Neden Ergenekoncu yapıldı ?

Eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek, hakkında 10 Mart 2011 tarihinde Oda Tv soruşturması kapsamında Ergenekon üyeliği suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan'a ifade verdi.

Neden Ergenekoncu yapıldı ?
28 Ocak 2015 Çarşamba 15:18 tarihinde eklendi.
Eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek, hakkında 10 Mart 2011 tarihinde Oda Tv soruşturması kapsamında Ergenekon üyeliği suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı Mesut Erdinç Bayhan'a ifade verdi.
 
Kazan İfadesinde, o dönem soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz'ü yasa tanımaz uygulamaları nedeniyle bakanlığa şikayet etmesi ve dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in avukatlığını yapması nedeniyle kendisine bu suçlamanın yöneltildiğini öne sürdü. İfadesinde kendisine bu suçlamayı yöneltenlerin savcı, yargıç ve polis üçgeninde oluşan bir suç örgütü sayılmaları gerektiğini ifade eden Kazan, "Çünkü ben avukatım. Bunu çok iyi biliyorlardı. Yasal sır saklama yükümlülüğüm var. Onu açıkça çiğnemişler. Müvekilimle ilgili yapılmış görüşmeleri tape yapıp dosyaya koymuşlar. Asıl önemlisi beni bir yıl boyunca dinleyip takip etmiş olmalarına rağmen bu süre içerisindeki bütün kayıtları kendilerine saklayıp dosyaya koymamışlardır" dediği öğrenildi.
 
Kazan savcılığa verdiği ifadesinde ayrıca kendisi hakkında soruşturma yürüten aralarında Zekeriya Öz'ün de bulunduğu polis, savcı ve dinleme kararlarını veren hakimler hakkında şikayetçi olduğunu belirtti.
 
"O DÖNEMLERDE SELAHATTİN DEMİRTAŞ'LA GÖRÜŞMEK ÇOK TUKAKA BİRŞEYDİ"
 
Turgut Kazan, savcılığa verdiği ifadenin ardından adliye önünde avukatı olan kızı Aslı Kazan ile birlikte basın mensuplarına açıklamada bulundu. Kazan, 'bir tarihlerin kahraman savcılarıyla kahraman polislerinin başlattığı yeni Ergenekon suçlamasının ve soruşturmasının şüphelisi olarak' ifade vermeye geldiğini belirtti.
Turgut Kazan, "Demirtaş'la görüşmem birileri tarafından şüpheli bulunarak, Ergenekon örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılmış. Zaten Selahattin Demirtaş'la görüşmem o dönem Başbakan'ın mitinglerinde eleştiri konusu yaptığı birşeydi. Herhalde o dönemlerde Selahattin Demirtaş'la görüşmek çok tu kaka birşeydi. Oysa ben İlhan Cihaner Müdafii olarak Erzincan ve Erzurum'da nasıl pislikler yaşandığını parlamentoda grubu bulunan muhalefet parti liderlerine anlattım. Aynı gün Demirtaş'la Bahçeli'yle, Baykal'la görüştüm. Bir rapor sundum, sorularını cevapladım. Kendilerini aydınlatmaya çalıştım. Yani Türkiye'de özel yetkili mahkemeler eliyle nasıl bir pislik sürdürüldüğünü anlattım. Tabi buna Zekeriya Öz başta olmak üzere bütün o takım şiddetle, bir düşmanlık duygusuyla yaklaşmış" dedi.
 
"MAHKEME DEĞİL SUÇ ÖRGÜTÜ..."
 
Konuşmasının devamında özel yetkili mahkemeleri birer suç örgütü saydığını dile getiren Kazan, "Onların en kahraman olduğu dönemlerde de mahkeme değil suç örgütü olduğunu söylüyordum. Şimdiki ifademde bu polislerin, bu savcıların Zekeriya Öz, Cihan Kansız başta olmak üzere, bütün dinleme ve takip kararı veren yargıçların, aslında bir yargıç ya da mahkeme olmadığını, Türk Ceza Yasası'nın 220. maddesi anlamında suç örgütü olduğunu söyledim. Ayrıca bu suç örgütünün beni takip ederken, dinlerken elde ettikleri verileri kendilerine sakladıkları, dosyaya koymadıklarını dolaysıyla Türk Ceza Yasası'nın 132'den 138'inci maddesine kadar bütün maddeleri ihlal ettiklerini söyledim" dedi.
 
"HAKKIMDA DAVA AÇIN"
 
Kazan son olarak savcıya verdiği ifadeye değinerek, "Eğer bana kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verecekseniz. Bunu yapan polis, savcı, yargıçların suç örgütü oluşturduğunu ve o suç örgütünün yaptığı işlemlerin hukuka uygun sayılamayacağını vurgulayarak kovuşturmaya yer olmadığı kararını verin. Eğer böyle bir karar veremiyorsanız hakkımda dava açın ben onların nasıl bir pislik olduğunu aleni duruşmada açıklayacağım dedim" diye konuştu.

DHA