Özal davasında şok iddia

 

Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili davaya bakan mahkemeye öyle bir iddia dilekçesi gönderildi ki dava ile ilgili tüm ezberler bozulacak.

 

Üstelik iddianın kaynağı öyle sıradan bir yerden değil. Ergenekon davası ile ilintili.

 

Vatan Gazetesi’nde yayınlanan habere göre Ergenekon davasının gizli tanığı Selçuk, “Turgut Özal’ın, Semra Özal tarafından zehirlediğini” ileri sürdü. 

 

Gizli tanık Selçuk “Savaş isimli şahıs bana, Turgut Özal’ın ölümünün zehirlenme yoluyla düzenlenen planlı bir suikast olduğunu, Semra Özal’ın bir takım kişilere uygunsuz beraberlikleri, bilgi ve görüntüleri kullanılarak şantaj yaptırıldığını, bu olayın içerisinde kendisinin de yer aldığını, hatta suikast işinin MGK’da yer alan birçok komutanın yönlendirmesiyle Teoman Koman’ın, MİT ve JİTEM’de yetkilendirilerek gerçekleştiğini, olayın CIA ve MOSSAD’ın bağlantı ve katkılarıyla yapıldığını, aynı şekilde güvendiğimiz İrfan, Ahmet ve isimlerini net bilmediğim 3-5 kişilik arkadaş grubu ortamında söyledi.”

 

Gizli tanık Selçuk, yabancı istihbarat birimlerinin nasıl rol oynadığına ilişkin de bilgi verdi. 

 

Gizli tanık Selçuk “CIA ve MOSSAD yardımının orada bulunan Ahmet ismindeki arkadaşın ‘Bu nasıl iş MOSSAD, CIA var’ demesi üzerine Savaş Yarbay, ‘T.C. NATO üyesi ülkedir. Bu nedenle CIA ve MOSSAD birçok zaman ülkemiz yararına olacak operasyonlarda bizlerin hizmetinde bilgisinde çalışmıştır, çalışacaktır’ açıklamasında bulunarak tepkileri bertaraf etmiştir.”

 

Gizli tanık Selçuk, Özal’a suikast davasında adı geçen Levent Ersöz’den zehirlenme vakası ile ilgili o dönem çok önemli bilgiler duyduğunu söyledi. 

 

Gizli tanık Selçuk “Ben bu hususları daha sonra 2004 yılında Ankara Ümitköy Çay yollu mevki Atabilge sitesinde bulunan bir yerde Levent Ersöz’den de duydum. Ersöz kendi yapılanmaların üstünlüğü ve istihbaratın önemini anlatmak için ‘Bizler Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış kişiyi koynundaki kişiye zehirletiriz. Turgut Özal’ın karısı Semra Özal’a zehirlettik. Ona iki seçenek bıraktık ya rezil rüsva olup her şeyini kaybedecek ya da bizim istediğimizi yapacaktı’ dedi.”

 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen dilekçe dava dosyasına girdi. 10 sayfalık dilekçe, el yazısının tanınmaması için mahkemece bilgisayara aktarıldı.