Takipsizlik kararına ateş püskürdü

Ekrem Dumanlı, 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesine ateş püskürdü ve Hz. Muhammed'i hatırlattı.

Takipsizlik kararına ateş püskürdü
20 Ekim 2014 Pazartesi 10:41 tarihinde eklendi.
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, hatırı sayılı bir aileden hırsızlık yapan kadını affetmeyen Hz. Muhammed'i köşesine taşıdı.
 
Hükümetin "cemaatin darbe girişimi" olarak nitelediği 17 Aralık operasyonu hakkında verilen takipsizik kararı cemaat cephesini kızdırdı.
 
"Usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı" gerekçesiyle açıklanan karara, Zaman'ın başındaki isim bugünkü yazısında böyle isyan ediyor:
 
ONCA SOMUT BİLGİ VE BELGE
 
Onca somut bilgi ve belgeye aldırmaksızın hırsızlık, yolsuzluk, kara para aklama gibi yüz kızartıcı suçlardan insanlar elini kolunu sallayarak dolaşırken, savcı talebi ve hâkim kararı doğrultusunda gözaltı işlemi yapan emniyetçiler hapishane hapishane sürülüyor. Emniyet mensupları ile ilgili hukukî delil ne? Koca bir hiç! Çünkü ortaya atılan iddialar zorla itirafçı yapılan düşük profilli beyanlardan ve siyasî yorumlardan oluşmakta. Manzara net: Hatırlı kişiler siyasî baskılar ve talimatlarla serbest bırakılırken, tek suçu kanun çerçevesinde vazifesini ifa eden kişiler mahpus.
 
SUÇLUNUN CEZASIZ BIRAKILMASI TALEP EDİLİR
 
Uzun uzun konuşmaya ne hacet; tarihten kısacık bir alıntı her şeyi izah etmeye yeter: Mahzumoğulları kabilesinden bir kadın hırsızlık yapar. Suçu sabittir. Buna rağmen devreye girenler olur ve hatırı sayılır bir aile için o suçlunun cezasız bırakılması talep edilir. Hazreti Muhammed'e (sas) doğrudan diyemedikleri için bu teklifi getiren kişi Peygamber'in çok sevdiği bir zattır. Af tekliflerini duyar duymaz o Şanı Yüce Nebi buyurur ki: “Sizden önceki toplumları helak eden neydi biliyor musunuz? Onların arasında soylu birisi bir suç işlediğinde onu cezasız bırakırlardı. Fakir ve zayıf bir insan aynı suçu işlediğinde onu cezalandırırlardı.”
 
PEYGAMBER AFFETMEDİ
 
Bu, adalet ve zulüm dengesinin nasıl işletil(me)diğini gözler önüne sermeye yetecek kadar harika bir tespitti. Herkesin hayranlıkla dinlediği o tespiti Hazreti Muhammed (sas) şu muazzam hükümle teyit etti: “Vallahi bu suçu işleyen Mahzumoğulları oymağından Fatıma değil de, kendi kızım Fatıma bile olsa ayrım yapmaz, cezasının verilmesini isterdim.”