"Simav hiçbir yeri tetiklemez"

Kütahya'nın Simav ilçesinde meydana gelen 5.9'luk depremle ilgili iki uzmandan açıklama geldi.

20 Mayıs 2011 Cuma 08:17 tarihinde eklendi, 1.548 kez okundu.

 


 
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, depremin tetikleyici yapıda olmadığını belirtti.
 
Tetikleyici olması için depremlerin çok güçlü olması gerektiğini belirten Gündoğdu şunları söyledi:
 
"Tetikleyici özelliği olacak şekilde büyük bir deprem değil. Zaten 1970 yılında enerjilerin oraya transfer olması gerekiyor, Simav civarlarına. Bu deprem hiçbir yeri tetikleyecek yapıda değil. Orta büyüklükte bir deprem, çok uzak alanlardan duyulması son derece normal."
 
Gündoğdu, "Orta büyüklükte bir deprem, çok uzak alanlardan duyulması son derece normal" dedi. Kütahya Simav'da 1970'de 7.2 büyüklüğünde bir depremin meydana geldiğini hatırlatan Gündoğdu, "Ama o deprem Simav merkezde değil, denize yakın bir yerde olmuştu. Bir yıl kadar önce de aynı yerde 4'ü geçen depremler meydana gelmişti. Yani bir aktivite orada gelişiyordu. Bu akşam önce 3.8, daha sonra 5.9, daha sonra da 4.6 büyüklüğünde çok sığ sayılabilecek sarsıntılar oldu.
 
Peş peşe bir yırtılmayı ifade ediyor bu durum. Öncü-artçı meselesine girmek şu an için yanlış. Ama bir yırtılmayı bize ifade ediyor. Bu da çok büyük hasara neden olacak bir deprem değil, ama yine yapılarımızın durumuna bağlı. Sabaha doğru daha net haberler gelecektir" şeklinde konuştu.
 
"CAN VE MAL KAYBI BEKLENMEZ" 
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Simav bölgesinde, kuzeybatı güneydoğu doğrultusunda "Simav Fayı"nın olduğunu belirtti.
 
Bu fay hattının çok sayıda irili ufaklı faylardan meydana geldiğini ve çok aktif bir kuşak olduğunu dile getiren Görür, bu kuşak üzerinde zamaan zaman irili ufaklı depremlerin meydana geldiğini ve kuşağın Gediz yöresini de kapsadığını ifade etti.
 
Görür, "Şu an çok net bilgiler daha ulaşmadı, ancak deprem 25-30 kilometre derinlikte meydana gelmiş. 5.7-5.9 büyüklükleri arasında. Bu tür depremlerde genelde can veya mal kaybı olması beklenmez, ancak, bizim ülkemizde özellikle kırsal kesimlerde yapıların depreme dayanıksız olmasından dolayı bu tür kayıpları yaşayabiliyoruz. Umarım bu deprem, son günlerde bölgede bir barajla ilgili gündeme gelen siyanür sızıntısını artırmaz, ancak olumsuz etkilemesi kuvvetle ihtimaldir" dedi.