"TÜBA'dan haberi olan bile yoktu"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Hükümetin amacının TÜBA'yı idare etmek olmadığını belirterek, ''Eğer biz dokunmasaydık, TÜBA'dan haberi olan bile yoktu'' dedi.

TÜBAdan haberi olan bile yoktu
13 Aralık 2011 Salı 19:09 tarihinde eklendi, 3.552 kez okundu.

TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının ve bağlı kuruluşlarının 2012 yılı bütçesi üzerindeki eleştirileri yanıtlayan Ergün, TÜBİTAK ve TÜBA ile ilgili eleştirilere değindi. 
    
TÜBİTAK'ın, kendi kendine politikalar geliştiren, bunun için bilimsel, teknolojik araştırmalar yapan kurum olmadığını, Hükümetin bilim, teknoloji ve inovasyon politikalarının en etkili vasıtası olduğunu kaydetti. Ergün, TÜBİTAK'da bilimsel araştırmaların ticarileşmeye ve teknolojik ürünlere dönüşmesini sağlayan bir yönetim anlayışıyla hareket eden, bu konuda son derece birikimli ve tecrübeli bir yönetimle yeni dönemin konseptine uygun yapılanmaya gidildiğini söyledi. 
    
"TÜBİTAK bilim kurulunun zaten değişik kurumlardan gelen bilim adamları, bürokrat ve teknokratlardan oluştuğunu biliyor olmanız lazımdı" diyen Ergün, bunda bir değişiklik olmadığın vurguladı. Atanan kişilerle ilgili aranan niteliklerde bir değişiklik yapılmadığını hatırlatan Ergün, eldeki bilginin doğru, temiz ve tam bilgi olması halinde istifade edilebileceğine işaret etti. 
    
TÜBA'nın, "Başbakan'a bağlı, tüzel kişiliğe, bilimsel, idari ve mali özerkliğe sahip" olarak kurulduğunu anlatan Ergün, "Başbakana bağlı olmak, bilimsel, idari ve mali özerkliğe aykırı değilse; o gün de olmadığı gibi bugün de değildir. Bugün Başbakanlığa bağlı olması, bilimsel, mali ve idari özerkliğini ortadan kaldırmadı. Bu özellikleri yeni KHK'da da durmaktadır" diye konuştu. 
    
Varolan tablonun "TÜBA'da yeniden yapılanma ihtiyacını ortaya çıkardığını" ifade eden Ergün, şöyle konuştu: 
    
"Nasıl TÜBA kurulurken Hükümet bu konuda öncülük etmişse, bugün yeniden yapılandırılırken de Hükümet öncülük etmelidir. Hükümetin amacı, TÜBA'yı idare etmek değildir. Dokunmak ve çekilmektir. Dokunmuştur ve TÜBA'nın kendi mali, idari ve bilimsel özerkliğe göre çalışmaları devam edecektir. 
    
Üye seçiminin tek kanaldan olması bize göre bu tıkanıklığı meydana getrmiştir. Dar bir kadronun oluşmasına, tek bir kanaldan seçilmesi gerçeğinin neden olduğunu tespit ederek bugün böyle bir noktaya geldik. 1993 yılında 10 üye, TÜBİTAK'ın önerisiyle Başbakan tarafından atanmıştır. O 10 üye, bir 10 üye de kendisi atamıştır, 20 üye olmuştur. Ben oluşuma itiraz etmiyorum, önemli olan TÜBA'nın bundan sonraki süreçte çok daha etkin ve verimli çalışmalar yapabilmesidir. Eğer biz TÜBA'ya dokunmasaydık, TÜBA'dan haberi olan bile yoktu. TÜBA diye bir yer var mıydı, yok muydu diye haberi olan bile yoktu da şimdi Allah'tan bir çok insanının TÜBA'dan haberi oldu. Daha çok insanın, çalışmalarla TÜBA'dan haberi olacaktır, eminim." 
    
Ergün, hem TÜBA hem TÜBİTAK vasıtasıyla bilim adamlarına nihayetsiz imkanlar sunacaklarını belirterek, "Önümüzdeki süreçte TÜBA bilim adamları göreceklerdir, istifasını verenler de görecektir. Acele etmeyin diyorum bilim adamlarına, bekleyin, sabırlı olun. Göreceksiniz ki sizin içinde olduğunuz bugüne kadar ki TÜBA'dan daha iyi performans gösteren TÜBA ortaya çıkmazsa, o zaman gelin bu KHK'yi hızla yasalaştırarak yeni şekli tartışalım ve o yeni şeklin nasıl olacağına hep birlikte karar verelim" dedi.