Pazarcık'ta tarihi eserler keşfedilmeyi bekliyor

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde M.Ö 16, 17 bin yıl öncesine ait tarihi eserler sahip çıkılmayı bekliyor.

Pazarcıkta tarihi eserler keşfedilmeyi bekliyor
01 Temmuz 2013 Pazartesi 11:46 tarihinde eklendi, 3.648 kez okundu.

Pazarcık sınırları içerisinde bulunan ve koruma altına alınmadığından dolayı yıllardır definecilerin istilasına uğrayan tarihi mekanlar, sit alanları ilan edilerek kazı çalışması yapılmasını bekliyor.

İlçe sınırları içerisinde bulunan, sayıları 100'ü geçen tarihi taş mağaralar, 8-9 metre derinlikte bulunan su sarnıçları ve tarihi mezarlar keşfedilmeyi bekliyor. Yukarı Pazarcık yakınındaki Kırk Mağaralar, Sapaca mevkiindeki mağara mezarlar ile mahalli olarak ‘Dinemeç’ tabir edilen küçük tepede ve Büyükpınar çevresinde bulunan kalıntılar, yıllardır hayvan barınakları olarak atıl durumda bırakıldı. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Cevdet Merih Erek tarafından 2007-2008 yıllarında yapılan bilimsel yüzey araştırmaları bulgularına göre; Aksu Vadisi'ndeki Yusuf’un Kayası denilen alandaki mağara ev 'epi paleolitik-eskitaş' dönemine, M.Ö.14. bin yıla ait, Atatan mevkiindeki 'Çeto'nun Mağarası' olarak bilinen mağara ise yine eski taş dönemine ait olup, yaklaşık M.Ö. 16-17 binli yıllara ait. Yapılan kazılarda, bu mezar ev olarak kullanılan mağaralarda bulunan insan iskeletlerinin üzerleri taşla kapatılmış, aynı mezarlarda içinde sıvı bir madde (muhtemelen gözyaşı) bulunan küçük şişelere rastlandı. Terör dolayısı ile dağlarda yapılamayan kazılar ilçenin turizm gelirlerine büyük darbe vururken, ilçede yaşayan insanların dahi tarihi mağaraları gezip görme fırsatının olmadığı belirtiliyor.

DÜNYADA BİR BAŞKA EŞİ YOK

İlçede yaşayan eski medeniyetler Roma-Comagene döneminde 'Katamana' ismiyle anıldığı biliniyor. İlçede yaşayan eski medeniyetler yaklaşık 3 kilometrelik mesafeden dikdörtgen şeklindeki temel taşları, sulama-içme suyu amaçlı kullanıldığı sanılan kireç-kum karışımı ve kiremitlerle yapılmış uzun su kanalları ile ilçenin tarihine ışık tutacak eserler bırakmış, fakat koruma altına alınmadığından dolayı zamanla tahrip olmuş. Ganidağ-Ketiler bölgesinde pazar yeri diye anılan meydanda definecilerin buldukları Roma-Helen-Bizans dönemlerine ait madeni paralar da bölgenin bu zamanlarda iskan edildiğini gösteriyor. Kayalara oyulmuş su sarnıçları ve içerisi mezar taşı (stel) atölyesi olarak kullanılan iki mağara ile Tilkiler ve Ganidağı’ndaki 7-8 metre derinliğinde, 4-5 metre genişliğinde ağızları bir metre çapında, kaya oyularak açılmış içerisi sıva maddesi ile sıvanan su sarnıçları dünyada eşine az rastlanır tarihi eserler arasında sayılıyor. Koruma altına alındığında dünyada 40 adet mağaranın bir arada olduğu bir tarihi esere sahip olan ilçe, yerleşim yeri olarak anılan ve su kuyusu kaya mezarı ve kaya barınağını da bir arada barındırıyor. Ganidağı'nda 8 kaya mezarı ve kaya barınağı eşine az rastlanır bir cinsten olup, bunların 4-5 metrekare kullanma alanı olup, duvarlara oyulmuş, raflar ve üçgen prizması şeklinde mum veya çıra koyacak küçük oyuklar mevcut.

Yaz mevsiminin gelmesi ile definecilerin akınına uğrayan mağaraların içi köstebek yuvasına çevrilerek, hazine avcılarına yenilmiş durumda. Tarihe ışık tutacak kazıları bekleyen tarihi mekanlar kaymakamlık ve ilçe belediyesi tarafından az da olsa tanıtımda kullanılarak dikkat çekilmek istense de yapılan çabalar sonuçsuz kaldı. İlçedeki az sayıda duyarlı insan tarafından koruma altına alınmaya çalışan tarihi mekanlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sahip çıkması ve yapılacak kazıyı bekliyor.


CİHAN