Simav depremi Marmara'yı etkiler mi?

Prof. Dr. Mustafa Erdik, Simav'daki depremin, oluş mekanizması ve meydana geldiği fay hattının, Kuzey Anadolu fay hattıyla doğrudan bir ilişkisi bulunmadığını belirtti

Simav depremi Marmarayı etkiler mi?
20 Mayıs 2011 Cuma 13:31 tarihinde eklendi, 1.663 kez okundu.

 

Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, Kütahya’nın Simav ilçesindeki 5.9 büyüklüğündeki depremin, oluş mekanizması ve meydana geldiği fay hattının, Kuzey Anadolu fay hattıyla doğrudan bir ilişkisi bulunmadığını, bu bakımdan İstanbul’da bir depremi tetiklemesinin söz konusu olamayacağını belirtti.
 
Erdik, Kandilli Rasathanesinde yaptığı açıklamada, Kütahya’nın Simav ilçesinde, dün saat 23.15’te bir deprem meydana geldiğini hatırlatarak, "Büyük bir deprem değil aslında. Bölge, birinci derece deprem bölgesidir. Orada 7 büyüklüğünde depremler de meydana gelebilir" dedi.
 
Yaptıkları ön tahminlere göre, 200 kadar hasarlı bina olabileceğini ve can kaybının 10’un altında kalacağını kaydeden Erdik, "Keşke kimsenin canı yanmasaydı ama bunlar birinci derece deprem bölgesinde olağan depremler. Arkasından oldukça yoğun bir artçı şok aktivitesi oldu. Artçı şoklar yaklaşık 4.6 büyüklüğündeydi, şu anda 2-2.5’un altına düştü ama 12 saat içinde 500’e yakın artçı şok oldu" diye konuştu.
 
Bölgenin daha önce de birçok deprem yaşadığını ve depreme alışık bir bölge olduğunu kaydeden Erdik, bu depremin halk için büyük bir deprem anlamına geldiğini ama fazla hasar yaratacak bir deprem olmadığını dile getirdi.
 
Prof. Dr. Erdik, şunları söyledi:
 
"Depremin oluş mekanizması ve meydana geldiği fay hattı bakımından, Kuzey Anadolu fay hattıyla doğrudan bir ilişkisi yok. O bakımdan, İstanbul’da bir depremi tetiklemesi söz konusu olamaz. Büyük ihtimalle bundan sonra artçı şoklar azalarak devam edecek. Bu arada bir iki tane 3-4 büyüklüğünde artçı şokların olması da çok normal. İnsanların, buranın birinci derece deprem bölgesi olması
dolayısıyla bu tip şeylere alışık olması, normal hayatına zamanla tekrar dönmesi gerekir."
 
İKİ UZMANDAN DAHA AÇIKLAMA
 
Kütahya'nın Simav ilçesinde meydana gelen 5.9'luk depremle ilgili iki uzmandan açıklama geldi.
 
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, depremin tetikleyici yapıda olmadığını belirtti.
 
Tetikleyici olması için depremlerin çok güçlü olması gerektiğini belirten Gündoğdu şunları söyledi:
 
'Tetikleyici özelliği olacak şekilde büyük bir deprem değil. Zaten 1970 yılında enerjilerin oraya transfer olması gerekiyor, Simav civarlarına. Bu deprem hiçbir yeri tetikleyecek yapıda değil. Orta büyüklükte bir deprem, çok uzak alanlardan duyulması son derece normal."
 
Gündoğdu, 'Orta büyüklükte bir deprem, çok uzak alanlardan duyulması son derece normal' dedi. Kütahya Simav'da 1970'de 7.2 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiğini hatırlatan Gündoğdu, 'Ama o deprem Simav merkezde değil, denize yakın bir yerde olmuştu. Bir yıl kadar önce de aynı yerde 4'ü geçen depremler meydana gelmişti. Yani bir aktivite orada gelişiyordu. Bu akşam önce 3.8, daha sonra 5.9, daha sonra da 4.6 büyüklüğünde çok sığ sayılabilecek sarsıntılar oldu.
 
Peş peşe bir yırtılmayı ifade ediyor bu durum. Öncü-artçı meselesine girmek şu an için yanlış. Ama bir yırtılmayı bize ifade ediyor. Bu da çok büyük hasara neden olacak bir deprem değil, ama yine yapılarımızın durumuna bağlı. Sabaha doğru daha net haberler gelecektir' şeklinde konuştu.
 
"CAN VE MAL KAYBI BEKLENMEZ"
 
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Simav bölgesinde, kuzeybatı güneydoğu doğrultusunda 'Simav Fayı'nın olduğunu belirtti.
 
Bu fay hattının çok sayıda irili ufaklı faylardan meydana geldiğini ve çok aktif bir kuşak olduğunu dile getiren Görür, bu kuşak üzerinde zamaan zaman irili ufaklı depremlerin meydana geldiğini ve kuşağın Gediz yöresini de kapsadığını ifade etti.
 
Görür, 'Şu an çok net bilgiler daha ulaşmadı, ancak deprem 25-30 kilometre derinlikte meydana gelmiş. 5.7-5.9 büyüklükleri arasında. Bu tür depremlerde genelde can veya mal kaybı olması beklenmez, ancak, bizim ülkemizde özellikle kırsal kesimlerde yapıların depreme dayanıksız olmasından dolayı bu tür kayıpları yaşayabiliyoruz. Umarım bu deprem, son günlerde bölgede bir barajla ilgili gündeme gelen siyanür sızıntısını artırmaz, ancak olumsuz etkilemesi kuvvetle ihtimaldir' dedi