Saatte bir ileri, bir geri uygulamasına son

Başbakan Yardımcısı Arınç, yaz saati uygulaması hakkında "Altı ayda bir geri al, ileri al, bundan kurtulmuş olacağız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız konu üzerinde çalışıyor. Yaz saati uygulaması kalıcı olacak hayırlısıyla'' dedi.

Saatte bir ileri, bir geri uygulamasına son
25 Mart 2012 Pazar 15:27 tarihinde eklendi, 1.062 kez okundu.

 

 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye Muhtarlar Birliği Dernekleri Federasyonu'nca Yıldırım Spor Kompleksi'nde düzenlenen istişare toplantısında, yaz saati uygulamasının başladığını, saatlerin ileri alındığını hatırlattı.
 
Bu konuda kanun teklifi olacağını, kabul edilmesi durumunda bundan sonra yaz saati uygulamasının değişmeden devam edeceğini ifade eden Bülent Arınç, ''Bununla ilgili bazı teknik çalışmalar var. Altı ayda bir geri al, ileri al, bundan kurtulmuş olacağız. Türkiye'nin hemen hemen boylam itibarıyla bütününü kapsayacak çalışma var. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız konu üzerinde çalışıyor. Bugün başlayan yaz saati uygulaması eğer bir kanun değiştirirsek kalıcı olacak hayırlısıyla'' diye konuştu.
 
Bülent Arınç, muhtarların bazı istek ve talepleri olduğunu belirterek, onlara hızla cevap vermek için de Bursa'yı yönetenlerin toplantıya katıldığını, talepleri dinlediğini söyledi.
 
Türkiye Muhtarlar Birliği Dernekleri Federasyonu Başkanı Bekir Kahyaoğlu'nun muhtarların genel taleplerini anlattığını belirten Bülent Arınç, şöyle konuştu:
 
''10 maddeye yaklaşan talep listesi var. Diğer dernek başkanlarının da benzer talepleri oldu. Demokratik ülkede yaşıyoruz. Hukuk devletiyiz. Muhtarlar çok önemli bir görevi yerine getiriyor. Demokrasiyi bir bütün kabul edersek bunun çekirdeğini muhtarlar oluşturuyor. Çünkü toplumda ve sosyal hayatımızda, idari hayatımızda muhtarların görevleri, fonksiyonları, temsil ettikleri misyon, gerçekten halkla iç içe, karşı karşıya, el ele bir görev yapıyorlar. Geçmişten bu yana zor şartlar altında çalışıyorlar, adeta bir külfet olarak bakıldı. Çok eskiden hatırlarım, köylerde muhtarlık yapacak insan bulunmazdı, talip olunmazdı. Hiçbir talep yerine getirilmez, siyasetçiler, valilikler, kırsal kalkınmayla ilgili birimler, 'imkanımız yok, elimizden bu kadar geliyor, kusura bakmayın, yol istiyorsunuz yapamıyoruz, suyunuz eksik getiremiyoruz' dedikleri için muhtarlar 'madem işler olmayacaksa bu külfeti niye çekeyim' diye düşünürlerdi.''
 
Bülent Arınç, özellikle son 10 yıldır ülkedeki istikrarlı yönetimin muhtarlara şahsiyet kazandırdığını, devlet yöneticilerinin çeşitli imkanlar ve itibar sağlayarak muhtarları artık başları dik gezen insanlar konumuna getirdiğini bildirdi.
 
Muhtarların kendinden emin, özgüven kazanmış bir şekilde belediye başkanlarından, başbakan ve yardımcısından talepte bulunabildiğini söyleyen Bülent Arınç, belediye başkanlarının muhtarlıklar için birimler, konutlar yaparak, bilgisayar, araç ve gereç temin ederek çalışmalar yaptığını belirtti.
 
Bülent Arınç, ''Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, Belediyeler Kanunu'nun 6. maddesini değiştirerek maddi yardım ve desteğin de konulması halinde belediyelerin bunu karşılayabileceğini ifade etti. Bunun karşılığı kanunda 6. madde değil 9. maddedir. Elbette güzel taleptir. Yasal bir kılıfa uydurulması bakımından Özgen Keskin'in bu ikazını dikkate alacağımızın bilinmesini istiyorum'' dedi.
 
Köy Kanunu'nu değiştirme gayretleri bulunduğunu kaydeden Bülent Arınç, şöyle devam etti:
 
''Geçtiğimiz yasama döneminde Köy Kanunu Taslağı hazırlandı, üzerinde çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar da sonuçlanmak üzere. Ancak seçimler araya girdi ve seçimlerden sonra yapılması gereken pek çok işler oldu. Öncelik başka kanunlara geldi. Köy Kanunu Tasarısı üzerinde henüz mecliste görüşmeler başlamadı. 442 sayılı kanun, eskimiş bir kanun. Eski düzenlemeler içeriyor, yetersiz kalıyor. Güncel, çağdaş olması, yeni talepleri karşılaması lazım. Köyün ekonomik, sosyal, kültürel yapısında da değişmeler oldu. Bu değişime uygun da yeni bir kanun ihtiyacı var. Köylere görevleriyle orantılı gelir kaynaklarının temin edilmesi, kırsal kalkınma ve gelişmenin sağlanması, köyler nüfusunun sürekli azalması nedeniyle meydana gelen ölçek sorununun ortadan kaldırılması gibi amaçlarla 1924'e dayanan 442 sayılı kanunun değiştirilmesi ve güncellenmesi ihtiyaç haline geldi.''
 
Bülent Arınç, bu konudaki çalışmaların 2010'da başladığını belirterek, tasarıda köy kuruluşlarının yetki ve görevlerinin yeniden tanımlanması, personel istihdamı, köy gelirleri ve bütçenin uygulanması, köylerin mali denetimi, muhtarlık ödeneği veya maaşı gibi hususların düzenleneceğini bildirdi.
 
'O KADAR GÖREVLERİ VAR Kİ ADETA BİR BAKAN GİBİ'
İhtiyar heyeti yerine meclis tabirini koyma düşüncesi bulunduğunu ifade eden Bülent Arınç, ''Muhtar, köy tüzel kişiliğinin başıdır. Köyün hak ve menfaatlerini korur, bütçeye ilişkin işlemleri yürütür, personel görevlendirir, kolluk kuvvetlerine yardımcı olur. Maşallah o kadar görevleri var ki adeta bir bakan gibi'' dedi.
 
Meclis üyeliğinin sona ermesi, meclisin feshi gibi bütün hükümlerin düzenleneceğini belirten Bülent Arınç, ''Köylerde yıllık veya kısmi sözleşmeyle iş kanunu hükümlerine göre personel istihdamı öngörülüyor. Maşallah köylerimiz bundan sonra yıllık veya kısmi zamanlı sözleşmeyle mühendis, mimar, veteriner, teknisyen, köy katibi, işçi bile çalıştırabilecek. Ben de emekli olursam herhalde bir köyde muhtarlığa aday olabilirim'' diye konuştu.