Nefes kesen Kartepe operasyonu

İskeledeki kamera görüntülerini inceleyen polis, eylemcinin arkadaşına ait Kentkart’la deniz otobüsüne bindiğini tespit etti. Kentkart’tan ev adresi belirlendi ve baskın yapıldı. Evdeki izler üzerine operasyona karar verildi.

Nefes kesen Kartepe operasyonu
13 Kasım 2011 Pazar 09:17 tarihinde eklendi, 1.346 kez okundu.

 

İzmit - Karamürsel seferini yapan Kartepe adlı deniz otobüsünün kaçırılmasının ardından başlayan ve eylemcinin öldürülmesiyle sona eren gerilim dolu süreçle ilgili yeni bilgiler elde edildi.
 
Eylemci Mensur Güzel’in üzerinde çıkan Emrah Kaplan adlı sahte kimlikten yola çıkan polis, zanlının Kartepe’ye arkadaşına ait Kentkart ile bindiğini, evde patlayıcı düzeneği hazırladığını belirledi ve bu gelişmeler üzerine operasyon için düğmeye basıldığı öğrenildi.
 
Milliyet gazetesinde yer alan habere göre; gerilimli süreç şöyle gelişti:
 
Kaçırılma olayının gerçekleşmesiyle birlikte denizde sıkı takip başlatılırken, Kocaeli Emniyeti’ne bağlı Terörle Mücadele ve İstihbarat şubelerine bağlı ekipler de deniz otobüsünün hareket ettiği iskele çevresinde yoğun araştırmaya girişti. İskeledeki güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesi sırasında polis, bazı şüpheli yolcuların isimlerini belirledi.
 
KULLANDIĞI KENTKART İPUCU OLDU
Bu isimlerle ilgili ayrıntılı araştırmalarda, eylemci Mensur Kaplan’ın birlikte ev tuttuğu arkadaşına ait Kentkart’ı kullanarak deniz otobüsü seferine katıldığı anlaşıldı. Bu tespit üzerine polis, Kentkart kayıtlarından şüphelinin adresini belirledi ve bu adrese 04.30 sıralarında baskın yaparak, evde bulunan 3 kişiyi gözaltına aldı. Bu kişilerden birisinin zanlının ev arkadaşı olduğu, diğerlerinin söz konusu ev arkadaşının arkadaşları olduğu saptandı. Polis, çöpte bazı patlayıcı madde yapımında kullanılan malzeme artıklarını buldu. Ayrıca, ev arkadaşı, eylemcinin patlayıcıyı evde kendisinin hazırladığını polise anlattı.
 
ÖNCE BAŞBAKAN’A BİLDİRDİ
Bu tespitlerin ardından gelişmeler Van Erciş’te bulunan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e aktarıldı. Bakan Şahin saat 05.00 sıralarında önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la, sonra da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile görüşerek düğmeye bastı.
 
SAT TİMİ GİRDİ
Bakan Şahin’in İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’ya verdiği talimat üzerine, 05.45 sıralarında sadece SAT komandolarından oluşan bir tim, deniz otobüsüne yakıt ve yiyecek yüklemesi yapıldığı sırada yolcu kılığında içeri girmeyi başardı. Kısa bir inceleme ve değerlendirme yapan SAT (Sualtı Taarruz) komandoları, deniz otobüsünün ön kısmındaki kaptan ve çarkçıbaşının bulunduğu bölüme sızdı.  Komandolar, üzerinde taşıdığı bombayı patlatmasını engellemek amacıyla eylemci Güzel’i vurarak etkisiz hale getirdi. Kaptan ve çarkçıbaşının şaşkın bakışları arasında gerçekleşen operasyonda komandolar kendilerini tanıtarak operasyonun bittiğini açıkladı. Özel harekat timlerinin ise deniz otobüsünün çevresinde güvenlik önlemi aldığı öğrenildi.
 
POLİSTE İKİ KAYDI VAR
Emrah Kaplan sahte kimliğini kullanan eylemcinin, Diyarbakır’ın Kulp ilçesi nüfusuna kayıtlı, 1984 doğumlu Mensur Güzel olduğu parmak izinden tespit edildi. Daha önce iki kez gözaltına alınan Güzel hakkında, PKK’da örgütsel faaliyette bulunmak, yardım ve yataklıktan adli işlem yapıldığı anlaşıldı.
 
GÜVENLİK ZAFİYETİ
Bu arada, son dönemde artan terör eylemi riskine rağmen deniz otobüsü iskelesinde yeterli güvenlik önlemi olmadığı görüldü. Eylemcinin beraberinde getirdiği bomba düzeneği ile kolayca iskeleden deniz aracına bindiği saptandı. Deniz otobüsüne binmek isteyen yolcuların sadece karta basarak geçiş yaptığı, x-ray sisteminin bulunmadığı belirtildi.
 
BÖYLE BAŞLADI VE SONA ERDİ
-  Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait “Kartepe” adlı deniz otobüsü önceki gün saat 18.30 sularında İzmit’ten Gölcük’e hareket eti. Kaptanın bulunduğu bölüme giren ve üzerinde patlayıcı bulunduğunu söyleyen bir kişi gemiyi rehin aldığını belirtti.
-  Terörist, idaresini ele geçirdiği deniz otobüsünü, normal seyir güzergahından çıkararak, Marmara Denizi’nde zigzag çizdirerek ilerletti.
-  Güvenlik güçlerince karadan ve havadan takip edilen deniz otobüsü, yakıt, yiyecek ve içecek isteyen terörist tarafından İstanbul’un Silivri ilçesi Selimpaşa’nın 1-1.5 mil açığında demirledi.
-  Sabaha kadar süren bekleyişten sonra saat 05.45’te operasyon yapıldı ve terörist etkisiz hale getirilirken, yolculara herhangi bir şey olmadı.
-  Ölü ele geçirilen terörist Mensur Güzel’in üzerinde, bomba düzeneği, 3 fünyeyle birlikte 400-450 gram civarında A4 patlayıcı madde ele geçirildi.
-  Deniz otobüsünden polis kontrolünde kıyıya çıkarılan 18 yolcu, 4 mürettebatla 2 stajyer, önce sağlık kontrolünden geçirildi, sonra ifadeleri alındı.
-  Silivri Polis Merkezi’nde ifadelerini veren yolculardan yakınları tarafından karşılanmayanlar, İETT otobüsleriyli Kocaeli’ne gönderildi.
-  Silivri’ye bağlı Selimpaşa açıklarındaki deniz otobüsü, saat 10.45 sıralarında buradan demir aldı. İçinde, operasyon sırasında ölü olarak ele geçirilen teröristin de bulunduğu deniz otobüsü daha sonra Ambarlı Limanı’na yanaştırıldı.
-  Terörist Mensur Güzel’in cesedi Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumuna getirildi.
 
450 GRAM A4, 7 EL BOMBASI DEMEK
Şişelerin içine konulmuş 450 gram A4 tipi patlayıcı ve çivi düzeneği ile yakalanan teröristin gemiyi batırıp batıramayacağını konusunda uzmanlar şu değerlendirmeleri yaptı:
 
EMEKLİ BİNBAŞI METE YANAR (GÜVENLİK UZMANI):
“450 gram patlayıcının hangi düzenekle kullanıldığı önemli. Özellikle kapalı alanlarda bu patlayıcının etkisi artar. Şok etkisi dediğimiz patlamanın etkisiyle de insanlar ölebilir. Patlayıcının etkisini artırmak için teröristin yaptığı gibi çeşitli materyaller kullanılır. Ancak bu patlayıcının gemiyi batırabilmesi için patlamanın geminin altında olması lazımdı. İzlediğim kadarıyla terörist kaptan köşkünde vuruldu. Bomba orada patlasa yanal etkisi olurdu. Geminin üzeri açılırdı ancak batmazdı.”
 
EMEKLİ BAŞKOMİSER NAZMİ NURİ ÇELİK (İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN EMEKLİ BOMBA UZMANI): 
“Patlayıcı tek başına konulduğunda basınç etkisi yapar, içine metal konulduğunda ise bu metaller kurşun etkisiyle öldürücü niteliği artar. 450 gram büyük bir patlayıcıdır. El bombasının içinde 60 gram A4 patlayıcı var. El bombası 25 metre daire içinde öldürücüdür. 50 metrelik alan içinde bu bomba yine öldürücü etkisi olur ancak daha çok yaralayıcıdır. 450 gram A4 patlayıcı 7 tane el bombasına eşit tahribat yapar. Bombanın patlatıldığı yere göre gemiyi tamamen dağıtma gücüne sahiptir.“
 
AÇIKLAMALAR VE ÇELİŞKİLER
İzmit-Karamürsel seferini yapan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait “Kartepe” adlı deniz otobüsünün kaçırılmasının ardından yaşanan süreçte bazı çelişkiler dikkat çekti.
 
İşte o çelişkiler...
 
BOMBA KONUSUNDA FARKLI AÇIKLAMALAR
Operasyonun ardından ilk açıklamayı İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yaptı.
 
Mutlu, “Şu anda üzerinde bir düzenek mevcut. Kablolar, buton şeklinde birtakım tertibat var. Bomba uzmanlarımızın gemide yapacakları inceleme sonucu nasıl bir düzenek olduğu netleşecek” dedi. Mutlu’nun ardından açıklama yapan Kocaeli Valisi Ercan Topaca, “Deniz otobüsünü kaçıran kişinin üzerinden bomba çıkmadı. Öldürülen kişinin üzerinde şişe ve kablolarla bomba süsü verilmiş düzenek bulundu” diye konuştu. Son açıklamayı İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Terörist acaba bir bomba düzeneğiyle meşgul mu ediyordu, propaganda mı yapmak istiyordu şeklinde bir kanaat da belirmişti ama üzerinde yapılan arama neticesinde 3 adet 450 gram A4 patlayıcı olduğu belirlendi” dedi.
 
TERÖRİST SAYISI
Deniz otobüsünün kaçırıldığı ilk saatlerden itibaren Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu yetkililer, zanlıların 4-5 kişi olduğu yönünde açıklama yaptılar. Ancak sabah saatlerinde operasyon yapıldıktan sonra deniz otobüsünü kaçıranan tek kişi olduğu anlaşıldı.
 
TELEFONLAR TOPLANMAMIŞ
Gemiyi kaçıranların deniz otobüsünde bulunan yolcuların cep telefonlarını topladığını ve aralıklı olarak dağıtarak aileleriyle konuşma imkanı verdiği belirtildi. Ancak operasyonun ardından konuşan yolcular, hiçbir şekilde korsanı görmediklerini, sadece kaptanla köşkünden sesinin geldiğini, sık sık aileleriyle telefonda görüştüklerini, gemi personelinin kendilerine çay servisi yaptığını söylediler.
 
Yolculardan Kemal Karagül, teröristi hiç görmediklerini, yalnızca yukarıdaki kaptan köşkünden sesini duyduklarını belirterek, “Terörist, deniz otobüsünün mürettebatına, bize çay gönderilmesini emrediyordu. Biz alt katta oturuyorduk, mürettebat aracılığıyla, yolcuların tamamını üst katta bulunan orta bölüme aldı. Ailelerimizle telefon görüşmesi yaptık. Bize bir uyarıda bulunmadı” dedi.
 
HER YOLCUNUN İFADESİ ALINMADI
Operasyonun ardından yolcular, ifadelerinin alınması için Silivri Polis Merkezi’ne götürüldü. Ancak yolculardan bazıları ifade vermediğini açıkladı. Yolculardan öğretmen Canset Usta, kendisinin ifade vermediğini, bazı erkek yolculardan ifade alındığını söyledi.
 
SİLAH ÇIKMADI
Deniz otobüsü kaçırıldıktan sonra zanlıların silahlı olduğu yönünde bilgiler geldi. Hatta zanlıların kendilerini takip eden güvenlik botlarının yaklaşmasını engellemek için havaya ateş açtığı öne sürüldü. Ancak operasyonun ardından öldürülen kişinin üzerinden silah çıkmadı.
 
KANDIRILMIŞ FAKİR BİR HALK ÇOCUĞU
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, kaçırılan deniz otobüsüne yönelik yapılan operasyona ilişkin olarak ayrıntılı bilgi verdi.
 
Bakan Şahin şu bilgileri verdi:
 
“Terörist sahte kimlikle hareket ettiği tespit edildi. Gerçek adı Mensur Güzel. 1984 Diyarbakır’ın Kulp ilçesi doğumlu. Terör örgütünün gençlik yapılanmasında Kocaeli gençlik sorumlusu olarak çalıştığı, 2009’da askere gittiği ve bu sırada firar ederek terör örgütüne karıştığı belirlendi. Olay boyunca teröristin hali ve psikolojisini yakından takip ettik. Psikolojik ve fiziksel yorgunluğu dikkate  aldık. İkna yolu çok denendi ama terörist ikna olmadı. Komandolarımız çoktan deniz otobüsünde yerini almıştı yolcu görünümünde. İknanın da netice vermeyince saat 05.45’te operasyon gerçekleşti. Teröristin üzerinde bomba düzeneği var. Üç adet küçük tenekeye yerleştirilmiş, 450 gram A-4 tipi patlayıcı bulunan bomba düzeneği. Ayrıca üzerine 5 tane boş şişe bağlamış, patlamanın tesiriyle etrafa zarar vermek maksadıyla. Kandırılmış bir fakir bir halk çocuğu. Bir şekilde dağa çıkarılıp bu eylemi yapma teşebbüsünde bulunmaya zorlanmış. Kendisiyle sürekli ikna amacıyla telefon teması halindeydik. Konuşması düzgündü yüksek eğitim aldığını tahmin ediyoruz. Kaybolan hayatlardan biri olarak kendi hayatını kaybetmek suretiyle bir operasyona konu oldu.
Dikkatlerden kaçan bir operasyonu 1 Kasım’da Van’da, o deprem telaşının içinde, yaşadık. 4 eli silahlı yönetici sıfatındaki teröristi sağ yakaladık.”
 
‘1 SAAT İKNAYA ÇALIŞILDI’
Çeşitli programlara katılan bazı bakanlar da olayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu.
 
NİHAT ERGÜN (BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI): 
Kaçırılmadan 13 saat sonra titiz bir çalışmayla operasyon düzenlendi. Üzerinde patlayıcı bulunan terörist sadece kaptan aracılığıyla konuştu. Çok net talepte de bulunmadı. Bu kişi, 1 saat boyunca ikna edilmeye çalışıldı, buna rağmen ikna edilemedi ve vurulmak durumunda kalındı.”
 
ERTUĞRUL GÜNAY KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI): 
“Başarılı bir operasyon gerçekleştirildi. Olay büyütülmemeli.”
 
İSMET YILMAZ (MİLLİ SAVUNMA BAKANI): 
“Terör çıkmaz yol. Terörle hiç kimse bir şey elde edemez.”
 
WSJ: FERİBOT KAÇIRMA PKK’NIN YENİ TAKTİĞİ
ABD’nin çok satan gazetesi Wall Street Journal Kartepe feribotunun kaçırılmasını, terör örgütü PKK’nın yeni taktiği olarak yorumladı. “Feribot kaçırma, PKK taktikleri için yeni bir hareket olacaktı” diye yazan gazete terör örgütünün, önemli sivil kayıplara neden olan son saldırılarına dikkati çekti. Haberde, terör örgütünce Maliye Bakanlığı’nın web sitesine yapılan saldırı da anımsatıldı.
 
YOLCULAR DEHŞET SAATLERİNİ ANLATTI:
Kaçırılan deniz otobüsünde bulunan yolcular ve stajyer öğrenciler, İstanbul’dan karayolu ile Kocaeli’ye getirildikten sonra gece boyunca yaşadıklarını anlattı.
 
Yolcular özetle şunları söyledi:
 
DAVUT YAVUZYILMAZ: 
“Her gün bindiğim deniz otobüsü normal saatinde iskeleye yanaşmayınca tedirginlik duyduk. Daha sonra görevli personel geminin kaçırıldığını bize bildirdi.”
 
CANSET USTA (Öğretmen): 
“Yeğenim Sedur’la gezmeye gitmiştik. Deniz otobüsünün kaçırıldığını öğrenince çok büyük korku yaşadık. Personel bizi yatıştırdı. Korkmamamız gerektiğini söyledi.
 
BİROL DERE: 
“Mürettebat bize can yeleklerini giydirdi. Gıda ve yakıt talep etmesi üzerine, güvenlik güçleri teröristi oyaladı. Belirsiz bir adamdı. ‘Biz bu gece öleceğiz’ gibi tuhaf tuhaf şeyler söylemiş. Stajyerleri de bize bir şey söylememeleri konusunda uyarmış. Çok korktuk.”
 
SEDUR GÜNDOĞDU: 
“İçeride korku ve panik vardı. Oturduk, bekledik. Sabırlı olmaya çalıştık. Terörist, yukarıdan personelle haber gönderiyordu. Önce 3 el silah sesi duyduk. Sonra komandolar operasyonun bittiğini söyleyince hep birlikte alkışladık.”
 
Gemide bulunan stajyer öğrencilerden Seyit Memigüven de yakıtları kısıtlı olmasına rağmen bir süre ilerlediklerini belirterek şunları anlattı:
 
“İlk başlarda bizi sürekli tehdit ediyordu. Sürekli olarak istediği rotada ilerledik. İmralı’ya gitme isteği gibi bir şey yoktu. Bana kalırsa zaten İmralı’nın yolunu da bilmiyordu. İstediği şeylerin yapılmaması durumunda hoş olmayan şeyler yapacağını söyledi. Yaşım da küçük olduğu için beni çok etkiledi olay. Teröristin eylem süresince yetkililerle görüştü. Teröristle sürekli irtibata geçerek kafasını karıştırdılar. Sürekli olarak onlara ‘Benim kafamı karıştıramazsınız’ diyordu ama operasyonda kimse ne olduğunu anlayamadı.”

Milliyet