Süleyman Şah Türbesi'ne yapılan operasyon, hem manevi hem de askeri açıdan iyi düşünülmüş, harika planlanmış haklı bir başarı öyküsü.

Siz bakmayın muhalefet partisi sözcülerinin çatlak seslerine, siyaseten onlar işini yapıyor.

O türbe ve o aslan yürekli askerlerin orada bulunması, her an Türkiye'nin başını derde sokabilirdi.

Türbeye yapılacak salakça bir saldırı, bizi Suriye bataklığının en derin yerine çekebilirdi.

Geç kalmış doğru bir harekettir ''Fırat-Şah Operasyonu''.

Hükümet; olası, yönetilmesi zor bir durumdan, sadece kendini değil ülkeyi de kurtardı.

Düşünün, tam seçimlere 15 gün kala, türbeye bir saldırı olsaydı ve askerlerimiz arasında kayıp verseydik, ne olurdu ?

Ak Parti iktidarı o belanın altından nasıl kalkardı?

Kalkamaz, o cenazeyi Ak Parti taşır, faturasını da seçimlerde misliyle öderdi.

Operasyon planında; Türk Milleti'nin hassas damarlarına baskı yapacak her ayrıntının gözetildiği apaçık ortada.

Süleyman Şah Türbesi'nde bayrak indirilirken, Suriye'nin bir başka köşesinde Türk bayrağı gönlere çekildi.

Türbedeki naaşlar ve kutsal emanetler için zırhlı bir araç tahsis edilmesi ve dini tören yapılması önemli bir durumdur.

Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın özel yetiştirilmiş ve donatılmış Bordo Bereliler'i, Süleyman Şah'taki işini bitirdikten sonra, türbeyi kullanılamaz hale getirmesi de operasyonun önemli bir bölümüdür.

Türbe yakınlarında Türk askerinin geldiğini gören IŞİD militanları oldukları yerden kafalarını bile çıkaramadılar !

İnsansız Hava Araçlarından alınan görüntüler, IŞİD militanlarının türbe etrafındaki durumlarını da, Ankara'ya, Genelkurmay Başkanlığı'nın Operasyon Yönetim Merkezi'ne anında canlı canlı geçiyordu.

Bu; Türkiye'nin gücünün karşısındaki pısırıklıktır.

Kim ne derse desin, tek kurşun atmadan gerçekleştirilen operasyon büyük başarıdır.

Yapılan operasyon, Türkiye'nin çıkarları söz konusu olduğunda neler yapabileceğini göstermesi açısından da, göklere çekilmiş bayraktır.