Türkiye'de basın özgürlüğü AP'de masaya yatırıldı

Batı Balkanlar ve Türkiye'de basın özgürlüğünün ele alındığı Speak Up konferansı Avrupa Parlamentosu'nda başladı

Türkiyede basın özgürlüğü APde masaya yatırıldı
20 Haziran 2013 Perşembe 13:10 tarihinde eklendi.

Konferansım açılışında konuşan Avrupa Parlamentosu eski Başkanı Jerzy Buzek, ifade özgürlüğünün demokrasinin temeli olduğuna dikkat çekti. Türkiye’deki gösterilerin ilk günlerde ülke medyasında yeterince yer almadığını öne süren Jerzy Buzek, “Türkiye’deki durumdan, en azından bu noktadan baktığımızda endişelenebiliriz. Bu, tehlikeli. Medyanın bu olayları aktarmayı arzulaması gerekirdi.” dedi. Buzek, sosyal medyanın toplum için en büyük tehlike olduğuna yönelik açıklamaların da kendisini şaşırttığını dile getirdi.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Basın Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatoviç ise Türkiye’de 60’tan fazla gazetecinin hapiste olduğunu ifade ederek, “Evet yetkililer bana bu kişilerin gazetecilik faaliyeti sebebiyle hapiste olmadığını anlatıyorlar. Nasıl bu kadar çok gazeteci terörizmle suçlanabilir? 30 bin internet sitesinin kapalı olmasını nasıl açıklayabilirsiniz?” diye sordu. Mijatoviç, basın özgürlüğü ile ilgili sorunların sadece aday ülkelerde değil AB üyelerinde de mevcut olduğuna dikkat çekti.

AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ise “Bir aday ülkenin güçlü demokrasilerin projesi olan AB’ye gerçekten katkı sağlayabilmesi için güçlü bir demokrasiye sahip olması ön şarttır. Demokrasilerin sağlığını ölçmek istediğiniz zaman medya özgürlüğü indeksine bakmanız yeterli.” ifadelerini kullandı. Türkiye’deki gösterilerin ilk günlerinde basının sessizliğini ve polisin gazetecilere müdahalelerine değinen Füle, bu olayların da böyle bir konferansın ne kadar gerekli olduğunu gösterdiğini dile getirdi.

Sabah Gazetesi Okur Temsilcisi ve Today’s Zaman Gazetesi Yazarı Yavuz Baydar da Türk medyasının ülkedeki olayları derinlemesine ve geniş şekilde yansıtmamayı tercih etmiş olmasını “Türk gazeteciliğinin zavallı durumunu gösteren bir SOS çağrısı” şeklinde değerlendirdi. Konferansın ilk oturumunda konuşan Baydar, gazetecilerin “siyasi ve ekonomik hegemonyanın köleleri haline geldiğini” söyledi. Yavuz 90’ların ortalarından beri Türk medyasının bu kadar kötü duruma düştüğüne şahit olmadığın; editoryal felç yaşayan medyanın kamu karşısındaki sorumluluğunu yerine getirmediğine dikkat çekti.


CİHAN