Uludağ Üniversitesi'nde mutlu son

UÜ Rektörü Kamil Dilek, Rektörlük binasında düzenlenen ve DİSK Genel Başkanı Erol Ekici'ninde katıldığı ortak basın toplantısında, 29 Kasım'da üniversitede tasvip etmedikleri olaylar yaşandığını ve bu nedenle yönetim olarak 17 taşeron çalışanın işine son verdiklerini hatırlattı. 
 

Bu tür olayların temel gerekçesinin kendilerini de aşan sorunlar olduğunu dile getiren Dilek, ''İşçilerimiz taşeron firma üzerinden istihdam ettiğimiz, ki bizim mesai arkadaşlarımız onlar. Yeni ihale aşamasında bu ihaleyi engellemek istemelerinden kaynaklanan bir durumdu. Ama Türkiye'de ki mevcut yasalar ve mevzuat çerçevesinde ihale yapmadan, mahkeme kararlarına rağmen bizim bu işçileri istihdam edebilmemiz mümkün değil. Bunların maaşlarını ödememiz mümkün değil. Ben 1,5 ay önce Maliye Bakanlığı'na özel görüşmelere de gittim. Biz hukuken mali boyutta Maliye Bakanlığı'na bağlıyız. Dolayısıyla ihale yapmadan taşeron firma üzerinden işe aldığımız işçilerin maaşlarını ödememiz mümkün değil. Ama o dönemde işçilerimizin amacını aşan, kendilerini yeterince frenleyememelerinden kaynaklanan bir gerilim ve şiddet olayları ile karşı karşıya kaldık.'' dedi. 
 

İşçilerin daha önce yaptıkları eylemlere de duyarsız kalmadıklarını vurgulayan Rektör Dilek, şöyle devam etti: 
 

''Demokratik, yasal ve hizmeti aksatmayan eylemlere asla duyarsız kalmadık ve hiç bir ceza da vermedik. Şu ana kadar tepkiler, eylemler nedeniyle ceza alan bir grup yoktu. Bu ilk olmuştur. Çünkü şiddet içeriyordu ve kamu düzenini bozuyordu. Dolayısıyla biz yönetim olarak iş akitlerine son verdik. Ancak onları aşsız ve işsiz bırakmak istemedik. Ancak medya huzurunda söylemek isterim ki; böyle bir affımız bir daha asla olmayacaktır. Bu defalık işçilerimizin iş akitlerini yenileyeceğiz. Burada işin hukuki boyutunu tartışamayız. Kendilerine maaş ödeyebilmemiz için bu ihalenin mutlaka yapılması gerekir.'' 

 

-''Mücadelemiz Rektörlüğe karşı değil, taşeronlaşmaya karşıdır''- 

 

DİSK Genel Başkanı Ekici'de yıllardır yaptıkları mücadeleler neticesinde taşeronlaşmaya karşı pek çok kazanımlar elde ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: 
 

''Yıllardır Türkiye'nin pek çok hastanesinde ve Bursa'da Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde güvencesiz çalışma biçimlerine, taşerona karşı pek çok kazanışlar elde ettik. 29 Kasım'da düzenlenen ihalenin de hukuksuz olduğunu ifade etmek, bugüne kadar kazanılmış haklarımızı korumak ve olayı kamuoyu ile paylaşmak için ihale salonu önünde basın açıklaması yapmak istedik. Uludağ Üniversitesi Rektörlük binasına zorla girerek yönetime haksızlık oluşturacak amacımız olmamıştır. Bizim mücadelemiz Rektörlüğe karşı değil taşeron çalışmaya karşıdır. Yaşanan olaylardan sonra işçilerimizin geri dönmesine imkan veren yönetime teşekkür ediyoruz.'' 
 

Toplantı sırasında salonda hazır bulunan işçiler de yönetimden özür dileyerek yaşananlardan dolayı kendilerinin de üzüntü duyduklarını dile getirdi. 
 

UÜ Tıp Fakültesi'nde çalışan taşeron işçileri 29 Kasım'da, 2010'daki mahkeme kararına rağmen üniversitenin hizmet alımı için ihale yapmasını protesto etmek amacıyla eylem yapmıştı. Eylem sırasında, işçilerin ihaleyi engellemek amacıyla üniversitenin rektörlük ve tıp fakültesinin dekanlık binalarına girmeye çalışması sonucu yaşanan arbedede 6 kişi yaralanmış, yaralılar, UÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılmıştı.