''Seçimlerin sonunda Adana'da ikinci bir Gezi olayı yaşanacak''

Halkın kendisini beş defa belediye başkanı seçtiğini hatırlatan Durak, beş yıl önceki son yerel seçimlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Aday olma" demesine rağmen halka danışarak MHP’den aday olduğunu söyledi. Önceki seçimde beşinci parti olan MHP’nin Lideri Devlet Bahçeli’nin o dönem, “Partimi şereflendirdiniz, adayımızsınız.” dediğini hatırlatarak, seçimi kazandıklarına dikkat çekti. 76 yaşındaki Aytaç Durak, bürosunda düzenlediği basın toplantısında neden aday olduğunu anlattı. Başbakan Erdoğan'ın, seçim yenilgisini hazmedemeyerek şahsında kusur aramaya başladığını iddia eden Durak, “Başbakan, ‘Adana'da başkanlık koltuğunda şaibeli biri oturuyor.’ diyebildi. Nerem şaibeliydi? Bir sabıka kaydım yok. Binlerce daire yapmış bir müteahhitlik dönemim var. Bir tek alacaklıdan şikâyet gelmedi. Bahçeli ile bir sorunumuz yokken ihbar ettiğim rüşvet kasetinden sonra, ‘İstifa et, aklan da gel.’ diye şiddetli bir açıklama yaptı. Oysa suç yoktu, nasıl aklanacaktım? Bahçeli’nin bu iddiasıyla iktidar partisinin, Başbakan'ın düşünceleri adeta birbiriyle örtüşüyordu. Bu iki görüş birleşince beni görevden uzaklaştırdılar.” şeklinde konuştu. Anayasa’ya göre, incelemenin selameti açısından iki aylığına geçici olarak görevinden uzaklaştırılabileceğini ifade eden Durak, bu uzatmaların uzadıkça uzadığını dile getirdi: “Dördüncü yılı tamamlıyoruz, nedense inceleme bitmemiş. Bu, Anayasa'nın ruhuna aykırı bir olay. Hiçbir demokratik ülkede olmayan bir hedef seçmedir ama hedefte ben değil, adeta Adanalılar vardı, çünkü halkın iradesiyle seçtiği belediye başkanlığı görevi, seçmedikleri bir kişiye teslim edilmişti. 19 oyla belediye meclisinde seçilen bu arkadaşımızın belediyeyi nasıl idare ettiğini Adana halkı biliyor.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, güvendiği eski bir milletvekili aracılığıyla yaptığı adaylık teklifine, “Eğer ihtiyaç varsa neden olmasın? Şeref duyarım.” karşılığını verdiğini bildiren Durak, “Adanalılar burada hesap soracaklar, bu hesabı birlikte soralım. Ana muhalefet partisiyle birlikte sormak, daha itibarlı olacaktı. Ülke genelinde bu faşizan gidişata, iktidara karşı Adana'da ikinci Gezi olayını sergileyecektik. Ne acıdır ki bir CHP milletvekili, ‘Durak aday olursa istifa ederim.’ dedi. O talihsiz çıkışlara bazı çıkar çevreleri de eklendi. 21 yıllık fiili başkanlık süremde kul hakkı yemedim, yedirmedim. Kul hakkı yemek isteyenlere de asla göz mesafemde müsaade etmedim. Bu olaylarının başlamasında da belediye meclis üyelerinin bir rüşvete bulaşmalarıyla ilgili bir işadamı bana kaset getirdi. Bir ruhsat, imar değişikliği için rüşvet pazarlığı yapılıyor. 260 bin doların nasıl teslim alınacağı, değişimin nasıl yapılacağı anlatılıyordu. Savcılara ihbar ettim. Bir kısmını (Meclis'te) dinlettim kendilerine, mahcup olsunlar ki bir daha yapmasınlar diye.” diye konuştu.

'BU HESAPLAŞMANIN İÇİNDE EN ÖN SAFTA OLACAĞIM'

Saat 05.00’te 30 polisle evinin basıldığını söyleyen Başkan Durak, “Terörist miydim, vatan haini miydim? Suç arıyorlar ve bulamıyorum. Beni küçük düşürmek için hayali iddialarla 86 müfettiş gönderildi. Her müfettişe, ‘Suç yok, bulamayacaksınız. Vali de olamazsınız.’ derdim. Öyle de oldu, çünkü suç bulamadılar. Diğer taraftan yargıdaki savcı ve hakimleri de etki altına aldılar. Aleyhime karar veren hakim ve savcılar terfi ettirildi.” açıklamasını yaptı. Adana halkının dört yıldır bu gelişmeleri hazmedemediğini öne sürerek, "Taammüden, kasten, hasmen benimle uğraşan iktidardan, hemşehrilerim kesin olarak bunun hesabını soracak. Milli iradeye gem vuranlar hesap verecek. Bu hesabı sandıkta göreceğiz. Bu hesap benimle veya başkasıyla beraber olur ama her halükârda Adana’da iktidarın temsilcileri seçimi kaybedecektir. Bu arada DP, DSP, BBP, İP, SP ve DYP gibi diğer partilerden adaylık teklifi aldım. Demek ki halkın temsilcileri, bir hesap sorulmasının peşindeler.” dedi.