Sarıçiçek'in avukatı, eylemcilere sahip çıktı

Öğle saatlerinde kanser olan arkadaşlarının serbest bırakılması için adliye önünde açlık grevi yapmaya çalıştıkları için polis tarafından tazyikli su sıkılarak uzaklaştırılan grup, mesai saati bitiminde adliyenin diğer çıkış kapısı önünde yine toplandı.

Yine pankart açan ve sloganlar atan gruba polis görevlileri dağılmaları yönünde uyarıda bulundu. Grup dağılmamakta ısrar edince önce sivil polisler tarafından ellerindeki pankart alındı. Pankartın alınması sırasında arbede yaşanırken kalkanlı çevik kuvvet ekipleri de birbirlerine kenetlenen eylemcileri ayırmaya çalıştı. Eylemciler, birbirinden ayrılmamaya ve kendilerini adliyeden uzaklaştırmaya çalışan polise karşı direnmeye devam etti.

Bu sırada Gezi Parkı olayları kapsamında tutuklanan bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek'in, itiraz üzerine serbest bırakılmasına yönelik kararı bekleyen avukatı Tülay Odabaş, göstericilere sahip çıktı. Polis komiseri ile konuştuğunu belirterek, çevik kuvvet tarafından uzaklaştırılmaya çalışılan bir eylemcinin serbest bırakılmasını sağlayan Odabaş, eylemciyi adliye önündeki alana götürerek yatıştırmaya çalıştı.

Bulunduğu yerde uzun süre sakinleştirilemeyen eylemciye avukat Odabaş, "Tamam bir tanem. Ben Ali Sarıçiçek'in, Özgür'ün ve diğerlerinin avukatıyım. Tamam bir tanem gel." diyerek eylemciyi uzaklaştırmak ve yatıştırmak için uğraştı. Eylemci ise emniyet kuvvetlerine hitaben "Tek gördünüz mü saldırın tabi, katiller" diye bağırdı.

Eylemci, polis tarafından birbirinden ayrılan diğer arkadaşlarını da bularak, yine onlarla kol kola kenetlendi, kendilerini ayırmaya çalışan avukat Odabaş'a izin vermedi. Odabaş, cezaevine gideceklerini, Sarıçiçek ve diğer serbest bırakılan şüphelileri çıkaracaklarını, orada basın açıklaması yapacaklarını söylese de eylemci kabul etmedi. Bu sırada başka bir bayan avukat da eylemcileri vazgeçirmeye çalıştı ama başaramadı.

Odabaş ise "Yaptığınız eylemin etkisi yok. Şurada polis ile baş başa kalacaksınız. Biz gideceğiz. Karga tulumba alıp götürülmek istiyorsunuz öyle mi. Sizin için diyoruz. Orada platformdan insanlar var. Binlerce insan var orada. Biz de sizin gibiydik üniversitede. Bir şey dedik mi dedikti. Biraz mantıklı ve geniş düşünün. Değer mi beş parasız insanlar için." diyerek eylemciyi ikna etmeye çalıştı. Ancak eylemci arkadaşlarıyla bulunduğu yerde oturmak konusunda ısrar edince Odabaş, "Ne haliniz varsa görün" diyerek oradan ayrıldı.