"Rahatsızlık duymuyoruz"

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, 'Ne Mutlu Türküm Diyene'den bir rahatsızlık duymadıklarını söyledi.

Rahatsızlık duymuyoruz
18 Şubat 2014 Salı 19:22 tarihinde eklendi.

 "76 milyonu bir kardeş bilmek lazım, 72 milleti bir kardeş bilmek lazım; kimsenin ne diline ne ırkına ne diline ne de inancına bakmak lazım." ifadelerini kullandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, saat 15.00'te yoklamasız açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Sadık Yakut yönetiyor. 546 sıra sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu'nda Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, milletvekillerinin sorularını cevapladı.

"'Ne Mutlu Türküm Diyene'den vallahi bir rahatsızlık duymuyoruz." diyen Yılmaz, bu ülkede yaşayan insanların hepsini Türk kabul ettiklerini vurguladı. Yılmaz, şöyle devam etti: "Onda hiç şüphemiz yok. Biz Türk kabul ederiz de ben Türk değilim diyen de var.

Dolayısıyla da biz hiçbir insanımıza 'Sen nesin, hadi sen ırkını açıkla, Türk müsün?' diye bir soru sorulmasını da Türkiye için de doğru bulmayız. Ama yani bu milletin adı Türk milleti, Türkiye devleti; bunun içerisinde ben Kürt'üm diyen olur, Çerkez'im diyen olabilir veya Kürt olup Türk'üm diyen olabilir veya Türk olup da Kürt'üm diyen de var. Dolayısıyla, bu coğrafyada bin yıl beraber yaşayanlar hem birbirlerine karıştılar hem her taraflı asimilasyon oldu, onu söyleyeyim.

Kürt'ten Türk'e geçtiği gibi Türk'ten de Kürt'e geçti. 76 milyonu bir kardeş bilmek lazım, 72 milleti bir kardeş bilmek lazım; kimsenin ne diline ne ırkına ne diline ne de inancına bakmak lazım. Diyor ki Ebul Hasan Herekanî Hazretleri: Allah'ın kendi nefsini taşıması için izin verdiği insanların, gelene dili nedir, dini nedir veya sofrasında yer var mıdır denilmesinden ben utanç duyarım.

Allah'ın ruhunu taşımaya layık görülen her insan dini, dili, ırkı, konuşması ne olursa olsun başımızın üzerinde yeri vardır, eşrefi mahlukattır. Yani, biz de onu söylüyoruz, biz de bir rahatsızlık duymuyoruz, biz kendimizden eminiz. Birisi rahatsızlık duyuyorsa onda da gönül arzu eder ki ya, bundan rahatsızlık duyma! Almanya'ya gittiğinde hiç şüpheniz olmasın Güneydoğu'daki işte Kürt kardeşlerimize nerelisin dense ya Türkiyeliyim diyecek ya Türk diyecek. Eğer, biraz daha derine inersen, Türkiye'nin neresinden dersen Diyarbakır veyahut Siirt'ten... Ondan sonra Arap mısın, Kürt müsün diye sorar ama Türkiye'de yaşayanların ortak adı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır, Türk vatandaşıdır, biz bundan bir rahatsızlık duymuyoruz.

Bizim bir rahatsızlığımız yok. Allah için, millet ne düşünüyorsa biz onu düşünüyoruz, oldu mu. Biz milleti kendimize benzetmek istemiyoruz. Eğer millet, Siirt'te Aydınlar ilçesine Tillo diyorsa biz de Tillo diyoruz, eğer ki Bitlis'teki Güroymak'a Norşin diyorsa… Biz vatandaşın kendisiyiz, başkalarıyla aramızdaki fark o. Başkaları 'Benim doğrum budur. Vatandaş dâhil, millet dâhil hepsi bana uysun.' diyor. Biz ise diyoruz ki siyasetçiler ve devlet adamları, hepsi milletimizin bir parçasıdır, o ne düşünüyorsa öyle olması gerekir diyor, milletimiz gibi düşünüyoruz."


CİHAN