Soykırım Mezarlığı'nın üzerine kilise

Srebrenitsa'da katledilenlerin defnedildiği mezarlığın üzerine başlatılan kilise inşaatı durduruldu

Soykırım Mezarlığının üzerine kilise
10 Şubat 2011 Perşembe 13:10 tarihinde eklendi, 3.418 kez okundu.

 

Bosna'daki savaş sırasında 1995 Temmuz ayında Srebrenitsa'da katledilenlerin defnedildiği Potoçari'deki şehitliğin üst kısmına Ortodoks kilisesi inşaatı başlatıldı. Boşnakların büyük tepkisine neden olan inşaat, belediye tarafından izinsiz olduğu gerekçesiyle durduruldu.
 
Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük trajedisinin yaşandığı, Avrupa Parlamentosu ile Lahey'deki mahkemenin soykırım olarak tanıdığı Srebrenitsa'da katledilen 8 bin erkeğin toplu mezarlarda bulunan cenazeleri, her yıl geniş katılımlarla düzenlenen anma törenlerinde Potoçari'deki şehitler mezarlığına defnediliyor.
 
Adeta uçsuz bucaksız "beyaz zambaklar diyarı" haline getirilen Potoçari'deki mezarlığa yaklaşık 200 metre mesafedeki tepede arazisi bulunan Sırp ailesi tarafından bir süre önce kilise inşaatı başlatıldı. Kısa sürede temeli tamamlanan kilisenin inşaatının bulunduğu alana büyükçe bir haç da dikildi.
 
Doğum tarihleri farklı, ancak mezar taşlarındaki ölüm tarihlerinin tamamı "11 Temmuz 1995" yazılı 7 binin üzerinde mezarın bulunduğu şehitliğin üst kısmına yaptırılan kiliseyi "provokasyon" olarak nitelendiren Srebrenitsa kurbanlarının yakınları, inşaatı durdurmak için girişim başlattı.
 
Srebrenitsa Anneleri Derneği Başkanı Hatice Mehmedoviç ve kurbanların diğer yakınları, aralarında imza toplayarak, kilisenin "soykırımın sembolü" olan Potoçari'deki mezarlığın yakınına inşa edilmemesi için Türkiye, ABD, Fransa, Almanya ve Rusya'nın Saraybosna'daki büyükelçilikleri ile Bosna-Hersek'in Dinlerarası Konseyi, AB'nin Bosna Hersek'teki Yüksek Temsilciliği (OHR), Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik ve Bosna-Hersek Federasyonu Başbakanı Mustafa Muyezinoviç'e dilekçe gönderdi.
 
Kurbanların yakınları, Srebrenitsa Belediyesine de kilise inşaatının durdurulması için başvurdu. Belediye ekipleri, kilisenin izinsiz yapıldığı gerekçesiyle inşaatının durdurulmasına karar verdi.
 
Srebrenitsa Belediyesi Başkanı Yardımcısı Çamil Durakoviç, yaptığı açıklamada, Potoçari'deki şehitliğin Boşnaklar için "kutsal" bir yer olduğunu belirterek, kilise yapma girişimini bir provokasyon olarak nitelendirdi. Arazinin sahipleri olan aileyle görüştüklerini, ancak ortak bir sonuca varamadıklarını ifade eden Durakoviç, kilisenin gerekli izinler alınmadan inşasına başlandığının tespit edildiğini, bu nedenle inşaatın durdurulduğunu kaydetti.
 
"TÜRK İŞ ADAMLARINA EN ANLAMLI ÇAĞRI"
 
Eşini, iki oğlunu ve akrabaları arasında bulunan bütün erkekleri Temmuz 1995 yılında kaybeden Srebrenitsa Anneleri Derneği Başkanı Hatice Mehmedoviç, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Potoçari'deki şehitliğin, sadece orada yakınları bulunanların değil, bütün Müslümanların sahip çıkması gereken "kutsal bir mekan" olduğunu söyledi.
 
Srebrenitsa'da Temmuz 1995'te Avrupa'nın gözleri önünde büyük bir soykırım yaşandığını belirten Mehmedoviç, söz konusu soykırımın simgesinin ise Potoçari'deki şehitlik olduğunu kaydetti. Kendilerinin kiliseye değil, kilisenin inşa edildiği alana karşı çıktıklarını ifade eden Mehmedoviç, şunları kaydetti:
 
"Kilise, şehitliğin tam üzerine yapılmak isteniyor. Biz bunu inşa etmek isteyenlerin niyetlerini çok iyi biliyoruz. Bizim erkeklerimizi öldürdüler, evlerimizi yaktılar, ancak bizler yine de topraklarımıza döndük. Şimdi bizi bu tür baskılarla buradan uzaklaştırmak istiyorlar. Şunun iyi bilinmesi lazım; Srebrenitsa'da bizler Müslüman olduğumuz, 'Türklerin torunları' olduğumuz gerekçesiyle öldürüldük. Ancak burasını biz Boşnaklar için ve bütün Müslümanlar için kutsal bir mekan olarak hazırladık. Srebrenitsa adeta 'Medine', Potoçari ise 'Mekke' oldu. Biz buraya sahip çıkmak zorundayız. Bu konuda yalnız olmadığımızı da bilmek istiyoruz."
 
Haitce Mehmedoviç, Türk iş adamlarına da Srebrenitsa'ya yatırım çağrısında bulundu. Srebrenitsa'da zor koşullar altında yaşam mücadelesi verdiklerini, her gün kendilerine yapılan taciz ve aşağılama girişimlerine aldırış etmediklerini belirten Mehmedoviç, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Ancak buraya dönen gençlerimiz iş bulamıyor. Srebrenitsa'da bulunan fabrikaların çoğu Sırplara ait ve onlar da Boşnak gençleri istihdam etmiyor. Gençlerimiz iş bulamadıkları için kenti terk etmek zorunda kalıyor. Şu anda Srebrenitsa'da yaşayan Boşnakların çoğu yaşlı. Yaşanan ağır travmalardan dolayı da buradaki Boşnaklar arasında erken yaşta ölümler sıkça görülüyor.
 
Türk iş adamlarından burada istihdama yönelik yatırım yapmalarını rica ediyoruz. Çünkü eğer istihdam olmazsa bu kutsal beldede Boşnak kalmayacak. İşte o zaman buradaki şehitlerimiz sahipsiz kalacak. Savaş zamanında sahipsiz kaldığımız dönemde Türklerin bize yaptıkları yardımları unutmadık. Ancak şu anda savaş zamanındaki yardımdan belki de daha fazla istihdama yönelik yatırıma ihtiyacımız var."
 
Srebrenitsa'da 11 Temmuzda düzenlenen 15. anma yıl dönümü törenlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç'in de aralarında bulunduğu birçok lider katılmıştı. Hatice Mehmedoviç, törene katılan Tadiç'in elini sıkarak "intikam peşinde" olmadıklarını ve bölgedeki Sırplarla barış içinde yaşamak istediklerini söylemişti. Başbakan Erdoğan da törendeki konuşmasında, Mehmedoviç'in bu davranışından övgüyle bahsederek, şu ifadeleri kullanmıştı:
 
"Bu hanım kardeşimin gözlerinde metanet gördüm, onur gördüm, ama nefret ve kin görmedim. Çünkü o, asaletinin gereğini yerine getiriyordu. Onun için takdir ediyorum, onun için tebrik ediyorum. İşte dünya barışının buna ihtiyacı var, bu annelere ihtiyacı var."
 
KAÇAK KİLİSE HALA YIKILMADI
 
Bu arada, Srebrenitsa yakınlarındaki Konjevic Polje köyünde evinin bahçesine kaçak olarak yaptırılan kilisenin yıkılması için 12 yıldır hukuk mücadelesi veren Fata Orloviç, mahkemeyi kazanmasına rağmen halen bahçesindeki kilise yıkılmadı. Fata Orloviç, evinin bahçesindeki kiliseye ayine gelenlerle tartışmasından dolayı sık sık karakola götürülüyor ve polisten şiddet görüyor.
 
Öte yandan, Bosna-Hersek'in güneyinde bulunan, Hırvat nüfusun yoğun olarak yaşadığı Livno kenti yakınlarındaki Sturba köyünde ise savaş zamanında terk etmek zorunda kaldıkları evlerine dönen Boşnaklarca yaptırılan cami, geçen Ramazan ayında izinsiz olduğu gerekçesiyle yıkılmıştı.