Rachel Corrie ödülü Furkan Doğan'a

Amerikan-Arap Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi (ADC - The American-Arab Anti-Discrimination Committee) 2011 yılı Rachel Corrie ödülünün, İsrail'in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden ABD-Türk vatandaşı Furkan Doğan'a verileceği bildirildi.

Rachel Corrie ödülü Furkan Doğana
03 Haziran 2011 Cuma 11:25 tarihinde eklendi, 1.562 kez okundu.

 

Furkan Doğan'ın babası Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'de Filistinli bir doktora ait evin yıkılmasına engel olmaya çalışırken 16 Mart 2003 yılında İsrail ordusuna ait bir buldozer tarafından kasten ezilerek trajik bir şekilde öldürülen barış aktivisti Rachel Corrıe anısına her yıl ödül töreni düzenlendiğini, bu yılki ödülün de Furkan Doğan'a verildiğini söyledi. 
     
Doğan, ödülün Washington DC'de 12 Haziran Pazar günü yapılacak Ulusal Kongre sırasında, Filistin yemeğinde (brunch), kendilerine verileceğini belirterek şunları söyledi: 
   
 "ADC geleneksel olarak her yıl bir kişiye Rachel Corrie ödülünü veriyor. Söz konusu ödül, ADC tarafından, Rachel Corrie'nin Filistin'de adil ve sürekli bir barış için sorumluluk duyması ve kendisini buna adaması ile Filistin'in kendi kaderini belirleme hakkına ve insani ihtiyaçlarına katkıda bulunmak amacıyla yorulmadan çalışması nedeniyle veriliyor. 
     
Bu yıl söz konusu ödül bir yıl önce Gazze'ye insani yardım götüren Özgürlük Filosu'ndaki Mavi Marmara gemisinde yapılan hain İsrail katliamında şehit olan oğlum Furkan Doğan'a verildi. Ödülü eşimle bana vereceklerini bildirdiler. Ödülün Furkan Doğan'a verilmesini memnuniyetle karşıladım." 
     
-ABD KURUMLARINA DAVA AÇTI- 
     
Ahmet Doğan, oğlunun hayatını kaybetmesinin ardından ikinci defa ABD'ye gidip geldiğini, ABD Anayasal Haklar Merkezi (Center for Constitutional Rights-CCR) adlı Amerikan kuruluşunun, Furkan'ın öldürülmesi ve filodaki diğer Amerikan vatandaşlarına yapılan muamele konusunda talep ettikleri bilgileri verdiğini, bunun üzerine,aralarında ABD Dışişleri, Adalet, İç Güvenlik ve Savunma Bakanlıklarının da olduğu bazı Amerikan hükümet kurumlarına New York mahkemesinde dava açtığını söyledi. 
     
Dünyada demokrasinin en ileri seviyesinin yaşandığı iddia edilen ABD'nin Mavi Marmara olayındaki çifte standardına üzülerek bizzat şahit olduğunu belirten Doğan, şöyle konuştu: 
   
 "Ben hayal kırıklığı içerisindeyim. ABD kendi vatandaşı olan oğlum için mücadele etmiyor. Hakkını aramıyor. Bu tavır, benim zihnimdeki ABD'nin büyük devlet olma söylemi veya demokrasinin zirve ülkesi imajı ile hiç mi hiç bağdaşmıyor. Hukuki mücadelemiz sürecek. Elbette ABD'de İsrail'in ağırlığı fazla. Lobi faaliyetleri çok etkili. Ama demokrasiye ve adalete olan inancım tam. Bugün olmasa da yakın bir gelecekte doğrular ve haklıların hakkını alacağına inanıyorum." 
     
-"HAYALLERİM ALT ÜST OLDU"- 
     
Doğan, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yıllık insan hakları raporunda Mavi Marmara baskınına sadece bir satır ile İsrail'in gözü ile bakıldığını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: 
   
 "ABD Dışişleri Bakanlığı ülke ülke raporlar hazırlayarak, insan hakları uygulamaları ve ihlalleri ile ilgili görüşlerini dile getiriyor. Diğer ülkelerle ilgili bölümlerde kendi vatandaşlarının nasıl bir ihlale uğradığını, nasıl bir saldırıya maruz kaldığını isimlerini de belirterek ayrıntılı bir şekilde yazıyorlar. Ancak İsrail'e baktığınızda Mavi Marmara saldırısı sadece bir satır olarak İsrail'in gözü ile geçiyor. Ancak kendi vatandaşı olan Furkan'ın adı bu raporda yer almıyor. Bu da ABD'nin ayrımcılığını ve iki yüzlülüğünü açıkça göstermekte. Oğlum Furkan Doğan'ın ismi geçmiyor. İşte bu beni çok etkiledi. Dediğim gibi tüm hayallerim alt üst oldu. Demokrasi, insan hakları, adalet kelimelerinin ABD ile yan yana gelmesinin zor olduğuna inanıyorum."