Ölümcül hastalığın sırrı çözülüyor

Erken teşhisi zor olduğu için genellikle ileri evrelerinde tanısı konulabilen ve bu nedenle en ölümcül kanser türleri arasında yer alan pankreas kanserinin tespitinde çok önemli bir adım atıldı. Bilim adamları, aile kaynaklı pankreas kanserinde rol oynayan bir gen buldu.

Johns Hopkins Tıp Fakültesi’nden Prof. Alison Klein başkanlığındaki ekip, sonuçları Cancer Discovery dergisinde yayımlanan araştırmalarında, ailede pankreas kanseri görülen 356 kişilik bir grubu inceledi. Bilim adamları, ATM genindeki mutasyonun (Ataxia Tel Angiectasia Mutated), pankreas kanseri riskinde etkili olduğunu tespit etti. Araştırmalarını genişleten bilim adamları, genetik olarak devralınan ATM mutasyonunun pankreas kanserinde rol oynadığını teyit etti. Uzmanlar sonucun, pankreas kanseri risk ve teşhisinde ileri bir adım atılmasına yardımcı olabileceğini kaydetti. Ayrıca hücre büyümesi ve bozulan DNA’ların onarımında rol oynayan bu ATM geninin meme kanseriyle de bağlantısı olduuğu belirtildi. Prof. Klein “DNA örnekleriyle aile içindeki hastalıkları karşılaştırarak bu sonuca ulaştık. ATM geninin kontrol edilmesi pankreas kanserinin teşhisinde önemli bir yöntem oluşturabilir” dedi.

 

Yaşama oranı yüzde 5

 

Pankreas kanseri insanoğlu için en ölümcül dördüncü kanser olarak biliniyor. Normal vakalarda teşhis konduktan sonra 5 yıl hayatta kalma oranı yüzde 5. Hastalık fark edilip tanısı konduğunda genelde çok geç kalındığı için ölüm aşağı yukarı 6 ay içinde gerçekleşiyor. Aşırı kilolu, içki ve sigara içen, diyabet hastası kişilerin daha yüksek riskte olduğu belirtiliyor. Her yıl dünyada yaklaşık 8 bin kişiye pankreas kanseri teşhisi konulurken, bir o kadar insan da hayatını kaybediyor. Apple’ın kurucusu Steve Jobs ve ünlü aktör Patrick Swayze de pankreas kanseri nedeniyle hayatlarını kaybetmişti.