Tüp bebekte yeni dönem

Opr. Dr. Hakan Özörnek, dünyada 3. Merkez olan İstanbul Eurofertil Tüp Merkezi’nde başlatılan “ Kantitatif PCR Genetik Tarama Testini” KKTC’de yaptığı basın toplantısında tanıttı.

Tüp bebekte yeni dönem
16 Ağustos 2015 Pazar 12:06 tarihinde eklendi, 6.034 kez okundu.
KKTC’nin Girne şehrinde yapılan toplantıda basın sunumu ile tüp bebekte gelinen son nokta ve üreme checkup, kısırlık, genetik test konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
 
“PREİMPLANTASYON GENETİK TADINDA ALTIN ÇAĞ”
 
 Amerika Birleşik Devletleri ve İtalya’dan sonra dünyada üçüncü merkez olan İstanbul Eurofertil Tüp Bebek Merkezi’nde başlatılan “Kantitatif PCR Genetik Tarama Testi”  (Qpcr) tüp bebekte yeni bir dönem başlattı. Özellikle ileri yaştaki anne adayları için altın standart olabilecek özelliklere sahip QPCR testi ile anne adaylarının gebelik şansını yüzde 65 artırıyor. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarına azaltan test gebelikteki düşük riskini de yarı yarıya indiriyor. Yeni genetik tarama testinin bu önemli özelliklerinin yanı sıra en önemli iki avantajı da; yalnızca 4 saatte sonuç vermesi ve eski tarama yöntemlerinden daha ucuz olması.
 
 
OP. DR. ÖZÖRNEK; “DÜNYADA SAĞLIK PROBLEMLERİNİN ÜÇÜNCÜSÜ KISIRLIK”
 
 
Üreme Sağlığı ve Tüp Bebek Uzmanı Eurofertil Tüp Bebek Merkezleri Medikal Direktörü Op. Dr. Hakan Özörnek  Türkiye’de ilk defa uygulanan genetik tarama testi hakkında bilgi verdi. Üreme sağlığındaki problemlerin dünyada uzun süredir dikkatle izlendiğine işaret etti. Dünya Sağlık Örgütü’nün 21. yüzyılın en önemli sağlık olaylarında 3. sırada kısırlığın geldiğini ortaya koyduğunu belirten Op. Dr. Hakan Özörnek, “Kanser, kardiyavisör hastalıklardan sonra dünyada global sağlık problemlerin üçüncüsü kısırlıktır” dedi.
 
 
 “KISIRLIK NEDEN ARTIYOR”
 
 
Kısırlığın yıllar içinde artmasının nedenlerine dikkati çeken, söz konusu kısırlığın erkek ve kadınlarda farklı sebeplerden meydana geldiğini belirten Op. Dr. Özörnek, bunları şöyle izah etti:
 
 
ERKEKLERDE KISIRLIK
 
 
“Erkeklerde, çevresel faktörlerin bozuluyor olması özellikle endüstriyelleşmiş ülkelerde erkeklerdeki sperm kalitesinin düşmesine sebep oluyor. Nedir bunlar? Ozon deliğinden tutun, büyük şehir stresi, egzoz gazı, ceplerde cep telefonu, kucaklarda laptop, yani elektromanyetik bir alan içinde yaşıyoruz. Çok sigara içiyoruz ve yediğimiz her şeyin içinde de ekstra maddeler var.  Bütün bunlar sperm kalitesini yani sayısını, hareketini ve şeklini olumsuz yönde etkiliyor. Ve biz görüyoruz ki artık bize başvuran hastaların yüzde 50’den fazlası erkeklerdeki problem dolayısıyla bizlere başvuruyorlar.” 
 
 
 KADINLARDA KISIRLIK
 
 
“Kadınlarda yaşam süresinin yıllar içerisinde uzamış olması yani 1950’lerde 50 yaşında idi, şu anda ise kadınların yaşam süresi 80’lere geldi.  Önce eğitim, sonra kariyer sonra evlilik ve ondan sonra çocuğa sıra geliyor.  Çocuğa sıra geldiği zaman 30 yaşların sonu, 40’lı yaşların başına ulaşılmış olunuyor.  Bu da kadınların üreme şansının düşük olduğu bir dönem. Çünkü biliyoruz ki, ideal doğum yaşı 25’te başlıyor, 35’te bitiyor esasında. Dolayısıyla her iki sebepten dolayı hem erkeklerdeki sperm kalitesinin düşmesi, hem de kadınların daha geç yaşta hamile olma arzuları bizim kısırlıkla ilgili hasta sayımızın yıllar içerisinde artmasına sebep oluyor.”
 
 
“ÖNEMLİ BİR ÇIĞIR AÇILDI”
 
 
Op. Dr. Hakan Özörnek, konuyla ilgili sürekli araştırma içerisinde olduklarını ve hiçbir zaman boş durmadıklarını da belirterek, hastalara yardımcı olabilecek çok farlı yöntemler bulunduğunu kaydetti. 1978’de tüp bebek bulunduktan çok önemli bir çığır açıldığını belirten Özörnek, şöyle dedi: “Son zamanlarda gelişen bir takım teknolojileri kullanıyoruz.  Mesela bir embriyoskop cihazımız var embriyoyu 24 saat takip edebiliyoruz. En iyi embriyoyu seçebiliyoruz. Bu nedenle de gebelik oranları artıyor. Bu cihaz, çoğul gebeliklerin de engellenmesine sebep oluyor.”
 
 
 “GENETİK TEST”
 
 
“İkinci önemli faktörlerden biri de tekrarlanan tüp bebek başarısızlığı. Bu noktada elimizde iki tane elimizde güçlü yardımcımız var. Bu bir genetik test. Embriyoların kusursuz olanını seçmemizi sağlayan bir test. Özellikle yaşı ileri olan hastalarda veya tekrarlayan başarısız olan tüp bebek olan hastalara bu testi yapıyoruz.  Diğer testlere avantajı, 5. Gün yaptığımız bu testi aynı gün transferi de yapabiliyoruz. Embriyoyu dondurup ileriki bir tarihe saklamak zorunda değiliz.  İkincisi de fiyat olarak da yüzde 15’lik bir avantaj sağlıyor hastalara. Bu da daha fazla hastaya yapabilmemizi sağlıyor.”
 
 
 “EMBRİYOYU DONDURMAYA GEREK KALMADAN TRANSFR”
 
 
Op. Dr. Hakan Özörnek  Genetik Taramaların embriyonun 5. Gününde yapılabildiğini hatırlatarak eskiden embriyonun 5. Gününde yapılan tarama testinin sonucunu yaklaşık 12 saat sonra alabildiklerini bu durumda da sonuç olumlu çıksa bile embriyonun transfer için geçerli süre geride kaldığı için dondurularak bir sonraki ay transfer edilebildiğini anlattı. Yeni genetik tarama testinde 4 saat sonra sonuç alındığına dikkat çeken Özörnek böylece embriyoyu dondurmaya gerek kalmadan aynı gün içinde transfer edebildiklerini belirtti. Yeni genetik tarama testinin önceki testlerden ucuz olduğunu kaydeden Özörnek bunun da aileler için önemli bir avantaj olduğunu söyledi.
 
 
 “ÜREME CHECKUP’I”
 
 
 Üreme checkup’ının son günlerde tartışılan konular arasına girdiğini anlatan Op. Dr. Özörnek, evlenecek olan çiftlerin, bu konuda çok basit bir testten geçirilmesini tavsiye etti. Özernek şunları söyledi: “Kişilerin evlilik aşamasında, hatta evlenmeden önce bu check up’tan geçmesi lazım. 3 saat içerisinde sonuç alınabilen 3 testten oluşuyor. Erkeklere yaptığımız bir sperm testi spermin kalitesi hareketi ve şeklini söyleyen bir test. Kadınlarda yumurtalık kapasitesi çok önemli. Bunun için bir kan testi yapıyoruz. Bu kadının yumurtalık deposunda ne kadar yumurtası olduğunu bizlere söyleyen bir test. 3. Olarak da kadına yapılan bir ultrason  check up ile tamamlıyoruz. Ultrasonda da yumurtalıklar ve rahmin yapısal olarak herhangi bir bozukluk içerip içermediğini söylüyor. Yaklaşık 3 saat sonra çifti önümüzde oturtup sizlerde yüzde 85  ihtimalle problem yok istediğiniz zaman üreyebilirsiniz. Veya sizde şöyle bir küçük problem var onun için çocuk düşüncenizi belki daha erkene almanızı önerebiliriz. Veya sizin şu probleminiz var çocuk için bir an evvel çocuk için tedaviye başlamanız var diyerek hastalarımıza önerimiz olabiliyor. Tüm evlenecek çiftlere mümkünse evlenmeden önce sonuçta bunların bilinerek geleceğinizi bilerek planlamak, çocuğa hayatınızın hangi noktasında ulaşmak isteyeceğiniz önemli. Evlenmeden önce bu çok basit üç testi yaptırırlarsa çok daha iyi geleceğe umutlu bakacaklarını düşünüyorum.”