Rumlar Erdoğan’a ateş püskürüyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC’deki barış ve Özgürlük Bayramı’ndaki konuşması, Rum kesiminde şok yarattı. Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas başta olmak üzere Rum siyasi partilerin tümü Erdoğan’ın sert açıklamalarına tepki gösterdi.
 

Hristofyas, Erdoğan’ın açıklamalarının hangi çizgide olduğunu bilmek istediğini söyledi. Rum lider, “Başbakan Erdoğan’ın tahrik edici açıklamaları, Türkiye’nin çizgisini yansıtmıyor, gayri ihtiyari söylenmiş sözler olmasını umut ediyorum” dedi.

 

'TAHRİK EDİCİ’
 

Rum Yönetimi Lideri şöyle konuştu: “Birleşmiş Milletler ve uluslararası topluluk Sayın Erdoğan’ın işgal altındaki bölgeleri yasadışı ziyaretinde, tahrik edici değil olumlu açıklamalar yapmasını bekliyordu. Açıklamaları tahrik edicidir ve kimse Sayın Erdoğan’ın bunu nereye vardırmaya çalıştığını öngöremiyor. Eğer sözleri Türkiye’nin resmi çizgisiyse, bu esaslı olarak “sahte devletin” tanınması yönüne gidildiğini gösteriyor.”
 

Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarına siyasi partiler de tepki gösterdi. Hristofyas’ın partisi AKEL, açıklamaları tahrik edici olarak niteledi ve üzüntü duyduklarını açıkladı. AKEL, parti merkez komitesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Erdoğan’ın gayet açık bir şekilde Türkiye’nin; “sahte devletin tanınması, bölünmüşlüğün kalıcı hale gelmesi, Kıbrıslı Türklere yönelik izolasyonun kaldırılması ve mevcut sürecin durgunlaşmasına dair talepleri ileri götürdüğünü savundu.
 

AKEL açıklamasında, Avrupa Birliği’nin ve özellikle BM’nin; Türkiye’nin uzlaşmaz tavrını not etmesi ve bunun ortadan kaldırılması için çabalarını yoğunlaştırması istendi.

 

‘KABUL EDİLEMEZ’

Rum Ana Muhalefet partisi DİSİ de Erdoğan’ın açıklamalarını “tahrik edici, kabul edilemez argümanlar” olarak niteledi ve bunları kınadı. DİSİ, Başbakan Erdoğan’ın “Güzelyurt veya herhangi bir bölgenin iade edilmeyeceği, Türk askerinin adada kalacağı ve çözümün iki eşit devlet temelinde olacağı yönündeki açıklamalarının müzakere sürecini dinamitlediğini ve Kıbrıs Rum halkının duygularıyla oynadığını öne sürdü.
 

Fanatik EVRO.KO partisiyse, Erdoğan’ın özellikle Güzelyurt ile Karpaz’ın iade edilmeyeceğine dair söylemlerini tahrik edici olarak niteledi. EVRO.KO açıklamasında “Hristofyas’ın yanlış politikası, Ankara’nın bölünmeyi temel alan tutumunu sertleştirdi, Türkler gevşek konfederasyon istiyor” ifadesi yer aldı.

Muhalefetteki DİKO partisinin açıklamasındaysa, Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını tehdit olarak değerlendirildi, buna karşı milli birlik ve beraberlik gerekiyor denildi. Açıklamada “Ankara’nın tahrik edici ve uzlaşmaz görüşleri aynı zamanda Türklerin Kıbrıs sorunundaki hedeflerini net bir şekilde ortaya koyuyor” ifadesi yer aldı.

 

ARABULUCU RAHATSIZ

Öte yandan müzakereleri yürüten Birleşmiş Milletler arabulucusu Alexander Downer Erdoğan’ın açıklamalrından rahatsız oldu. Politis gazetesi “Downer Erdoğan’ın açıklamalarına öfkelendi” manşetini attı ve Avustralyalı diplomatın birçok engelin ardından yoğunlaştırılmış müzakerelere geçildiği dönemde yapılan açıklamaları tamamen olumsuz karşıladığını öne sürdü.
 

Haberde, dünkü liderler görüşmesinde konuşan Downer “Erdoğan’ın açıklamaları tamamen olumsuz şayet Kıbrıs Türk tarafı yoğunlaştırılmış müzakerelere Türkiye Başbakanının tarif ettiği çerçevede gelirse, ilerleme şansımız yok” dedi
 

Görüşmenin sonuna doğru Hristofyas’ın yanına gelen Downer “Dilerseniz BM’nin bu durumdan hoşnut olmadığını ilan edebilirm” dedi. Hristofyas bunun yerine görüşmenin ardından yaptığı açıklamada “BM’nin Sayın Erdoğan’ın açıklamalarından memnun olmadığını hissediyorum” ifadesini kullandı.
 

HARAVGİ gazetesi ise “Erdoğan’ın Açıklamaları Kin Yayıyor... Başkan Hristofyas Bu Tutumla En Küçük Bir İlerleme Bile Yaşanmayacağını Söylüyor” ifadesini kullandı. Gazete Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarıyla Dimitris Hristofyas’ı kızdırdığını yazdı.
 

Alithia gazetesi ise “Erdoğan; Beklentileri sıfırladı” başlığını kullandı. Fileleftheros de “Bir karış toprak bile yok, sadece iki devlet... Erdoğan müzakere sürecini bir kenara attı” ifadesine yer verdi. Gazete Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarıyla her şeyi havaya uçurduğunu yazdı.