"Sayıştay denetimini yapmıştır"

Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, tutuklu vekillerle ilgili "Umarım hukuk işler ve tutuklu olan sayın milletvekillerimiz bu Genel Kurul'un çatısı altına gelir ve yemin ederler." dedi.

17 Aralık 2013 Salı 20:15 tarihinde eklendi.

Barış ve Demokrasi Partisi Grubu'nun başlattığı açlık greviyle ilgili ise Mumcu, "Sayın milletvekillerinin seçmiş oldukları yöntemin vücutlarına zarar vermeyen bir şey olmasını dilerdim. Lütfen, o pankartları kaldırırsanız sevineceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda 2014 yılı bütçe görüşmelerinin 12'nci turunda, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, Maliye Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Kamu İhale Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu'nun bütçe ve kesin hesapları ile Gelir Bütçesi ele alındı. Yapılan oylama ile bütçeler kabul edildi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sayıştay ile ilgili eleştirilere cevap verdi. Sayıştay denetiminin çok önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, Sayıştay denetiminin özellikle kamu idarecileri açısından dış denetim olarak yol gösterici olması anlamında büyük değer katan bir denetim olduğuna dikkat çekti. Sayıştay denetiminin kaliteli ve kapsamlı bir şekilde yapılmasının ise ülke faydasına olduğunu dile getiren Şimşek, burada birtakım sıkıntılar yaşandığını kaydetti.

Harcama denetimi anlamında en ufak bir eksiklik bulunmadığını ifade eden Şimşek, "Biz Sayıştay'a Maliye Bakanlığı olarak 25 milyon kaydı elektronik ortamda verdik, muhasebe birimlerimizde bu kayıtların bütün bilgi, belgelerini hazır tuttuk. Dolayısıyla, harcama denetimi yapılması gereken yerde yapılmıştır. Şimdi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Sayıştay tarafından 4 rapor sunulmuştur:

Genel uygunluk bildirimi, dış denetim genel değerlendirme raporu, faaliyet genel değerlendirme raporu, mali istatistikler değerlendirme raporu. Bu raporların tamamı, Sayıştay tarafından Meclisimiz'e sunulmuştur ve bunlarda -iddia edildiği gibi- fikir, görüş vermeme hususu da yaşanmamıştır. Peki, sorun nereden kaynaklanıyor? Sorun, idareler bazında, kamu idareleri bazında mali tablo denetiminden kaynaklanıyor." dedi.

"İdareler bazında bir tek yapılmayan bu mali tablo denetimi buradan kaynaklanıyor." diyen Şimşek, problemi çözmek için Sayıştay'la birlikte ortak bir komisyon kurduklarını söyledi. Şimşek, şöyle devam etti: "Bu komisyon şimdi bakacak, eğer Sayıştay'ın yönetmeliği çerçevesinde bundan sonra denetim yapılması konusunda karar çıkarsa, biz oturacağız, buna göre kanun yani her türlü mevzuat değişikliğine gideceğiz veya sistem değişikliğine gideceğiz ve bunu mümkün kılacak ne gerekiyorsa yapacağız, ama olur da Sayıştay, idare bazında bu mevcut sistemle mali rapor üretilmesi yani bilanço, mizan vesaire üretilmesi noktasında diğer ülke uygulamalarına paralel olarak -bunun istisnaları var, Avustralya, İngiltere gibi birkaç istisna var- 'Bu paralelde bu raporlara artık ihtiyaç yoktur, ben zaten diğer bütün denetimleri yapıyorum.' derse de zaten o zaman da ona göre yönetmelik değiştirilir. Yani özetle, bu çalışma grubu, bu komisyon ne karar verirse o çerçevede gereğini yapacağız."

"Sayıştay denetim raporlarında yer alan bulguların tamamı nihai raporda yer almıyor. Yani Meclis'e gönderilen rapordaki tespitler, eleştiriler vesaire, bunlar niye ham rapordan olduğu gibi Meclis'e gelen raporlarda yok?" eleştirilerini hatırlatan Bakan Şimşek, Sayıştay Kanunu'nun 38'inci maddesi ve Denetim Rehberi uyarınca Sayıştay'ca hazırlanan ön raporların birer taslak denetim raporu olduğunu ifade etti.

Bunların idareye gönderildiğini belirten Şimşek, "İdare otuz gün içerisinde cevap veriyor. Örneğin Maliye Bakanlığı'nın raporu yazıldı. Maliye Bakanlığı'yla ilgili olarak, bakın, 'Denetim yapılmadı.' deniyor, Maliye Bakanlığı'yla ilgili denetim yapıldı; Maliye Bakanlığı'yla ilgili olarak 35 tane eleştiri, tespit var. Demek ki denetim yapıldı. Peki, nihai yani Meclisimiz'e gelen raporda niye 15 tane bulgu var, niye 15 tane tespit var da 35'i yok? Şundan dolayı, şimdi, bu raporları -bunlar ham rapor- Maliye Bakanlığı'na gönderdiler. Maliye Bakanlığı otuz gün içerisinde cevaplar verdi. Bu cevapların bir kısmı tatmin edici bulundu veya düzeltici işlem yapıldı. Mesela, hatalı bir uygulamamız varsa hemen düzeltmişiz, dolayısıyla raporlamaya gerek kalmamış." şeklinde konuştu.

"Sayıştay denetimini yapmıştır. Sayıştay denetim yapmasaydı bu kadar tetkikte bulunamazdı. Sayıştay'ın tespit yapabilmesi için bütün kayıt, bilgi, belge ve raporlar verilmiştir." diyen Şimşek, üretilmesi anlamlı olmayan kurumlar bazında mizan dahi üretilip verildiğini ama tabii ki istenilen formatta olmadığı için görüş vermediklerini ifade etti.

"Türkiye'de 2012 yılında 94,4 milyar liralık ihale yapılmış. Bunun 7,2 milyar lirası istisna ve kapsam dışı alımlardan oluşmaktadır." diyen Bakan Şimşek, "Ve bütün istisnalar içerisindeki payı yüzde 87'dir. Yani, 2003 yılından önce var olan istisnalar, bugün devam eden istisnalar, bugün istisnaların yüzde 87'sini oluşturmaktadır. Dolayısıyla, AK Parti iktidarı döneminde ilave edilen istisnaların toplam tutarı 2012 yılı için 900 milyon lira civarındadır; yani yüzde 1 civarındadır." dedi.

2002 yılında özel sektörün borcu milyar dolar olarak 43 milyar dolar, 2012 yılında bu 228 milyar dolara çıktığını ve 2013'ün üçüncü çeyreği itibarıyla 252 milyar dolar civarına çıktığını anlatan Şimşek, şunları söyledi: "Millî gelire oranına bakalım. Özel sektörden bahsediyorum. Özel sektörün borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı, yaklaşık yüzde 19'dan yüzde 31'e çıkmış. Peki, Türkiye Cumhuriyeti devletinin toplam dış borcu nedir? Toplam dış borcuna gelince, 2002 yılında 129,6 milyar dolardan 367,3 milyar dolara çıkmış. Toplam borcun millî gelire oranı 2002 yılında yüzde 56,2 iken, bugün yüzde 44,8'dir. Dolayısıyla, özel sektör borcu dâhil olmak üzere Türkiye'nin borcu millî gelire oran olarak artmamıştır, azalmıştır, ben kamuya da zaten hiç bulaşmıyorum."

Bakan Şimşek'in konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "Sayın Maliye Bakanı'na vermiş olduğu bilgiler için teşekkür ediyorum. Ancak, Sayıştay denetim raporlarıyla ilgili olarak Sayın Bakan öyle bir açıklama yaptı ki Cumhuriyet Halk Partisi Grubu'nun Sayıştay raporları konusunda gerek bugüne kadar gerekse bugünkü sözcülerimizin kürsüden yapmış olduğu açıklamalardan çok daha farklı bir görüş ifade ettiler. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu'nun görüşlerini çok daha farklı bir noktaya taşımak suretiyle -niyet görüşü belki taşımak değil ama- yapmış olduğu açıklamayla bize 69'uncu maddeye göre bir açıklama hakkı doğdu efendim, söz istiyorum o nedenle." dedi.

Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, "Avrupa Birliği Değişim ve Diyalog Projesi kapsamında ülkemizi ziyaret etmekte olan Hırvatistan Parlamentosu Turizm Komisyonu Başkanı ve Hırvatistan-Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Sayın Goran Beus Richemberg ve beraberindeki milletvekillerinden oluşan heyet şu anda Meclisimiz'e teşrif etmiş bulunuyorlar. Kendilerine Meclisimiz adına 'Hoş geldiniz.' diyorum." diye konuştu.

Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, tutuklu vekillerle ilgili ise "Bir hususu daha belirtmek istiyorum sayın milletvekilleri. Umarım hukuk işler ve tutuklu olan sayın milletvekillerimiz bu Genel Kurul'un çatısı altına gelir ve yemin ederler. Barış ve Demokrasi Partisi Grubu'nun sayın milletvekillerinin seçmiş oldukları yöntemin vücutlarına zarar vermeyen bir şey olmasını dilerdim. Lütfen, o pankartları kaldırırsanız sevineceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

BDP Van Milletvekili Özdal Üçer ise "Pankartlar vücudumuza zarar vermiyor Başkanım." karşılığını verdi. Mumcu da "Yani, bu şeyinizi dile getirmiş oldunuz. Bunu da Meclis'in nezahetine uygun bulmuyoruz. Lütfen, pankartları kaldırırsanız sevinirim." şeklinde konuştu.

Bakanlara soru yönelten vekillerden biri "Halkın çocukları geziden, bakanların çocukları köşeden alınıyor. Sayın bakanlara tavsiyem, çocuklarınıza sahip çıkın." ifadelerini kullandı.


CİHAN