Siyasette denge, 'petrol'de düşme

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol fiyatlarının, siyasi stabilizasyon sağlandığı kadar kendi noktasına tekrar çekileceğine inandıklarını belirtti.

Siyasette denge, petrolde düşme
25 Eylül 2012 Salı 19:42 tarihinde eklendi.

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, petrol fiyatlarının, siyasi stabilizasyon sağlandığı kadar kendi noktasına tekrar çekileceğine inandıklarını belirterek, ''Yüksek ücretle satmanın sürdürülebilir olmadığına inanıyoruz. Bunun finans dünyasının kırılganlığı için de çok önemli done olduğu kanaatindeyiz'' dedi. 
     
İstanbul Finans Zirvesi'nin kapanış konuşmasını yapan Yıldız, Türkiye'nin özellikle büyümeye karar verdikten sonra son 10 yıl içinde yurt içi tasarruf miktarlarından daha yüksek seviyedeki büyüme hızlarını karşılamak için uluslararası sermayeyle beraber hareket ettiğini söyledi. 
     
Dünyanın hala 2050 yılına kadar 38 trilyon dolarlık bir büyüme rakamını karşılayacak yatırımı beklediğinin altını çizen Yıldız, bunların içinde petrol ve doğal gazın hala yüzde 50'ler civarında bir yatırım kalemini oluşturduğunu ifade etti. 
     
Elektrik dağıtımlarının paraya ihtiyaç duyması, elektrik tüketimi ve enerjiye bakış açısının dünyadaki refah seviyesiyle beraber anılıyor olması, aynı zamanda enerjiye yatırım yapan yatırımcıların farklı sektörlerde olsa da bunun prestijli olmasının avantajlarının kullanıldığını kaydeden Yıldız, bunun Türkiye'de de dünyada da böyle olduğunu söyledi. 
     
     -''Barışın gerekçesi olacak enerji yapılanmasını sağlıyoruz''- 
     
     
Her ülkenin avantajlarını ortaya koyması ve bütün kredilendirme modellerinde özel sektöre çok kar vererek bir sermaye transferi yapmaması, ancak az kar vererek de sağlıksız bir sektör oluşturtmaması gerektiğini ifade eden Yıldız, ''Türkiye'de yapılan budur. Her yıl Gürcistan kadar büyüyen, hemen hemen Türkmenistan'ın üçte ikisi kadar ekleyen bir ülke haline gelmiştir. Bunların başına siyasi istikrarın sürdürülebilirliğini koymak lazım'' diye konuştu. 
     
Global kriz ve enerji yatırımlarının küçüldüğü bir ortamda Türkiye'nin rüzgar yatırımlarıyla alakalı ciddi çıkış yaptığını vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti: 
     
''Çünkü üreticiler bunları daha uygun fiyatlarla veriyor oldular. Türkiye, enerjide geçen yıl yüzde 9,4 büyürken, yüzde yarım küçülen Avrupa ve Avrasya kıtasını görüyoruz. Dolayısıyla bizler ortak dili oluşturacak ve barışın gerekçesi olacak bir enerji yapılanmasını sağlıyoruz. Türkiye'ye geldikçe 130 milyar dolarlık bir yatırım ihtiyacıyla beraber bütün finansçıları da sağlam bir zeminde bekliyoruz. Finans dünyası tabii ki riski az sever.'' 
     
     -Siyasi istikrarsızlık...- 
     
     
Yenilenebilir enerji kaynaklarının ön plana alınmasının yalnızca Türkiye'nin değil Avrupa ve dünyanın şu anda zorunlu olarak yapması gereken bir konu olduğuna dikkati çeken Yıldız, ''Bölgemizde Türkiye dışındaki birtakım siyasi istikrarsızlıkların getirdiği yüklerin tüketici ülkeler üzerinden karşılandığını bilmemiz lazım. Ham petrol ve doğal gazın fiyatı, arz ve talep dengesizliğinden kaynaklanan sebepler yüzünden değişmemektedir'' diye konuştu. 
     
Ortalama günlük tüketimi 88-90 milyon varil civarındaki petrolün çok artmadığını, ancak fiyatının yüzde 25'lerde arttığını kaydeden Yıldız, ''Ne oldu da arttı- Siyasi istikrarsızlığın getirdiği tehditlerden kaynaklanıyordu. Bu nedenle biz siyasi stabilizasyon sağlandığı kadar, fiyatların kendi noktasına tekrar çekileceğine inanıyoruz. Yüksek ücretle satmanın sürdürülebilir olmadığına inanıyoruz. Bunun finans dünyasının kırılganlığı için de çok önemli done olduğu kanaatindeyiz'' yorumunu yaptı. 
     
     -''Dikkat ettiğimiz uluslararası nezaket kuralları var''- 
     
     
Ülkelerin özellikle rejim konusunda üçüncü ülkelerle ilgili her zaman aynı görüşte olmayabileceklerini belirten Yıldız, ''Bizim şu anda Rusya, Çin veya İran ile Suriye konusunda her konuda anlaştığımızın söylenemediği gibi... Ama enerji başlığını bunun dışında tutuyoruz'' dedi. 
     
Bakan Yıldız, Türkiye'nin 5 ülkeden doğal gaz, 11 ülkeden de ham petrol tedarik ettiğini, hem bu ülkelerin çeşitlendirilmesi hem de dünyadaki pazarların normal hale gelmesi için gayret ettiklerini söyledi. 
     
''Finans ve enerji sektöründe o kadar dinamik ve kırılgan bir yapı oluşuyor ki, yalnızca arz güvenliği değil, kaynak çeşitlendirmesiyle ilgili de tedbirler almak gerekiyor'' diyen Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı: 
     
''Dünya bir yandan dönüyor, ama finans dünyası bunları çok iyi gözlemliyor. Enerji diplomasisini oluştururken bizim gerek bölgemizde gerekse deniz aşırı ülkelerde çok dikkat ettiğimiz uluslararası nezaket kuralları var. Enerji gibi acımasız bir sektörün aslında savaş değil, bir barış gerekçesi olarak kullanılmasıyla alakalı ciddi çıkarımlarımız var. 
     
Biz her ne kadar AB üyesi ülkelerle alakalı doğal gazdaki problemin çözümünün bir parçası adına işlemler yapıyorsak da, bunun siyaseten karşılığını gördüğümüz söylenemez. Biz bunu bir karşılık olarak değil, doğru işler yapmamızın gerekliliğine inandığımız için yapıyoruz.''