Şehit gazeteci Hasan Tahsin anıldı

İZMİR'in düşman işgalinden kurtuluşu için ilk kurşunu atarak milli mücadeleyi başlatan şehit gazeteci Hasan Tahsin, ölümünün 97'nci yılında anıldı

Şehit gazeteci Hasan Tahsin anıldı
15 Mayıs 2016 Pazar 13:41 tarihinde eklendi, 3.805 kez okundu.
İZMİR'in düşman işgalinden kurtuluşu için ilk kurşunu atarak milli mücadeleyi başlatan şehit gazeteci Hasan Tahsin, ölümünün 97'nci yılında anıldı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, gazetecilere yönelik saldırıların devam ettiğini belirterek, "Gazeteciler, aydınlar cezaevine atılarak susturulmaya, sindirilmeye ve ağır ağır öldürülmeye çalışılıyor ya da hedef gösteriliyor" dedi.
 
İzmir'in işgali sırasında ilk kurşunu atarak milli mücadeleyi başlatan ve ardından şehit edilen Gazeteci Hasan Tahsin, ölümünün 97'nci yılında Konak Meydanı'ndaki İlk Kurşun Anıtı önünde anıldı.Törene, İzmir Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz, hepsi CHP'li olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, CHP İzmir milletvekilleri Atilla Sertel, Musa Çam, Mustafa Balbay, CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Rıfat Mutlu, Basın Yayın Enformasyon İzmir Şube Müdürü Tarık Çiçek, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Halil Hüner, gazeteciler ve Hasan Tahsin Ortaokulu'nun öğrencileri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından anıta İGC Yönetim Kurulu çelenk sundu. 
 
Törende konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, gazetecilere yönelik saldırıların devam ettiğini belirterek, "Gazetecilere atılan kurşun özgürlük ateşini söndüremez. O ateş için verilen mücadelede de, cesur gazeteciler bir adım bile geri atmaz. Türkiye'de ve dünyada basın özgürlüğünü, düşünce ve ifade özgürlüğünü, halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler, çeşitli saldırılara maruz kalmaya devam ediyor. Gazeteciler, aydınlar cezaevine atılarak susturulmaya, sindirilmeye ve ağır ağır öldürülmeye çalışılıyor ya da hedef gösteriliyor. Basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğüne dayanır. Ancak kişiler, düşüncelerini ifade ederken endişe duyuyorlarsa, hapis tehdidiyle karşı karşıya kalıyorsa, özellikle otosansür tehlikesi gazeteciler arasında adeta bir virüs gibi yayılıyorsa o ülkede basın ve ifade özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir" dedi.
 
Dikmen'in konuşmasının ardından anma töreni sona erdi.