"Ülkeler şeffaflığı sağlamalı"

AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, ''Özellikle kriz zamanlarında nasıl şirketlerin hesap verilebilirliği bugüne kadar tartışılıyorsa, ülkelerin de gerek kendi kamuoyuna, gerekse uluslararası örgütlere karşı şeffaflığı en iyi şekilde sağlaması gerekiyor'' dedi.

Ülkeler şeffaflığı sağlamalı
29 Kasım 2011 Salı 21:26 tarihinde eklendi.

Mevlüt Çavuşoğlu, Parlamentolararası Birlik (PAB) ve BM tarafından ortaklaşa düzenlenen "Daha barışçıl ve refah içinde bir dünya için siyasi hesap verebilirliğin güçlendirilmesi" konulu toplantıya katılmasının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı. 
    
Çavuşoğlu hesap verilebilirlik kapsamında ulusal meclislerin önemli rolü olduğunu belirterek, şunları kaydetti: 
    
"Ulusal meclislerin bir görevi de budur. Denetim yapmaktır. Dolayısıyla kamu kurumlarının şeffaflığı bakımından bu görevin, özellikle meclis komisyonları tarafından iyi yerine getirilmesi lazım. Diğer taraftan uluslararası örgütlerle, bağımsız denetçilerle de işbirliği yapmak lazım. Meclisin de hesap verilebilirlik konusunda yasa yoksa, yenisini yapması gerekiyor. Yasaların değiştirilmesi gerekiyorsa da Meclisin bu konuda da çalışma yapması gerekiyor. Dolayısıyla ulusal meclislerin bu konuda çok önemli rol oynayabileceğini düşünüyoruz. Özellikle kriz zamanlarında nasıl şirketlerin hesap verilebilirliği bugüne kadar tartışılıyorsa, ülkelerin de gerek kendi kamuoyuna, gerekse uluslararası örgütlere karşı 'birçok ülke uluslararası finans kuruluşlarından, bankalardan borç para alıyor' şeffaflığı en iyi şekilde sağlaması gerekiyor." 
    
Avro bölgesindeki borç krizine ilişkin Çavuşoğlu, şunları kaydetti: 
    
"Burada önemli olan, mali disiplinin sağlanması ve verilen borçların da nereye kullanıldığının iyi denetlenmesi. Bugüne kadar esas sorun, AB özellikle verdiği fonların nasıl kullanıldığını iyi takip etmedi bu ülkelerde, dolayısıyla şimdi acı reçeteleri, hem AB ülkeleri- özellikle en çok parasal yardım yapan ülkeler- hem de mali krizin çok etkilediği ülkelerde vatandaş, halk ödüyor. Ekonomide mali disiplinden taviz verdiğiniz zaman bir gün gelir bunun bedelini çok ağır ödersiniz. Dolayısıyla mali disiplinden kopmadan kararlı bir şekilde öngörülen politikaları, hem ülkeler, hem de AB başta olmak üzere uluslararası örgütler uygulamak zorundadır.' 
    
Çavuşoğlu, Türkiye'nin daha önceki mali, ekonomik ve siyasi krizlerden ders aldığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: 
    
"Son 10 yıldır Türkiye'de siyasi istikrar var, AK Parti iktidarı tek başına kararlı bir şekilde politikaları uygulamaktadır ve mali disipline hiçbir zaman taviz vermemiştir. Bankacılık sektörümüz güçlüdür, ekonomimiz güçlüdür, üretimimiz, üretim kapasitemiz ve ihracatımız da her geçen gün daha iyiye gitmektedir. Esas itibariyle Türkiye'nin krizlerden etkilenmemesinin sebebi bankacılık sektörünün ve mali disiplinin güçlü olması, bundan taviz verilmemesi. Türkiye son 8-9 yılda 5 tane seçim, referandumlar geçirdik, seçim zamanında bile bu ekonomik disiplinden, mali disiplinden en ufak taviz vermeden, seçim ekonomisi uygulamadan bu süreci geçirdik ve bunun da faydasını hem hükümet, hem devlet olarak, hem de vatandaş olarak görüyoruz." 
    
Çavuşoğlu, AB'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine üyeliği, aynı zamanda Avrupa Parlamentosunun AKPM'ye üyeliği ile iyi komşuluk politikaları kapsamında Filistin'in, Fas'ın, Kırgızistan'ın Avrupa Konseyine entegre olması konularında önemli çalışmalarda bulunduklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti: 
    
"Tunus'a ve komşu bölgelerdeki ülkelerin hepsine yardımcı oluyoruz. Her bakımdan dolu dolu 2 yıl geçti. Özellikle de Avrupa'da artan ırkçılığa karşı, yabancı düşmanlığına karşı, İslamofobiye karşı da çok etkili mücadeleler yaptık. O bakımdan burada mütevazı olmayalım, son derece başarılı bir başkanlık dönemini geçirdik ve bu konuda son derece müsterihiz, huzur içinde başkanlığı devredeceğiz."