Silahı dayayıp; 'şansın bitti' demiş

Topkapı'da katliamı önleyen asker Şerafettin Eray Topçu'nun vücudunda 13 kurşun var. Sinirlere isabet ettiği için durum riskli. Topçu'nun babası konuştu

Silahı dayayıp; şansın bitti demiş
06 Aralık 2011 Salı 08:36 tarihinde eklendi.

 

Topkapı Sarayı'nda nöbet tutarken Libyalı saldırgan Samir Salem Ali Elmadhavri tarafından vurulan er Şerafettin Eray Topçu'nun İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki tedavisi sürüyor. Topçu ameliyat edildi ama vücuduna isabet eden 13 kurşun çıkartılmadı. Engelli kalma riski var.
 
İşletme mezunu olan Topçu kısa dönem askerlik yapıyordu. Terhisine 43 gün kalmıştı. Kendisi gibi kısa dönem askerlik yapan 34 arkadaşıyla birlikte Saray Koruma Bölüğü'nde görevliydi.  O şimdi hastanede, yürüyemiyor. Yoğun bir tedavi süreci onu bekliyor.
 
Akşam gazetesine konuşan DYP Kütahya İl Başkanı olan babası Hamza Topçu, oğlunun söylediklerini anlattı:
 
"Oğlum katliamı engelledi. Saldırgan silahı turistlere doğru çevirince oğlum fark ediyor ve omzundaki silahı indirmek isterken vuruluyor. İlk kurşundan sonra yere yığılan oğlum, Sarayı Hümayun denilen kapıyı kapatarak kendisine siper yapmak ve saldırganın içeriye girmesini engellemek istiyor. Ancak bu sırada ikinci kurşun isabet ediyor. Sonra saldırgan oğlumun yanına gelip silahı kafasına dayıyor ve İngilizce olarak 'Üzgünüm senin şansın bitti' diyor. Tam ateş etmek üzereyken oğlumun komutanı Levent Başçavuş havaya ateş ederek saldırganın dikkatini dağıtıyor.
 
BİR BACAĞI KISA KALACAK
GATA'ya sevk etmek istediler. Ancak oğlum burada tedavi olmak istedi. Saldırıdan bir gün sonra sabahtan akşama kadar süren bir operasyon yapıldı. Sol uyluk kemiği tamamen parçalanmış. İçeride domdom diye tabir edilen 13 kurşun var. Oğlum bu kurşunların çıkartılıp çıkartılmadığını sorduğunda doktor 'Onlar sana hediye bunlarla yaşayacaksın' dedi. Çünkü çıkartılırsa sinirlere zarar verilme ihtimali büyükmüş. 2 yıl boyunca fizik tedavi görecek. Bu parçalanma nedeniyle bir bacağı 6-7 cm daha kısalacak.
 
O benim tek çocuğum, iyi bir gelecek sağlamak için çalıştık. Hem işini hem de eşini seçecekti. Ama şimdi zor bir süreç bizi bekliyor. Bir gerçek var ki sakat kalacak. Ama biz anne baba olarak hep yanında olacağız. Saray kapısının önündeki boş alanda güvenlik diye bir şey yok. Bir adam oraya kadar silahıyla nasıl gelebilir, adam silahını turistlere doğrultmasa oğlum da farkına varmayacaktı. Oğlum vurulduktan sonra X-Ray cihazı konmuş, geçmiş olsun..."
 
"KÖYDE OLSA MUHTAR GELİRDİ"
Hamza Topçu, devlet büyüklerine de sitemli. Saldırı günü İçişleri ve Kültür bakanlarının İstanbul'da olduğunu, ziyarete gelmediklerini savunuyor:
 
"Kütahya'da şehit-gazi olduğu zaman herkes gelir. Ancak burada sadece Alay Komutanı Albay Hüseyin Kurtoğlu ve karakol komutanı Levent Başçavuş geliyor. Köyde olsa muhtar gelirdi. Demek ki İstanbul'da da böyle."