''Sanki memleket refah içinde''

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işsizliğin aşağı çekilmesi konusunda başarılı olduklarını ve bu başarıyı dünyanın takdir ettiğini belirterek, Avrupa'nın birçok ülkesinin nüfusu kadar istihdam gerçekleştirdiklerini söyledi.

Sanki memleket refah içinde
13 Aralık 2012 Perşembe 00:10 tarihinde eklendi.

 

Bakan Çelik, 30 Mayıs-14 Haziran 2012 tarihleri arasında Cenevre'de yapılan 101. Uluslararası Çalışma Konferansı'nda kabul edilen, sosyal koruma tabanlarına ilişkin tavsiye kararı hakkında TBMM Genel Kurulu'na bilgi sundu.
 
Çelik, Türkiye'nin de kabul edilmesi yönünde oy kullandığı söz konusu tavsiye kararının içeriğindeki hedefleri şöyle sıraladı: 
 
''Yoksulluk, kırılganlık ve sosyal dışlamayı önlemeyi veya azaltmayı amaçlayan bir korumayı temin eden ulusal düzeyde tanımlanmış temel düzeyde sosyal güvenlik güvenlik teminatlarının sağlanması, mümkün olan en kısa sürede temel sosyal güvenlik teminatlarından oluşan sosyal koruma tabanlarının sürdürülmesi, ihtiyaç sahibi herkese yaşam boyunca ulusal düzeyde zaruri olarak tanımlanmış mal ve hizmetlere etkin erişimi temin eden temel sağlık hizmetlerinin ve gelir güvencesinin asgari düzeyde sağlanması, analık bakımı da dahil olmak üzere temel sağlık hizmetlerini teşkil eden ulusal düzeyde tanımlanmış mal ve hizmetlerin tamamına erişim, çocuklar için ulusal düzeyde tanımlanmış asgari gelir güvencesi, yaşlı kişiler için en azından ulusal düzeyde tanımlanmış asgari düzeyde temel geçim düzeyi oluşturulması.'' 
     
''Ötelenmiş düzenlemeler''
     
Daha sonra Bakanlığı'nın 2013 yılı bütçesine ilişkin Hükümet adına konuşan Çelik, yapılan yasal düzenlemelerin çalışanların lehine olup olmadığına ilişkin tartışmalara anlam veremediğini belirterek, ''(Bu yasalar çalışanların aleyhine) demek mümkün müdür-'' dedi.
 
İş sağlığı güvenliği, toplu sözleşme hakkı gibi düzenlemelerin iş yaşamında atılan ciddi adımlar olduğuna değinen Çelik, 12 Eylül'den kalan Sendika Yasası'nı 30 yıl gecikmeli olsa da değiştirdiklerini, sendikaların önünü açtıklarını ve en çok tenkit edilen baraj konusunda bir mutabakat sağladıklarını söyledi.
 
İntibak Yasası'nın da çalışma hayatındaki önemli düzenlemeler arasında olduğunu anımsatan Çelik, ''Bunların, çalışanların aleyhine olarak değerlendirilmesini anlamakta zorlanıyorum'' dedi.
 
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen pirim borçlarını yeniden yapılandıran tasarıya değinen Çelik, bütçe görüşmeleri bitmeden önce kanunlaştırmak istedikleri söz konusu tasarıyla, sosyal güvenlik konusunda yaşanan bazı sıkıntıları ortadan kaldıracaklarını belirtti.
 
Çelik, Bakanlık olarak yaptıkları tüm yasal düzenlemelerin, Türkiye'nin ötelenmiş düzenlemeleri olduğunu vurguladı.
 
Bakanlık bütçesinin 2011 yılında 35 milyarken 32 milyara gerilediği konusunda eleştiriler yapıldığını dile getiren Çelik, bunun bir gerileme olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyledi. Çelik, bunun, gelirlerin arttığı, giderlerin azaldığının bir işareti olduğunu dile getirdi. 
 
Sosyal güvenlik açıklarının GSMH'ya oranının yüzde 3'ten yüzde yüzde 1,5'e gerilediğini belirten Çelik, ''Ayrıca şu anda neredeyse 2 çalışana bir emekli noktasına geldik. Hedefimiz Türkiye'yi 4 çalışana bir emekli noktasına taşımak. Bu yöndeki gidişat sağlıklı şekilde ilerliyor'' diye konuştu. 
     
İş sağlığı ve güvenliği
     
İş sağlığı ve güvenliği konusuna değinen Çelik, bugün itibarıyla iş yerlerinin yüzde 2'sinin, işçilerin yüzde 38'inin iş sağlığı ve güvenliği kapsamında olduğunu ancak ocak ayında yürürlüğe girecek olan yasanın bu konuda tüm iş yerlerini kapsaması nedeniyle önemli bir sorunu da çözmüş olacaklarını ifade etti.
 
Çelik, söz konusu yasanın tüm çalışanları iş sağlığı ve güvenliği şemsiyesi altına aldığına işaret ederek, ''Risk değerlendirmesi gerekiyor. Yasa; kaza, ölüm olmadan önce önlem almayı getiriyor. 2002 yılında 100 bin işçide 16,9 hayatını kaybetti. Bugün bu oran 7,6'dır. Avrupa ortalaması 100 binde 4. Bu yasa daha yürürlüğe girdiğinde, tabii ki kimsenin ölmesini istemeyiz ancak Avrupa standartlarını yakalamak için seferber olmuş durumdayız'' diye konuştu.
 
Konuşmalarda yalnızca 3 meslek hastalığı hastanesi olduğu yönünde eleştiri yapıldığını belirten Çelik, ancak bu hastanelerin yanında 129 hastaneye de teşhis koyma imkanını getirildiğinin unutulmaması gerektiğini vurguladı.
 
Çocuk işçiliği konusuna da değinen Çelik, bu konuda gerekli denetimleri yaptıklarını, çocuk işçiliğini engellemek ve farkındalığı artırmak için çalışmaların sürdüğünü söyledi. 
     
''Sanki memleket refah içinde''
     
İşsizlik konusunda yapılan eleştirileri de yanıtlayan Çelik, ''İşsizliğin aşağı çekilmesi konusunda başarılıyız. Bu başarıyı dünya takdir ediyor. Genç işsizlikte AB ortalaması 23,4, Fransa'da 25,4, İtalya 36,5, İspanya'da 55,9, Yunanistan'da 57, Portekiz'de 39,1, Türkiye'de ise 17,2. Dört yılda 4 milyon istihdam gerçekleştirdik. Avrupa'nın birçok ülkesinin nüfusu kadar istihdam gerçekleştirdik'' ifadesini kullandı.
 
Bakan Çelik, işsizlik fonunu İş-Kur Yönetim Kurulu'nun yönettiğini, bu kurulda işçi, işveren, esnaf birlikleri, Bakanlık ve Hazine temsilcisi olduğunu ifade etti. Fondan GAP'a 11,3 milyar lira aktarıldığını dile getiren Çelik, bunun geri dönüşümüyle ilgili yasal düzenlemenin de yapıldığını vurguladı.
 
Ulusal İstihdam Stratejisi'nin yayımlanmadığını, bu konuda kapsamlı bir çalışma yaptıklarını dile getiren Çelik, söz konusu stratejide, 2023 yılında işsizliğin yüzde 5'e çekilmesinin hedeflendiğini söyledi.
 
Bakan Çelik, emeklinin ve sabit gelirlerinin enflasyona ezdirilmediğini, maaşlarda yüzde 300'lerin üzerinde artış yapıldığını bildirdi.
 
Emeklilere refah payından yüzde 30 pay verdiklerini belirten Çelik, 2000 yılından önce emeklilerin refah payından pay almadıklarını, bunun için de intibak kanunu çıkardıklarını kaydetti.
 
Çelik'in konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Bakan Çelik'in pembe bir tablo çizdiğini belirterek, ''Sanki memleket refah içinde, işsizlik kalmamış, herkes Avrupa tatillerine gidiyor. Siz makamınızda korumalarla sekreterlerle işsizlere karşı duvar oluşturmuşsunuz. Onların çığlıklarını duyamıyorsunuz. 5 milyon işsiz var. Bu fonun gelirinin yüzde 1'ini işsiz vatandaşa veriyorsunuz. Bu paranın üzerine yattınız. Bu tablo vatandaşa hitap etmiyor. Vatandaş mutlu değil, işsizleri bundan sonra size yönlendireceğiz'' diye konuştu. 
     
''Hiç kimseyi aç bırakmayacak bir yönetim anlayışı sergiliyoruz''
     
Daha sonra Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Çelik, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
 
Ergin, son bir yılda karşılıksız çekte bir miktar artış olduğunu ancak bu artışın Çek Yasası'nda yapılan değişiklikten kaynaklanmadığını ifade ederek, Merkez Bankası ve Hazine'nin de aynı görüşte olduğunu kaydetti.
 
Ergin, ''Arınç'a suikast soruşturması ne oldu-'' sorusunu yanıtlarken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, bu soruya, ''Soruşturmada gizlilik kararı vardır ve bununla ilgili bilgileri paylaşmıyoruz'' yanıtını verdiğini söyledi. 

Ergin, bugün itibarıyla karşılıksız çekten kimsenin tutuklu olmadığını ifade etti.
 
Bakan Çelik de ''Aç kaldınız mı-'' sorusuna, ''Türkiye'de hiç kimseyi aç bırakmayacak bir yönetim anlayışı sergiliyoruz'' yanıtını verdi.
 
Genel Kurul'da, Adalet Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2013 yılı bütçeleri kabul edildi. Başkanvekili Sadık Yakut, yarın saat 11.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.