamanın, "Müslüman Kardeşler yanlısı olmak" olduğunu belirterek, “Ben gazeteciyim. Bizler gazeteci olarak herkesle görüşürüz. Bizler bunu yaparken taraf tutmayız. Ben Mısır’da cumhurbaşkanlığı sarayına giren tek yabancı gazeteciyim.” dedi. Metin Turan, Suriye’de gözaltına alınan Milliyet muhabiri Bünyamin Aygün’le bir süre Kahire’de çalıştıklarını belirterek, onun da serbest bırakılmasını istedi.