Mısır’daki katliamlara billboardlu tepki

Pursaklar Belediyesi tarafından hazırlanan billbordlarda 'Musaların olduğu yerde Firavunlar elbette lanetlenecek', 'Mısırlı kardeşleriniz için dua vakti', 'Firavunun vahşeti Musa'ya yetmedi, Mursi’ye de yetmeyecek', 'Pursaklar halkı Mısırlı Kardeşleri için dua ediyor' sloganları yer alıyor.

Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, 3 Temmuz’da Mısır’da gerçekleştirilen askeri darbeden sonra katliam boyutuna ulaşan kanlı müdahaleleri kınadı. Mısır'daki katliamları değerlendiren Başkan Çetin, "Mısır’da yaşanan vahşete sesiz kalamazdık. Önce Suriye’de şimdi de Mısır’da insanlar katlediliyor. Bu insanlık dışı davranışları kınıyoruz." dedi.

Yaşanan vahşeti komşuluk ilişkileri üzerinden örneklendiren Çetin, "Bir komşunuzda kavga ve cinayet varsa, 'bu durum beni ilgilendirmez' diyebilir misiniz? Durumu en azından insanlık namına karakola haber verirsiniz. Mısır'da, Suriye'de olup bitenler de böyle bir durumdur. Önce Suriye’de şimdi Mısır’da insanlar katlediliyor, camiler yakılıyor. Şehir kültürü yok ediliyor. Öncelikle bu kardeşlerimize yapılan insanlık dışı tavır ve davranışları kınıyoruz." diye konuştu.

KÜRESEL GÜÇLERİN MISIR SESSİZLİĞİ

        Yaşanan katliamların kültürel mirasa zarar verdiğine dikkat çeken Çetin, Müslümanların ortak mirasının yok edildiğini söyledi. Küresel güçlerin olaylar karısındaki tavırlarını eliştiren Çetin, "Burada acı olan bir gerçek var ki o da insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerleri kendilerine ilke edinen küresel güçler, Mısır’daki vahşete sessiz kalmalarıdır." şeklinde konuştu.

        Kadim bir geleneğe sahip olan Mısır’ın kendi halkına reva gördüğü bu durumu kabul etmenin mümkün olmadığını dile getiren Çetin, Mısır’da yaşanan dönüşümü şu sözlerle değerlendirdi: "Mısır, insan haklarına, kültüre, tarihe dair kadim geleneğini sürdürme yerine; darbe geleneğini yaşatmaya, halkına karşı sindirme politikası yürütmektedir. Şimdi Mısır’da bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşüm Müslümanların kanları dökülerek yapılıyor. Bu bir demokratikleşme, insan hakları ve hukukun üstünlüğü üzerine kurulan bir dönüşüm ve yeniden yapılanma değildir. Mısır’daki bu kanlı dönüşüme ilişkin öngörüde bulunamayan ABD ve AB ise 'Yeni Mısır'ın oluşumunu dışarıdan etkileyebilme çabasındadır. Ordunun eliyle geçiş sürecini tamamlayacak olan Mısır’daki yeni siyasi oluşumun, ABD’nin bölgedeki çıkarlarıyla 'olabildiğince' uyumlu ve İsrail’in güvenlik endişelerini 'olabildiğince' gideren bir yönetim olması, ABD’nin temel öncelikleri olarak görülüyor. Bu sürecin sonucunun ne olacağını ise ABD ve AB tarafından öngörülmeyen sonuçlar ortaya çıkaracağı muhakkaktır. Çünkü zulüm üzerine kurulan yönetim tarzları eninde sonunda yok olacaktır. Yalnız masumların kanları dökülmeye, ülke zarar görmeye devam edecektir. Bu arada bir dünya lideri olan Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın insan hakları konusunda verdiği mücadele de tarihe geçmiştir."

        "GÜÇLÜ LİDER İSTEMİYORLAR"

        Küresel güçlerin, güçlü liderler istemediğini, güçlü liderin de gelişmiş bir demokratik kültürle ortaya çıktığını belirten Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, "Darbeler, arkasında halk desteği olan liderleri ortadan kaldırmak için yapılmaktadır. Seçimle halkın sevgisi ile iktidara gelen liderler, küresel güçlerin isteklerine göre değil, halkın ihtiyaçlarına göre kararlar verirler. Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi de ülkesinin kaynaklarını halkına aktarma gayretleri içerisindeydi. Bu durumu kabullenemeyenler Mısır’da darbe yaparak/yaptırarak Mısırlıların kanları üzerinde bir sistem oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye olarak biz bu acıları çok yaşadık. Mısır halkı da darbecilerden çok çekti. Umarım ki, bu olup bitenler Mısır'da kalıcı bir devlet yönetimi getirir. Mısırlı kardeşlerimiz üzerinde yaşadıkları zenginlikleri ülkelerinin kalkınmasına harcarlar. Bizim şu anda vereceğimiz destek, darbecileri kınamak, uluslar arası toplumu harekete geçirmeye yönelik çalışmalar yapmak ve Mısır halkı için dua etmektedir." ifadelerini kullandı.