Futbola milyonlarca dolar harcıyoruz, sonuç; kavga, gürültü, düşmanlık.

Hep söylüyorum bir daha kafa ütüleyeyim; futbol; ticarettir, spor değil.

Topun peşinde koşmak, gol atmak, paraya giden yolda araçtır.

''Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur'' rotasına doğru gitmez futbol !

Cebi doldurma, iktidar elde etmenin etkili bir yoludur.

Adamı alır, Bodrum'dan Alaçatı'ya kebapçı basmaya kadar götürür !

Başarısızlık prim yapar futbolda, Türkiye Futbol Direktörü koltuğunda oturan adam; gençliğe kötü örnek olacak hareketler yapsa da, 4.5 milyon Euro tazminatı cebe atar.

Ramil Guliyev, Azeri Türkü bir atlet ve Türk vatandaşı.

Londra'da Dünya Atletizm Şampiyonasında 200 metrede altın madalya kazandı.

Bu; Türk spor tarihinde bir ilk.

Felaketler, darbe girişimleri, kumpas, FETÖ ve terörle anılan Türkiye, Dünya televizyonlarında Ramil'in tarihi başarısıyla taçlandı.

İşte gençlere örnek olacak adam bu !

Futbolcusunun başından para yağdıran, başarısızlığa yüz milyonlarca dolar akıtan Türkiye'ye, kebapçı basan futbol kabadayıları değil, Ramil Guliyev gibi gerçek sporcular gerek.

Dünya Şampiyonu Ramil, bu eşsiz başarısı karşılığı ne alacak biliyor musunuz?

Sadece 300 altın !

Kebapçı bastığı, kötü örnek olduğu için Milli Takımdan kovulan Türkiye Futbol Direktörüne 4.5 milyon Euro, Ramil'e 300 altın !

Bu yakıcı çelişkiyi değiştiremediğimiz sürece, Türkiye'de spor gelişmeyecek.

Sporu, insanların hizmetinden alıp, insanları sporun hizmetine vermeliyiz !

Yoksa, bir Ramil daha görmek için 100 yıl bile yetmez !