Yazarlar

Kadir Çelik
Tuz kokmuş !

Sonunda bu da oldu !

Ve, Yargıtay’da mahkeme kararıyla dinlendi.

Kararı veren, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi.

Bir yerel mahkeme, nasıl oluyor da, yüksek yargıyı dinleme kararı veriyor?

Hadi bunu da geçelim, Yargıtay’da dinlenen bir hakim ya da bir savcı değil.

Kurum dinlenmiş !

İşin önemli tarafı burası !

Yargıtay’da görevli 250 hakim ve savcının konuşmaları kayıt altına alınmış.

Neden?

Dinleme kararını veren hakim, Ergenekon örgütünün, yargıya da sızma girişimleri olduğundan söz ediyor.

Dinleme kararlarında olması gereken kuvvetli şüphe bu mudur?

Yargıtay hakimlerini, savcılarını potansiyel suçlu görmek hak mıdır?

Dinlenme kararlarını veren hakimler, bazen listede kendi telefon numaralarını bile görmeden imzayı basıyor.

İzmir’deki bir ağır ceza başkanı, kendi oluruyla telefonlarının dinlenmesi sonucu tutuklandı.

Demek ki bazı hakimler, Adalet Bakanlığı müfettişlerinden gelen telefon dinleme istemlerinde gerekli hassasiyeti gösteremiyor.

Bir ülkede kurum olarak Yargıtay da dinlenebiliyorsa, demek ki deniz bitti !

Sadece telefon dinlemelerine bağlı suç ve suçlu yaratmak, maddi delillerin varlığını ya da yokluğunu görmezden gelmek, adalet getirmediği gibi, yargı kurumuna olan güveni de azaltır.

Bir ülkede hukuk yoksa, hiçbir şey yoktur !

 

Paylaş :