"Rekor kıracağız"

Çağlayan, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tiryaki ve yönetim kurulu üyeleri ile EBSO Meclis Başkanı Ender Yorgancılar'ı Bakanlık toplantı salonunda kabul etti. 
    
Türkiye'nin ihracat rakamının 1-23 Ağustos itibariyle 8,2 milyon dolar olduğunu, geçen yılın aynı dönemine göre artışın yüzde 37,7 gerçekleştiğini bildiren Çağlayan, "Tam gaz devam. Durmak yok yola devam. Bizim sloganımız gibi. 1 Ocak-23 Ağustos tarihleri arasındaki ihracat artışımız yüzde 24,3'tür, 85,4 milyar dolar olmuştur. Bu gösteriyor ki bu şekilde gittiği takdirde orta vadeli program hedefi olan 127 milyar doları aşacağız. İnşallah bu yıl, Cumhuriyet tarihinin yeni bir rekorunu kıracağız. Bu yıl Türkiye, ihracatta, dünyanın bu kadar karışık olduğu bir dönemde ihracatta da yeni bir rekoru da tarihine geçirecek" diye konuştu. 
    
Kabulde sanayicilerin sıkıntılarını dile getiren Mehmet Tiryaki'nin fuar desteğiyle ilgili teşvikleri alamadıklarını söyledi. Bu şikayeti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na iletmelerini isteyen Çağlayan, şöyle konuştu: 
    
"Biz bunu düzenleyecek kanunu çıkarttık, Torba Yasa geçen dönem Meclis'ten geçti. CHP, Anayasa Mahkemesine bunun iptaliyle ilgili bunu da kapsayan dava açma sürecine girdi. Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları itiraz üzerine CHP'ye süreci tıkamayın diye uyarıda bulundum. Bırakın kavgayı, burada zaten işleyen bir mekanizma var. Yeni bir sistemle bunu aşmaya çalışıyoruz ama kanun düzenlemesinin dışında bir şey yapamam. Bundan dolayı burada tıkanıyorum. Yani çok haklısın sana yüzde 100 katılıyorum." 
     
-"Türkiye'de Kürt vatandaşına ayrımcılık yapılmadı"- 
     
Yaşanan terör olaylarının, Türkiye'nin gelişmesinden ve büyümesinden endişe edenlerin tezgahı olduğunu ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti: 
    
"Türkiye'de bugüne kadar hiçbir Kürt vatandaşına ayrımcılık yapılmamıştır. İşte ben, kendimi örnek veriyorum. Ben de Kürt orijinli bir insanım. Bugüne kadar benim ülkemde hiçbir ayrım yapılmamıştır. Ne sanayi odası başkanı olmam engellenmiştir ne bugün bakan olmam engellenmiştir ne de bu konuda ben herhangi bir zorlamayla karşı karşıya kalmışımdır." 
    
Türkiye'nin süratli bir demokratikleşme ortamına girdiğini bildiren Çağlayan, "Türkiye'nin tartışılmaz konuları vardır, hassasiyetleri vardır. T.C. Devleti'nin yönetim şekli cumhuriyettir, laiktir, sosyal hukuk devletidir, bunlar asla tartışılamaz. T.C. Devleti, o şanlı şerefli ay yıldızlı bayraktır, T.C. Devleti'nin resmi dili Türkçe'dir. Bunları tartışmak hiç kimsenin haddi değildir. Bunları gündemi getirmek hiç kimsenin haddi değildir. Bu konudaki anlayışımızı Başbakanımız her fırsatta ifade ediyor. Bunların çok etkili kararlılıkla silahlı kuvvetlerimiz vasıtasıyla şu anda ciddi bir şekilde mücadele ediyor ve devam edecek. Uzun süreçli bir şeydir" diye konuştu. 
    
Yaşanan terör olaylarının, Türkiye'nin gelişmesinden ve büyümesinden endişe edenlerin tezgahı olduğunu belirten Çağlayan "Terörü yapanların gerek içerden gerek dışardan destekçileri, şunu herkes bilmeli ki; Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir. 1923'lerde o günün şartlarında bir cumhuriyeti gerçekleştirmiş, bir devrim gerçekleştirmiş, üzerindeki tüm yüklerinden kurtulmuş olan bir devlettir" dedi. 
    
Terörle mücadele konusunda diğer devletlerin hassasiyet göstermelerinin son derece önemli olduğunu dile getiren Çağlayan, "Senin teröristin, benim teröristim, senin terörün, benim terörüm diye bir şey olmaması lazım. Bütün dünya devletlerinin terör konusunda ortak noktada birleşmesi gerekiyor. Ve bu konuda devletlerin birbiriyle işbirliği içinde olması lazım. Çünkü o ülkeye karşı yapılan hareket, başka gün başka ülkeye karşı yapılabilmektedir" diye konuştu. 
     
-"Dolar olması gereken kura gelecek"- 
     
Türkiye'de dalgalı kur rejiminin uygulandığını ve bu rejimle ilgili değiştirme çalışmasının söz konusu olmadığını anımsatan Çağlayan, şunları bildirdi: 
    
"Bu krizlerde bunun nasıl bir sigortada sistemi olduğunu çok yakından gördük. Geçmişte yapılan hatalı politikalar... Şu anda Merkez Bankası gerektiği yerde devreye giriyor, gerektiği yerde çıkıyor. Bununla ilgili çalışmaları, faiz politikasını buna göre tespit ediyor ve şu konuda rahat olmanız lazım ki, Türkiye ilk defa doların 1,70 lirayı geçtiği dönemle karşı karşıya kalmıyor. 2002'den bu yana kadar 7 kere dolar, 1,70'i zaten gördü. Bu konuda ümit ediyorum ki önümüzdeki günler, dünyadaki, bölgemizdeki ve ülkemizdeki gelişmelere bağlı olarak mutlaka bir dengeye dolar olması gereken kura gelecektir. Bir rakam söyleyemem. Böyle bir rakam zaten yok." 
    
Geçmiş dönemdeki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun farklı bir yönde sistem uyguladığını, faizleri yüksek tuttuğunu ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu: 
    
"Bunu eleştirdim, basın mensupları da Merkez Bankası'nın eleştiriyor bu kolaylık falan demişlerdi. Ama bugün dış ticaret açığı ve cari açık, bu konudaki ızdırabımı yeni anladılar. Onu anlamak bile benim için önemlidir. Merkez Bankası, 2011'deki politikaları geçmiş dönemde de uygulasaydı belki bunları konuşmayacaktık. Belki Türkiye bu kadar cari açığı da dış ticaret açığını da görmeyecekti." 
    
Türkiye'yi bir kaos ortamına sokarak, faizleri yükseltmeye çalışanların başarılı olamadığını, Merkez Bankasının bu oyuna düşmediğini anlatan Çağlayan, Merkez Bankası Para Politikası'nın faizleri aşağıya çektiğini ve enflasyonun azmadığını söyledi. 
    
Türkiye'nin 2011 çeyreğinde yaşadığı rekor büyümenin dünya rekoru olduğunu ifade eden Çağlayan, bunun tüm ülkelerde anlatıldığını kaydetti.