Hep söylüyoruz ama dinleyen yok !

"Canlı yayın zor iştir, bıçak sırtıdır" feryadım anlaşılan duyulmamış.

Duymazlar, bu sese kulak vermesi gerekenler her şeyi bildiklerinden, bilenlerin önerilerine, deneyimlerine ihtiyaç duymuyorlar.

Dün akşam Habertürk’te Hülya Avşar’ı izlerken, "eyvah" dedim.

Yaşar Nuri Öztürk’le yine, yeni, yeniden peşreve tutuşmasının sonunun iyi olmayacağı her halinden belliydi.

Ve öyle de oldu !

Önce Fethullah Gülen sorusu, ardından Başbakan Erdoğan’la ilgili yaklaşımlar bardağı taşırdı ve Yaşar Nuri canlı yayını terk etti.

Hülya Avşar, bir başka canlı yayın bombası Kamer Genç’le baş başa kalınca, olacaklar belliydi.

Kamer Genç, her zaman olduğu gibi Başbakan Erdoğan’ı ağır sözlerle eleştirdi.

Yaşar Nuri’nin canlı yayını terk etmesinin şokunu yaşayan Hülya Avşar, ne yazık ki Kamer Genç’in salvo atışlarına dayanamadı ve yayın aniden kesildi.

Habertürk’teki arkadaşlar, yayının üst düzeyden gelen talimatla kesildiği bilgisini verdiler.

Hülya Avşar’a program yaptırıyorsanız, bu beklenen, ya da öngörülmesi gereken bir tehlikedir.

Hülya Avşar gazeteci değil, nerede durması gerektiği konusunda bir refleksi yok.

O, polemik yaratacak, kendisini gazete sayfalarına taşıyacak çanakları bilerek, isteyerek tutuyor.

Hülya Avşar bu, daha önceki Avşar kızından farklı bir yanı yok.

Habertürk’teki farklılık, yayının canlı olması.

Olabilecek tehlikeleri canlı yayında bilebilmek kahin işi, röportajcıda Hülya Avşar olunca, dün akşam yaşanan olay kaçınılmazdı.