"Türkiye de nükleer silah sahibi olur"

İngiliz Daily Telegraph gaetesine konuşan İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Tahran yönetiminin halen nükleer silah elde etme konusunda kararlı olduğunu belirterek, bunu başarması durumunda Ortadoğu'da bir nükleer silahlanma yarışının başlayacağını ileri sürdü.

Türkiye de nükleer silah sahibi olur
31 Ekim 2012 Çarşamba 13:17 tarihinde eklendi, 1.307 kez okundu.

 

"TÜRKİYE DE NÜKLEER SAHİBİ OLUR"
İsraili Bakan, İran'ın nükleer silah elde etmesi durumunda Suudi Arabistan'ın bir kaç hafta, Türkiye'nin de bir kaç yıl içinde nükleer silah sahibi olacağını, Mısır'ın da yarışa katılacağını ileri sürdü. Barak, bu durumda nükleer silahların teröristlerin eline geçeceği 'kâbus senaryosu' için geri sayımın başlayacağını belirtti.
 
KAÇINILMAZ KARAR ANI
İran'ın 'kaçınılmaz karar anı'nı 8 ila 10 ay ertelediğini belirten İsrail Savunma Bakanı, bunun olası bir krizi şimdilik engellediğini dile getirdi. Bununla birlikte diplomasi ve yaptırımların halen İran'ı durdumayı başaramadığını belirterek, "2013'te, İsrail ve müttefikleri İran'ın nükleer tesislerini vurma kararıyla karşı karşıya kalabilir" dedi.
 
'BAĞIŞIKLIK ZONU'
Barak asıl sorunun, İran'ın, İsrail ve sonrasında ABD'nin nokta saldırılarına direnç kazanacağı 'bağışıklık alanı'na ne zaman gireceği olduğunu söyledi. İsrailli Bakan, İran'ın bu 'bağışıklık zonu'na gelecek bahar ya da yaz başında gireceğini de ileri sürdü.
 
Önleyici saldırının değerlendirildiğini belirten Ehud Barak şöyle konuştu:
 
"İran'a yönelik bir operasyon azımsanacak bir karar değil ve bunun önceden hesaplanamayan bazı sonuçları da olabilir. Ama böyle bir harekatın bir de İran nükleer silah sahibi olduğu zaman gerçekleştirildiğini düşünün"
 
İsrail Savunma Bakanı ABD ve Avrupa'nın da kendi analizlerini paylaştığını belirterek "hepimiz İran'ı nükleer bir güce dönüştürmeyi engellemek konusunda hemfikiriz, tüm opsiyonlar masada" dedi.
 
"TEK BAŞIMIZA DA VURABİLİRİZ"
İran'ı vurma kararını İsrail'in tek başına alabileceğinin altını çizen Barak sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Güvenlik çıkarlarımız ve İsrail'in geleceği söz konusu olursa, karar alma sorumluluğunu en güvendiğimiz müttefiklerimizin bile eline vermeyiz. Eğer hiç kimse harekete geçmezse, biz eyleme geçmek zorunda kalacağız."