Van'daki depremi anlamak

Marmara depreminden sonra, depremde yaşananları unutmamak  için yaptırılan ve 2004 yılında açılan Sakarya Deprem Kültür Müzesi, Van depreminden sonra büyük ilgi görüyor. Sakarya ve çevre illerden müzeyi ziyarete gelenler, en çok müze içindeki 7.4 şiddetinde deprem üreten yapay deprem platformuna ilgi gösteriyor.

 

Van depreminden sonra Bolu’dan Sakarya’ya, daha önce duyduğu deprem platformunda depremi yaşamak için geldiğini belirten Ahmet Duman, “Çok ürkütücü. Yapay istasyonda deprem böyle ise gerçeğini yaşamak istemem. Şimdi Vanlı kardeşlerimizi daha iyi anlıyorum. Allah onlara kolaylık versin.“ dedi.

 

Ankara’dan Sakarya’daki yakınlarına ziyaret için gelen Fatmagül Arisi ise Van depreminin kendisini çok etkilediğini, bölge halkına çok üzüldüğünü söyledi. Bu sebeple Sakarya’da depremzedeleri anlamak için ilk gezdiği yerin müze olduğunu ifade eden Arisi, “Ankara’da küçük birkaç deprem yaşadık. Ancak hiş bir şey anlamadık. Yapay deprem platformunda depremin korkunç yüzünü hissettim.“ ifadesini kullandı. 17 Ağustos depremini Sakarya’da yaşayan Kudret Atik de depremi yeniden hatırlamak için zaman zaman müzeye gelip yapay deprem istasyonunda depremi yaşadığını kaydetti. 

 

Adapazarı Belediye Başkan Yardımcısı Rıdvan Sezer, yapay deprem platformunun ziyaretçi sayısının, Van depreminden sonra arttığını söyledi. Daha önce günlük 100 olan ziyaretçi sayısının, Van depreminden sonra 140'a çıktığını ifade eden Sezer, “Yüzde 40 bir artış söz konusu. Çevre illerden ya da uzak illerden gelenler, Sakarya’da bulunan ancak daha önce hiç deprem yaşamayanlar, yapay deprem platformunda depremin korkutucu gerçek yüzüyle karşılaşıyor. Özellikle Van depreminden sonra platform daha çok ilgi görmeye başladı. Vanlı kardeşlerini daha iyi anlamak isteyen, yapay platformda 7.4 şiddetinde depremi yaşıyor.” diye konuştu.

 

Adapazarı Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Özkan Gümülcineli de deprem müzesini bir eğitim merkezi haline getirdiklerini söyledi. Özellikle öğrencilere, bu platformda deprem gerçeğinin ne olduğunu yaşayarak öğretildiğini ifade eden Gümülcineli, “Bu, depremle ilgili akıllarda kalan en iyi eğitim oluyor.” dedi.

 

Müze; fay kırığı teması işlenerek göçük şeklini andıran ve yıkık duvarları, eğik kolonları ve kırık kirişleriyle farklı görünüme sahip bulunuyor. Müzede ayrıca, 17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybedenlerin tek tek isimlerinin yazılı olduğu küçük kristallerden oluşan kristal anıt, ayrıca Marmara depremi sonrasında çekilen fotoğraflar bulunuyor.