Otomotivde karamsar senaryo

ODD Genel Koordinatörü Erce, seçime gidilirse ve Fed'in faiz artırımı da söz konusu olursa otomotiv pazarı için yılın son çeyreğinin kolay geçmeyeceğini belirtti.

Otomotivde karamsar senaryo
23 Ağustos 2015 Pazar 13:31 tarihinde eklendi, 2.969 kez okundu.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, otomotiv pazarının 2015 yılında ağustos ayına kadar beklentilerin bir miktar üzerinde geldiğini, ancak yılın kalan kısmının çok kolay olmayacağını söyledi.
 
Erce, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bu yılın ilk 7 ayında yaklaşık yüzde 50 büyüyen otomotiv pazarı için senenin geri kalan kısmının biraz daha belirsiz göründüğünü ifade etti.
 
Bu belirsizliğe neden olan iç ve dış nedenler bulunduğuna işaret eden Erce, dışarıdaki en büyük gelişmenin ABD Merkez Bankası'nın (Fed) eylül veya aralık ayındaki faiz artırımı olduğunu, bunun gelişmekte olan pazarları ister istemez olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.
 
Otomotiv pazarındaki satışlarda 7-8 ayda baz etkisiyle bir artış yaşandığını ve bunun etkisiyle bu senenin zaten olumlu kapanacağını belirten Erce, "Ama senenin son çeyreğinde özellikle de seçime gidilirse ve Fed'in faiz artırımı da söz konusu olursa, bu kesinlikle senenin ilk yarısına göre daha zor bir süreç bizi bekliyor demektir" ifadelerini kullandı. 
 
"Şu andaki konjonktürel sıkıntı geçici bir belirsizlik"
 
Erce, bir soru üzerine, toplu taşıma yatırımlarının artmasının gelişmiş ülkelerde otomobil pazarı üzerinde bir durgunluk yaratabildiğini, çünkü bu pazarların zaten bir doygunluk noktasında bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: 
 
"Bizde öyle bir şey söz konusu değil. Zaten nüfusun yaş ortalaması 30'un altında. İnsanlar için bir otomobil sahibi olmak hala bir statü ve keyif. Burada duygusal yaklaşımlar çok önemli. Toplu taşıma araçlarının kullanılırlığı artsa da insanlar yine de bir otomobil sahibi olmaktan imtina etmiyor. Aslında toplu taşıma araçlarının artması mobiliteyi artırıyor, daha fazla konfor alanı sağlıyor. İnsanlar kalan vakitlerinde de kendi otomobillerini kullanarak daha farklı vakit geçirmeyi tercih ediyor.
 
Yani Türkiye'de bu doygunluk sürecine ulaşmadan toplu taşıma yatırımlarının artmasının olumsuz bir etkisini görmek mümkün değil. O kadar iyi satışlar yapılmasına rağmen, göreceli olarak bin kişiye düşen otomobil sayısı daha 170'lere geldi. Batılı ülkelerle, hatta Doğu Avrupa ülkeleriyle mukayese ettiğiniz zaman Türkiye otomotiv pazarının gideceği çok yol var. Onun için bu hız devam edecektir. Şu andaki konjonktürel sıkıntı geçici bir belirsizlik. Bu belirsizlik aşıldıktan sonra, ki öyle veya böyle aşılacak, otomotiv sektörü yine Türkiye'de en önemli sektörlerden biri olacak ve büyümesine devam edecek diye düşünüyoruz."