Silvan gazisinden bomba ifadeler!

Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde 14 Temmuz 2011 günü 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralandığı olayda şok ayrıntılar ortaya çıktı.

Silvan gazisinden bomba ifadeler!
25 Aralık 2012 Salı 15:50 tarihinde eklendi, 1.473 kez okundu.

Silvan'da 13 askerin şehit olduğu çatışmanın ardından, ''görevi ihmal'' iddiasıyla haklarında dava açılan albay, binbaşı ve 2 üsteğmenin yargılanmasına devam edildi. 

 
Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklar Silvan Taktik Alay Komutanı Albay Murat Toprak, Binbaşı Milbay Şahin, 1. Bölük Komutanı Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz ve 2. Bölük Komutanı Üsteğmen Necmettin Erdoğan katılmadı. 
 
Silvan'daki çatışmada şehit olan Jandarma Komando Onbaşı Aykut Delimehmetoğlu'nun babası Beytullah Delimehmetoğlu ile Binbaşı Milbay Şahin'in avukatı Nail Karaaslan hazır bulunduğu duruşmada, tanık 14 askerin talimatla alınan ifadeleri okundu. 
 
Tanık Jandarma Er Adnan Çam ifadesinde, 3 gün boyunca arazi taramalarında olmalarına rağmen yeni görevle tekrar çatışmanın olduğu bölgeye gönderildiklerini anlattı.
 
Çatışma başladığı sıralarda dinlendiğini ve silah sesleri ile uyandığını kaydeden Çam, ''Çatışmada bir arkadaşım yaralandı. Yangın çıktığı için o arkadaşımı alamadan geri çekildik. Yanarak şehit oldu. Sadece 4 kişide çelik yelek vardı. Bölüklerde Cuma günleri silah bakımı yapılıyordu. Silahın iyi temizlenmediği için çatışmada tutukluluk yaptı. Çatışma heyecanından silahın tutukluluk nedenini bulamadım. Çatışma 45 dakika sürdü. Çatışma başlarken helikoptere haber verilmişti. Ancak 1,5 saat sonra helikopter olay yerine geldi.'' ifadelerini kullandı. 
 
Tanık Jandarma Er Ramazan Özkan ise, saldırıdan bir gün önce görev yaptıkları karakolun mevzisine roketli saldırı yapıldığını belirterek, şunları anlattı: 
 
''Üç gün arazide kaldıktan sonrakarakola geldik. Karakola döndükten kısa bir süre sonra çatışmanın olduğu bölgeye gönderildik. Dinlenmeden çıktık. Olay yerine intikal edip, mevzilendik. Kumanyamız az kalmış, suyumuz ise bitmişti. Çatışma başladıktan sonra yangın çıktı. Mevzilerimizi terk etmek zorunda kaldık. Diğer bölüklerin timleri de yorgun oldukları için çatışmaya tam karşılık veremediler.'' 
 
Tanık Jandarma Er Mustafa Arık ise istirahatli ve özel timler olmasına rağmen teröristlerin olduğu bölgeye kendilerinin gönderildiğini anlatarak şu ifadelerde bulundu: 
 
''Olay günü Hazro karakoluna taciz ateşleri yapıldı. Hazro'dan araçlarla çıktık. Daha sonra yorgun şekilde 60 kilometre arazide yürüdük. Araziden geçerken mağaraların olduğu bölgede 2 kişi gördük. Bu kişilerin çoban olduklarını söylediler. Daha sonra Dolapdere bölgesinde üs kurduk. Ancak üs kurulan bölgenin uygun olmadığını komutanlara söyledik. Telsiz kestirmesi alındığı söylendi. Fakat bizlere tedbir alınması konusunda talimat verilmedi. Bir komutanımız çelik başlık ve yelek aldı. Çatışması gerekirken bir taşın arkasına gizlendi. Bazı yaralılar yangının etkisiyle şehit oldu. Çatışma başladığı gibi bildirmemize rağmen helikopter 45 dakika sonra geldi. Saldırı bittikten sonra olay yerine gelen helikopterlere bindik.

Helikopterdeyken bir komutanımız pilota neden geç geldiklerini sordu. Yardımcı pilot ise 'Çatışmadan haberimiz vardı. Ancak gelmemiz için havalanmamız konusunda haber gelmedi' diye karşılık verdi.'' 
 
-''Helikopter yaklaşık 2 saat sonra geldi'' 
 
Komutanlarımızda ciddiyet olmadığını belirten Tanık Jandarma Er Taner Akıncı'nın ifadesi ise şöyle: 
 
''Öğle 12.00'ye kadar istirahatliydim. Kalktığımda komutanın isteği üzerine yeleğimi giydim. Çatışmanın çıkmasıyla bizi çevreleyen kuru otlar yanmaya başladı. Yangın daha fazla alevlenmeden karşılık verdik. İki teröristi öldürdük. Yangının alevlenmesiyle ne yapacağımız şaşırdık. Helikopter yaklaşık 2 saat sonra geldi. Olaydan sonra Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu alaya geldi. Askerler Tuğgeneral Karaosmanoğlu'na, helikopterin neden gelmediğini sordular. Tuğgeneral Karaosmanoğlu, 'Yanlış yerde konuşlandığınız için helikopterler sizi bulamadı' diye cevap verdi.'' 
 
Jandarma Komando Onbaşı Aykut Delimehmetoğlu'nun babası Beytullah Delimehmetoğlu, oğlumun nasıl şehit olduğuna dair sanıklara soru sorulmasını isteğini belirterek, Binbaşı Milbay Şahin ile 1. Bölük Komutanı Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz'ün birinci dereceden ihmallerinin olduğunu savunarak, bunların cezalandırılmaları gerektiğini ifade etti. 
 
Söz alan sanık avukatı Karaaslan, tüm deliller toplandıktan sonra taleplerini söyleyeceklerini belirtti. 
Mahkeme heyeti, verdiği kısa bir aranın ardından, şehit babası Delimehmetoğlu'nun mahkemeye sunduğu bir gazetedeki haber kupüründe Bingöl'de çıkan çatışmada yakalanan bir teröristin Silvan saldırısında yer aldığı iddiası ile ilgili Bingöl Valiliği'ne yazı gönderilmesine karar verdi. 
 
Önceki duruşmada, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen yazıda, çatışmada sağ olarak ele geçirilen terörist var ise onların ifadelerinin mahkemeye gönderilmesini istediklerini ancak Emniyet Müdürlüğü'nden gelen cevap yazısında böyle birilerinin bulunmadığına dikkat çeken Mahkeme Başkanı, eksik tanık beyanlarının tamamlanması için duruşmayı 19 Mart tarihine erteledi. 
 
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde, 14 Temmuz 2011'de teröristlerin düzenlediği saldırıda 13 asker şehit olmuştu.