Sinemalarda bu hafta

Bu hafta vizyona aksiyondan romantizme, bilim kurgudan animasyona her zevke göre filmler giriyor.

Sinemalarda bu hafta
02 Ağustos 2014 Cumartesi 10:44 tarihinde eklendi.
Guardians of the Galaxy (Galaksinin Korucuyuları)
 
Maceraperest Peter Quill, esrarengiz bir küreyi çalınca tüm evren için tehdit olan kötü karakter Ronan’la başı derde girer. Başına ödül konduğunu anlayan Quill, birbiriyle alakası olmayan 4 kişiden bir ekip kurmaya karar verir.
 
Bu dörtlü, silahşör bir rakun olan Roket, ağaca benzeyen bir insansı olan Groot, ölümcül yeşil kadın Gamora ve intikam hırsına bürünmüş Drax nam-ı diğer “yok edici”dir. Quill çaldığı gök cisminin evren için taşıdığı önemi keşfedince galaksinin kaderininin kurduğu ekibin elinde olduğu fark eder.
 
Yorum: Marvel’in aynı adlı çizgi romanından uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda “Slither (Yaratıklar)” ile adını duyuran James Gunn oturuyor. Başroldeki Chris Pratt, kaptan Peter Quill rolüne hazırlanabilmek için J.J. Abrams’ın “Star Trek” filmlerindeki Kaptan Kirk karakterinden yola çıkmış. Karakterlerin seslendirme kadrosunda, iddialı rakiplerini geride bırakan Vin Diesel ve Bradley Cooper’ın adı dikkat çekiyor. 122 dakikalık film dünya ile aynı anda ülkemizde vizyona girecek.
 
Wish I Was Here (Keşke Burada Olsam)
 
35 yaşındaki Aidan Bloom (Braff), orta halli bir aktör ve aynı zamanda aile babasıdır. Orta yaş bunalımına düşen Aidan, peş peşe oyunculuk seçmelerine katılır ancak bir türlü aradığı rolü bulamaz. Maddi sıkıntı yaşamaya başlayınca çocuklarını okuldan alarak evde eğitmeye karar verir. Bu eğitim sayesinde kendisi de hayattaki amacı hakkında bazı şeyler öğrenmeye başlar.
 
Yorum: Komedi dizisi Scrubs ile üne kavuşan Zach Braff, 2004’te çektiği ilk uzun metrajı olan “Garden State (Eve Dönüş)” ile hayli olumlu eleştiriler almıştı. 10 yıl sonra senaryosuna da katkıda bulunduğu ikinci filmini çeken Braff,
 
ABD’deki eleştirilere göre hedefi yine tutturmuşa benziyor. 2 saatlik süresine karşın filmin komedi ve dramı aynı potada eriterek başarılı bir ritm tutturduğu yorumları yapılıyor. Genç sinemacı bu filmi çekmek için internet üzerinden bağış kampanyası başlatmış, destekçilerine filmde figüran olarak rol almaya varıncaya kadar çeşitli hediyeler sunmuştu.
 
Attila Marcel (Attila Marcel)
 
Paris’te iki garip halasıyla büyüyen Paul, 30’lu yaşlarında başarılı bir piyanisttir. Ailesini çocuk yaşta kaybeden Paul kendini dış dünyadan soyutlayarak daha iyi bir piyanist olmak için evde durmaksızın çalışmaktadır. Ancak en az halaları kadar garip bir kadın olan komşuları Bayan Proust ile tanışması hayatını değiştirir. Bayan Proust'un kendisi için hazırladığı özel bitki çayını içince hafızasındaki kayıp hatıralar ortaya çıkmaya başlar. Buna anne ve babasının ölümü de dahildir.
 
Yorum: 4 kez Oscar’a aday olan Fransız sinemacı Sylvain Chomet ülkemizde özellikle animasyon filmleri “Belleville’de Randevu” ve “Sihirbaz” ile çok sevilmişti. Kendi özgün tarzını yaratan sinemacı ilk kez gerçek oyuncularla çektiği bir filmle karşımızda. Başrol oyuncusu Guillaume Gouix’ye Pekin Fİlm Festivali’nde en iyi aktör ödülünü kazandıran 102 dakikalık filmin, yukarıda adını andığımız iki animasyondaki duygusal sıcaklığı aynen koruduğu söyleniyor. Film 33. İstanbul Film Festivali kapsamında da gösterilmişti.
 
Eyjafjallajökull (Volkan)
 
Boşanmış bir çift olan Valerie ve Alain, kızlarının Yunanistan’daki düğününe gitmek için yola çıkar. İkisi de aynı uçaktayken, İzlanda'da Eyjafjallajökull adındaki volkan patlar. Patlamanın ardından yayılan kül bulutu nedeniyle bütün Avrupa hava trafiği felç olur. Uçak Münih'e acil iniş yapar. Valerie ve Alain, Münih'ten Yunanistan'da gerçekleşecek düğüne yetişmek için 2100 kilometrelik yolu araba kiralayarak birlikte gitmeye karar verir. Bu uzun yolculuk, ilişkilerini yeniden sorgulamak için fırsat yaratır.
 
Yorum: 2010 yılında İzlanda’da bir buzulun altındaki yanardağ faaliyete geçince oluşan yoğun duman bulutu, Avrupa hava sahasının önemli bir bölümünü kaplamıştı. Bu ilginç isimli yanardağla ilgili haberler kamuoyunda da büyük ilgi çekmişti. Gerçekten yaşanan bu olay, Fransız sinemacı Alexandre Coffre’ye ilham vermiş. Uçak seferlerinde yaşanan kaosu fonuna yerleştiren film, sonrasında bir yol hikayesine dönüşüyor ve eskiden evli olan iki yetişkin insanın hayatlarını sorgulamasıyla devam ediyor. 2003 yapımı 92 dakikalık filmin IMDB notu 5.4
 
Miniscule: Valley of the Lost Ants (Kayıp Karıncalar)
 
Ormanda bir piknikten geriye kalan küçük şeker parçacıkları, iki rakip karınca grubunu birbirine düşürür. Yiyecekler için birbirleriyle kıyasıya rekabet etmek zorunda kalırlar..Savaş sürerken ortaya çıkan genç bir böcek, kırmızı karıncaların eline düşen küçük siyah karıncayı kurtarmaya çalışır.
 
Yorum: Szabo-Giraud ikilisinin birlikte yazıp yönettiği animasyonun özellikle renk paleti ve üçüncü boyutu kullanım şekliyle beğenildiğini söyleyelim. 89 dakika süren film ülkemizde de 3D olarak gösterilecek.