"Siz işinize gücünüze bakın"

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Ankara'da toplandı. Toplantıya Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.

Siz işinize gücünüze bakın
17 Nisan 2014 Perşembe 13:07 tarihinde eklendi, 1.296 kez okundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısında iş dünyasına 'moralinizi bozmayın, işinize odaklanın' mesajı verdi. Gül, "Önümüze bakmamız lazım. Cumhurbaşkanlığı seçimi var diye telaşa kapılmamız lazım." dedi. 
 
TÜSİAD 2014 yılının ilk Yüksek İstişare Konseyi toplantısını Ankara’da düzenledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, onur konuğu olarak katıldığı toplantıya bir konuşma gerçekleştirdi. Toplantının açılış konuşmalarını yapan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın ardından kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Gül, cumhurbaşkanı olarak iş dünyasının tüm temsilcilerinin başarılı olması için gayret ettiğini anlattı. Türk ekonomisinin lokomotifinin özel sektör olduğu vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Gül, "Şu bir gerçek ki, Türkiye’nin ana motoru özel sektördür. Her ne kadar büyük sıkıntılar ve demokrasi müdahaleler yaşandıysa da trend bugün özel sektörü öne çıkartacak şekilde olmuştur. İşadamları eli taşın altında olan insanlardır. Bu bakımdan sıkıntı ve başarıları en iyi siz bilirsiniz. Türkiye’nin yüksek faizli dönemleri siz geçmişte yaşamışsınızdır. Onun için birtakım hususlarda hassas davranıyorsunuz. Türkiye birçok krizden dersini alarak yoluna devam ediyor." dedi.
 
"GELDİĞİMİZ NOKTANIN KIYMETİNİ BİLELİM"
 
2001 yılı ekonomik krizinin yıkıcı etkilerinden ve ülkeye olumsuz yansımalarından söz eden Gül, "30 yıldan sonra enflasyon tek rakamlı seviyelere indi. Bütün bunlar köklü reformlarla gerçekleşti. Neticede Türkiye içeriden ve dışarıdan gelecek tüm şoklara daha hazır hale geldi. Bunu şunun için söylüyorum: Bugün geldiğimiz noktanın kıymetini bilmemiz lazım." ifadelerine yer verdi. 
 
‘HUKUK HERŞEYİN BAŞIDIR’
 
Bugün Türkiye’de çeşitli düşünce ve endişelerin var olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, "Bunların hepsinin geçici olduğunu bilmeniz gerekir. Türkiye böyle bir trendi yakaladıktan sonra yolu hep yukarılara doğru olacaktır. Hepimizin hedefi daha üst gelirli bir ülke haline gelmek. Önümüzdeki büyük mesele bu. Yüksek gelirli ülke olmak için yüksek demokratik standart, hukukun uygulanmasındaki şeffaflık, hukukun verdiği güvence... Hukuk her şeyin başıdır." şeklinde konuştu.
 
Yabancı sermayenin eskiden hukukumuza güvenmediği için gelmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "Tabii devlet sistemi içinde kanunlar bağlayıcıdır. Devlet içinde ayrı devlet oluşumları kesinlikle söz konusu olamaz. Türkiye’de hukukun herkese eşit uygulanması yüksek gelirli ülke olmanın önündeki en önemli sınavdır." dedi.
 
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) sadece üye olmak için girmek istemediğini, demokratik hukuk ve ekonomik standardına ulaşmak amacıyla müzakerelerin yürütüldüğünü kaydeden Abdullah Gül, iş dünyasında moral ve motivasyonun çok önemli olduğunun altını çizdi. "Türk ekonomisinin lokomotifi özel sektördür" sözlerine yer veren Gül, "Seçim ortamların ne kadar gergin olduğunu hep birlikte yaşadık’’ diyerek sertlik ve gerginliğin Türk siyasi gelenekte yer aldığını savundu. Gül, "Bunlar sizin moralinizi bozmaması gerekir. Şimdi biz, önümüze bakmamız lazım. Cumhurbaşkanlığı seçim var diye telaşa kapılmamız lazım. Mahalli seçimlerde çeşitli itirazlar söz konusu oldu ama itiraz mekanizması çalıştı. Genel olarak baktığımızda halkın ne kadar sahiplendiğini görüyoruz. Önümüzde kurallar belli. Herkesin işine ve gücüne bakması gerekir." dedi.
 
"İNANIYORUM Kİ, BU SÖYLEDİKLERİMİN HERKES FARKINDADIR"
 
İş aleminin başarısının hükümetin olduğu kadar devletin de başarısı olarak görüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "Özel sektör ne kadar gelişirse sizler ne kadar başarılı olursanız Türkiye’nin ekonomik göstergelerinde olumluluk gelişir. Sizler moralinizi bozmayın. İnanıyorum ki bu söylediklerimin herkes farkındadır. Önemli olan tartışmaların kırıcı olmaması. Herkes fikrini söyleyecektir. Düşüncesini ortaya koyacaktır. Hepimiz yeri geldiğinde düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Muhakkak ki bunlar dinleniyor ve kulak veriliyordur." şeklinde konuştu.