"Sarıgül'de gelir, Yeşilgül'de gelir"

Chp Genel Başkanı Yardımcısı Adnan Keskin, Elazığ'da gazetecilerin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile ilgili gelişmeleri sorması üzerine, hükümeti eleştirip, "Demokrasi işlerse Sarıgül de gelir, Yeşilgül de gelir hepsi gelir. Analar daha kim bilir ne Sarıgül'ler doğuracaktır. Elbette ki, Mustafa, Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelirse mutluluk duyarız" dedi.

 

Elazığ Havalimanı'nda Chp Elazığ İl Başkanı Mustafa Kemal Atikeler ve partililer tarafından karşılanan Keskin, parti binasında basın toplantısı düzenledi. Ak Parti iktidarını eleştiren Keskin, yanlış politikaları yüzünden bugün Türkiye'nin bölgesinde yalnızları oynayan bir ülke konumuna geldiğini öne sürdü.

Keskin, "Bütün komşularıyla ilişkileri zedelenmiş, eli sıkılacak devlet adamı kalmamış, kapısı çalınacak dost ülke bırakılmamıştır. Yokluklar, yolsuzluklar ve yasaklar ise kaldırılmanın ötesine cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir şekilde devasa boyutlara ulaşmıştır" dedi.

 

Bir gazetecinin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'le ilgili gelişmelerin merak edildiğini sorması üzerine Keskin, şunları söyledi: "Valla Sarıgül sorunu Türkiye'nin her sorununun önüne geçti gibi geliyor bana. Ne açlık, ne yoksulluk, ne demokrasi, ne hukuk. Ben şöyle bir soru beklerdim sizden. ya bu ülkede bu medya bu kadar esir bu kadar tutsak, bu demokrasinin hali, ne olacak diye sormanızı beklerdim mesela.

Yani dünyanın neresinde vardır ki bir Başbakan bir yayın organının genel yayın yönetmenliğine kimin atandığına müdahale ediyor? Dünyanın neresinde vardır ki çarpık kafalı bir başbakan köşe yazarlarının yazdığı konulara müdahale ediyor?

Dünyanın hangi demokrasisinde var ki bir Başbakan haberlerin formatına karışacak kadar iddiada bulunuyor sonra yüzü kızarmadan utanmadan da televizyon ekranlarının karşısına çıkarak 'Bu ülkede ileri demokrasi var' diye Saçma Sapan sahtekarca işler yapabiliyor. İnşallah demokrasimizi düzeltiriz. Medyamız vatandaşların bilgi alma ve haber alma özgürlüğüne hizmet edecek bir yapıya kavuşur.

Hiçbir baskıyla hiçbir engellemeyle karşılaşmadan özgürce haberlerini verir. Vatandaşlarımız da Türkiye'de olan yaşanan olumsuzlukları doğru bir şekilde tespit ederek sağlıklı ve doğru karar alma şansını elde edebilir. Bir demokraside medya görevini yapamıyorsa, doğru sağlıklı haber veremiyorsa, dünyada ve kendi ülkesinde yaşanan olayları yurttaşlarına yansıtamıyorsa o ülkede demokrasiden bahsetmek mümkün değildir.

Çünkü Türkiye'de bugün gerçekten çok sayıda medya kuruluşu var, hepsi tek ağızdan yayın yapan medya kuruluşları haline gelmiş durumdadır. Medyanın bu kadar kuşatıldığı bu kadar topal edildiği bir ülkede demokrasi değil olsa olsa post-modern diktatörlük gündeme gelir."

 

Keskin, "Türkiye Tayyip Erdaoğan'ın bu post-modern diktatörlük özlemiyle boğuşmak mecburiyetinde kalıyor" diyerek, şöyle devam etti: "O kadar kötü şeyler yaşıyoruz ki Türkiye'de herkesin ideolojik olarak belki beğeniriz belki beğenmeyiz vergi ödediği konusunda kuşku duymadığı ülkenin en büyük holdingin sahibi insani bir görevi yerine getirdiği için bir şirketini İstanbul'daki Gezi olaylarında demokrasiden bahseden, haktan bahseden, dinden imandan bahseden iktidarın başı çıkıyor Gezi olaylarında otelinin kapılarını yaralanan gençlere açtığı için onu terörle özdeş gösteriyor.

15 gün sonra da demokrasinin işlediği adaleti, hakkı, dini, imanı dilinden düşürmeyen siyasal iktidar tarafından adamın işyerine polis nezaretinde vergi denetimine gidiliyor. Bir gecede o vergi şirketleri 4 buçuk milyonluk değer kaybına uğruyor.

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, üyelerin menfaatini korumak için kurulmuş olan birlikler devletler, iktidardan korktuğundan dolayı kendi üyesine yapılan bu hukuksuzluk karşısında TOBB'un genel kurulunda badem bıyıklı genel başkanı pişmiş kelle gibi sırıtarak bu haksızlığı dile getirmekten bile imtina ediyor, çekiniyor."

 

SARIGÜL'DE GELİR. YELİŞGÜL'DE HEPSİ GELİR

 

Sarıgül'le ilgili gelişmelere konuşmasının sonunda değinen Adnan Keskin, "Onun için Sarıgül sorunu çok önemli. Demokrasi işlerse Sarıgül de gelir, Yeşilgül de gelir hepsi gelir. Analar daha kim bilir ne Sarıgül'ler doğuracaktır. Elbette ki, Mustafa, Cumhuriyet Halk Partisi'ne gelirse mutluluk duyarız. Kimse de endişe duymasın bütün engellemelere ve bütün çarpıklıklara rağmen bu sorunu Cumhuriyet Halk Partisi çözecektir" dedi.