Türk müziğinde Zeki Müren tartışması

Tarihçi Murat Bardakçı, Türk müziğindeki bozulmanın sebeplerinden birinin Zeki Müren olduğunu öne sürdü; sanat dünyası ikiye bölündü

Türk müziğinde Zeki Müren tartışması
19 Şubat 2011 Cumartesi 08:44 tarihinde eklendi, 2.532 kez okundu.

 

Türk müziği tarihiyle ilgili çok sayıda araştırması bulunan ünlü tarihçi Murat Bardakçı, müzikteki bozulmanın başta gelen sebeplerinden birinin Zeki Müren olduğunu öne sürdü. 
 
Müren’in hayatı boyunca yaptığı en önemli işin servetini hayır işi yapan vakıflara bağışlaması olduğunu belirten Bardakçı, “Türk Müziği’nde özellikle 1950’lerin sonundan itibaren yaşanan ve geleneksel musikimizi bugün yerlerde sürünme noktasına kadar getiren bozulmanın başta gelen sebeplerinden biri, maalesef Zeki Müren’dir! Zeki Müren, hiçbir zaman klasik bir icracı, mükemmel bir yorumcu olmamış, sadece ‘piyasa’ya hitap etmiştir. Munir Nureddin, Safiye Ayla yahut Necmi Rıza gibi ciddi icracıların hâlâ icrâ-yı san’at ettikleri 1950’lerde Zeki Müren’den ‘klasik sanatçı’ olarak zaten hiç bahsedilmemiş, ‘piyasa işi’ ama piyasanın ‘değişik’ ve ‘üst seviyesi’ kabul edilmiştir” yorumunu yaptı. Bardakçı’nın bu yorumu sanat dünyasını ikiye böldü.
 
SAVUNAN DA OLDU, SUÇLAYAN DA
 
Zekai Tunca: Musikiyi geniş kitlelere ulaştırdı
Zeki Müren’in Türk musikisinin belirli bir çevreden çıkıp geniş kitlelere ulaşmasına çok büyük katkısı olmuştur. Mesela bana ulaşmıştır. Müziği seçmemdeki birinci etkendir. Klasik tarzının olgunluğuna henüz bizler ulaşmış değiliz. Daha sonra popülist yaklaşımları olmuştur. Bu da elbette eleştirilebilir.
 
Samime Sanay: Keşke musikiyi yüceltseydi...
Bu eleştiriye katılıyorum. Murat Bardakçı bir yaramıza parmak bastı. Zeki Müren’in o güzel sesine ve niteliğine rağmen arabeske yönelmiş olması yadırganacak bir şey... Keşke Zeki Müren musikiyi yüceltmek ve halka hep daha iyiyi vermek için uğraşsaydı. Çünkü ondan sonra bu akım sürdürüldü. Türk müziğimiz yeri dolmayacak, soylu bir müziktir. Oysa şimdi baktığınız zaman ritim üzerine mektup okunuyor. Ticari düşünüp toplumu istismar etmek, kötüye meylettirmek daha kolaydır. Keşke bunu yapmasaydı.
 
Müşerref Akay: Önderlik yapmıştır
Bu görüşe şiddetle karşı çıkıyorum. Zeki Müren Türk müziğinde çok büyük önderlik yapmıştır. Münir Nurettin Selçuk’tan sonra Türk müziğinde yaptığı reformları ve değerli besteleri vardır. Bugün Tarkan olsun diğer Türk müziği sanatçıları olsun Türk müziği olmasa ne kadar başarılı olabilirlerdi? Batı müziği yapanlar acaba Elton Jonh’un şarkılarını mı söylediler? Elbette Dede Efendi’nin şarkılarını söylemediler ama yine bu eserleri farklı tarzda, Türk müziği enstrümanlarıyla çok sesli müziğe dönüştürdüler.
 
Ülkü Erakalın: Bir Zeki Müren bir daha gelmez
Bu görüşe kesinlikle katılmıyorum. Bu yorum insanların musiki anlayışıyla ilgilidir. Bir Zeki Müren daha gelmez.
 
Ahmet Özhan: Zeki Bey için ilginç olmak hep daha öndeydi
Klasik Türk müziğini hayatında ön planda tutan biri için bu fikir yanlış değildir. Zeki Müren’in tutumu çok popülist bir tutumdur. Hangi dönemde, ne öndeyse Zeki Bey hemen onu üstüne takardı. İlginç olmak onun için ön koşuldu. Müziğin etiğinden ziyade müziğin şöhretine getirdiği katkıya önem verirdi. Gazino ve şov ortamlarında kendi üslubunca söylüyordu ama ‘Yegane üslup benimki’ de demiyordu. Zeki Bey’i kendi show business’ı içinde değerlendirmeliyiz. Sanat hayatının ilk yıllarındaki bantları, melodik alt yapısı itibariyle hiç hafife alınacak bantlar değildir. Musikinin bozulmasının nedeni olarak Zeki Bey’i gösterebilirsiniz ama bu yozlaşma ondan itibaret değildir.