O görüşme Wikileaks belgelerinde

Wikileaks belgeleri arasında, Ahmet Türk’ünChatham House düşünce kuruluşunda katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmanın içeriği de yer alıyor.

O görüşme Wikileaks belgelerinde
05 Şubat 2011 Cumartesi 12:06 tarihinde eklendi, 1.310 kez okundu.

 

İngiliz Daily Telegraph gazetesinin bugün yayımladığı Wikileaks belgeleri arasında, kapanan Demokrat Türkiye Partisi’nin eski başkanı Ahmet Türk’ün İngiltere’de Chatham House düşünce kuruluşunda katıldığı bir yuvarlak masa toplantısı sırasında yaptığı konuşmanın içeriği de yer alıyor.
 
ABD’nin Londra Büyükelçiliği’nden Ankara’daki büyükelçiliğe ve Adana’daki konsolosluğa gönderilen 27 Nisan 2009 tarihli gizli belgede, bir hafta önce yapılan ve çoğunlukla Türk dinleyicilerin katıldığı yuvarlak masa toplantısında Türk hükümetinin DTP’nin seçim başarısına ve PKK’nın o dönem aldığı eylemsizlik kararına baskıyla yanıt vermesini kınadığı belirtildi. 
 
Belgeye göre konuşmasında DTP’nin Kürt sorununa barışçıl bir çözümü desteklediğinin altını çizen Türk, azınlıkların haklarını tanıyan yeni bir anayasa çağrısı yaptı.
 
OBAMA-TÜRK GÖRÜŞMESİ
Belgenin en dikkat çekici noktalarından biri, eski DTP Başkanı’nın bir Türk muhabirin sorduğu “Obama PKK’yı terörist örgüt olarak tanımladığında tepki göstermiyorsunuz. Ancak Türkiye PKK’ya terörist dediğinde tepki gösteriyorsunuz” sorusu üzerine verdiği yanıt oldu.
 
Belgeye göre Obama’nın kendisiyle yaptığı görüşmede PKK’yı terörist olarak nitelendirmediğini belirten Türk, PKK’nın ABD’nin terörist örgütler listesinde olduğunu kabul etti. Türk, “Bu tür grupları nasıl yaftaladığınız konusunda dikkatli olmalısınız. PKK El Kaide değildir. Eğer Türkiye Kürt hakları konusunda adil ve açık davransaydı, PKK diye bir örgüt olmayacaktı. Sorun Türkiye’nin sonucu barışçıl yollarla çözmeyi reddetmesidir” dedi.
 
ABD Başkanı Barack Obama 2009 yılının Nisan başında Türkiye’ye geldiğinde Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra muhalefet liderleriyle de görüşmüştü.
 
Bu arada yapılan toplantıların içeriğinin gizliliği ve kürsüde konuşanların ifadelerinin dokunulmazlığıyla ilgili, “Chatham House Kuralları” olarak bilinen etik kurallara kaynaklık eden düşünce kuruluşunda yapılan bir yuvarlak masa toplantısının içeriğinin ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerinde yer alması ise dikkat çekti.
 
"ERDOĞAN ÇOK TAVİZ VERDİ"
Bir başka muhabirin Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Kürtlerle ilişkiler konusunda kendisinden önceki başbakanlarla karşılaştırmasını istemesi üzerine Türk, Kürtlerin başlarda Erdoğan’a verdiği desteğin, Kürtlere haklar verilmesine direniş gösteren ordu ve “diğer milliyetçilere” karşı “çok fazla taviz vermesiyle” kaybolduğunu söyledi.
 
Türk, “Erdoğan, ‘Türkiye: Tek halk, tek bayrak, tek dil, tek millet’ diye bir konuşma yaptı. Gerçek rengini belli etti” dedi.
 
Türk, yabancı bir muhabirin Erdoğan’ın televizyonda Kürtçe konuşmasıyla ilgili sorusu üzerine TRT 6’e değinerek, birçokları bu kanalı bir ilerleme işareti olarak görse de “sanatçılar teknisyenler, herkes, senaryolar, her şey hükümet tarafından denetlendiğini” söyledi. İngiltere, Fransa ve İspanya’da durumun böyle olmadığının altını çizen Türk “Anayasada yayın hakları garanti altına alınmadı, çünkü bu olmazsa bütün kanallar kapatılabilir” dedi.
 
KÜRT SEÇMENE TEHDİT TARTIŞMALARI
Bir başka Türk muhabirin hükümetin DTP’nin seçimlerden önce Kürtleri tehdit ettiği, bu yüzden de DTP’nin çok başarılı olduğu yönündeki iddialara değinmesine de gülerek cevap veren Türk, “Madem öyle bir şey yaptık, neden baskının daha zor olduğu şehirlerde DTP başarılı oldu da köylerde olmadı?” dedi. Türk, Ak Parti’yi seçim öncesi buzdolabı ve çamaşır makinesi dağıtmakla da suçlayarak, “Bu yolsuzluktur ve kanıtlanabilir” dedi.
 
Konuşmasında Kürtlerin Türklerle uyum içinde yaşamak istediğini ancak Türkiye’nin “terörle mücadele bahanesiyle” bütün Kürtlere terörist muamelesi yaptığını söyleyen Türk, zulme rağmen Kürtlerin siyasi kanallarla tanınma ve kültürlerine ve dillerine eşit muamele yapılması taleplerinin peşinde koşmaya çalıştıklarını söyledi. Belgeye göre Türk, 1990’da Kürtlerin siyasi parti kurmaya başladıklarını, “Diğerlerinin de direniş yoluna gittiğini” ifade etti.