Özal'ın bilinmeyen uçak kazası raporu

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yaşadığı uçak kazasına ilişkin dikkat çekici bilgiler ortaya çıktı. Kazadan sonra uçağı satan firmanın düzenlediği raporda, uçağın havada patlama ihtimalinin yüzde 95 olduğu tespit edildi.

Özalın bilinmeyen uçak kazası raporu
24 Nisan 2013 Çarşamba 11:24 tarihinde eklendi, 2.034 kez okundu.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etti. Ergenekon davası sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, TCK'nın Cumhurbaşkanı'na suikasta ilişkin 156. maddesi kapsamında suçlanıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

 
İddianamede "Maktulün Ölümünden Önce şahsına Yönelik Gerçekleştirilen Eylemler" başlığı altında, Kartal Demirağ tarafından gerçekleştirilen suikast olayı ile uçak kazası yer alıyor. 18 Haziran 1988 Cumartesi günü Ankara Atatürk Spor Salonunda Anavatan Partisi'nin 2. Olağan Kongresi'nde Kartal Demirağ tarafından suikast düzenlendiği ifade ediliyor. Sağ elinden yaralı olarak kurtulduğu belirtilen iddianamede, Demirağ'ın önce ölüm cezasına çarptırıldığı, sonra cezasının 20 yıla indirildiği anlatılıyor.
 
"UÇAĞI TEKRAR YEŞİLKÖY HAVALİMANI'NA DÖNDÜRDÜM"
 
İddianamede dikkat çeken bir husus ise Özal'ın yaşadığı uçak kazası. Kaza, Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın 1 Nisan 2013 tarihli ifadesinden aktarılıyor. Babasına yönelik suikasttan 2-3 ay önce Başbakan olarak kendisine tahsisli olan TC-GAP uçağının İstanbul'dan Ankara'ya hareket edeceği sırada bir sesle bütün ışıklarının söndüğünü dile getiren Özal, ikinci pilotun sigorta diye düğmeye basmasıyla ışıkların geri geldiğini belirtiyor.
 
Havalandıktan sonra Büyükada üzerinde aynı sorunun bir daha yaşandığını anlatan Özal, kendisinin hobi olarak sivil pilot olması sebebiyle babasının da kabul etmesiyle uçağı tekrar Yeşilköy Havalimanı'na döndürdüğünü ifade ediyor.
 
UÇAĞIN SAĞ MOTORU DURDU; PİLOT, 'UÇAK İNFİLAK EDECEK' DİYE BAĞIRDI
 
Havalimanına gelmeden çok önce uçağın sağ motorunun durduğunu, elektriklerin kesildiğini, göstergelerin kaybolduğunu, telsiz konuşmalarının yapılamadığını, kule ile konuşamadıklarını, kabin içerisinde duman yükselmeye başladığını, herkesin panikleyip bağırmaya başladığını belirten Özal, uçağın denizin üzerinden çok alçak geçerek piste iniş yaptığını, kulenin inişten habersiz olduğunu, uçağın tekerlerinin patladığını kaydediyor.
 
Pilotun 'Uçak infilak edecek, kaçın' diye bağırdığını dile getiren Ahmet Özal, normal kapıyı açmak istediğini ancak basınç farkından dolayı açılmadığını ve en arka bagajların olduğu kargo kapısını açtıklarını söylüyor. Korumaların babasını sarkıtarak aşağıya indirdiklerini, aşağıya atlayanlardan Basın Danışmanı Can Pulat ve Özel Kalem Müdürü Tevfik Ertürk'ün sakatlandığını anlatan Özal, olayın basında kısaca yer aldığını belirtiyor.
 
Ahmet Özal, ifadesinde kaza yapan uçakla ilgili hazırlanan raporu da anlatıyor. Uçağı satan firmanın rapor düzenlediğini ifade eden Özal, uçağın havada patlama ihtimalinin yüzde 95 olduğunu, geri kalan yüzde 5 ihtimalle kendilerinin kurtulduğunu vurguluyor.
 
Önce bu olayın babasına yönelik suikast olabileceğini düşünmediklerini dile getiren Özal, ancak Kartal Demirağ tarafından silahlı suikast girişiminden sonra bu olayın da bir suikast girişimi olabileceğini değerlendirdiklerini belirtiyor.

CİHAN