"Tarihi uzlaşmaya hazırız"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, sözde Ermeni soykırım tasarısının ABD Temsilciler Meclisi'nin gündemine gelmemesine ilişkin, ''Dün ABD Kongresinde Türkiye-Amerika ilişkilerine ve Türk-Ermeni ilişkilerine, Kafkasya'daki dengelere darbe vurabilecek bir gelişmenin olmamasından memnuniyet duyuyoruz. Gerçekten dün sağduyu bir kez daha hakim olmuştur'' dedi.

Tarihi uzlaşmaya hazırız
23 Aralık 2010 Perşembe 12:43 tarihinde eklendi.

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye ile Ermenistan arasında tarihi bir uzlaşma sağlanması için de bütün çalışmalara hazırız" dedi.
    
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Ermeni iddilarına ilişkin tasarının ABD Temsilciler Meclisi'nin gündemine gelmemesiyle ilgili soru üzerine, son birkaç gün içinde ABD Kongresi'ndeki gelişmeler dolayısıyla yoğun bir çalışma ve faaliyet içinde bulunduklarını söyledi.
    
Gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
    
"Dün ABD Kongresi'nde Türkiye-Amerika ilişkilerine ve Türk-Ermeni ilişkilerine, Kafkasya'daki dengelere darbe vurabilecek bir gelişmenin olmamasından memnuniyet duyuyoruz. Bu yöndeki çabaları dolayısıyla Amerikan yönetimine, Sayın Obama'ya, Sayın Clinton'a ve diğer yetkililere teşekkür ediyoruz. Gerçekten dün sağduyu bir kez daha hakim olmuştur. Ama bu tecrübe de göstermiştir ki tarihi olayların siyasi makamlarca değerlendirilmesi ilkesel olarak yanlış bir tutumdur. Türkiye'nin bu konudaki tutumu da son derece açıktır. Tarihi olaylarla ilgili her türlü yüzleşmeye, her türlü çalışmaya hazırız. Türkiye ile Ermenistan arasında, Türklerle Ermeniler arasında tarihi bir uzlaşma sağlanması için de bütün çalışmalara hazırız. Ama bu tarihi olayların ülkemize dönük bir şantaj aracı gibi kullanılması, Türk-Amerikan ilişkileri üzerinde bir demoklesin kılıcı gibi sallanıyor olması kabul edilebilir bir durum değildir.
    
Son 3-4 gün içinde isterdik ki Amerikalı yetkililerle, muhataplarımızla muhtemel bir krizi önlemek için değil, pozitif diplomatik çabalar için çalışıyor olalım. Görüldüğü gibi bu çabalar, bu tür girişimler son derece gereksiz bir enerji ve zaman kaybına yol açmaktadır. Artık zaman diyalog zamanıdır, görüşme, konuşma, anlaşma zamanıdır. Karşılıklı bir şekilde bu çabaları yoğunlaştırıp hem bölgemizde hem bütün dünyamızda barışı ve diyalogu egemen kılmak durumundayız. Bu yol tercih edilmeden, kongreler, hiç bu konudan haberi olmayan temsilciler üzerinden Türkiye üzerine baskı kurma çabalarının neticesiz kalacağını ve bu yöndeki çabaların hem Türk-Amerikan ilişkilerine hem Türk-Ermeni ilişkilerine büyük zarar vereceğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ümit ederiz ki önümüzdeki günlerde bu tür girişimler tekrar gündeme gelmez. Bu aklıselim hakim olmaya devam eder. Ve bütün bu alanlarda pozitif gündemle çalışırız."